GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:13.02.2019

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 23'üncü madde üzerinde İYİ PARTİ adına konuşmak üzere söz aldım, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, bugün ulusal medyada, basında çıkan bir haber üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşarak konuşmama başlamak istiyorum. Birçok basın-yayın organında bugün TFF Başkanının şirketinin İddaa ihalesine gireceğiyle ilgili haberler vardı. Şu ana kadar takip ettim, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanının İddaa ihalesine gireceğiyle ilgili haberlere bir yalanlama gelmedi ama ben bunun hâlâ daha iddia olarak kalmasını ümit ediyorum. TFF'nin Trabzonspor üzerinde yanlı uygulamalarından, taraflı uygulamalarından çok canı yanan bir şehrin milletvekili olarak daha önce 22 Ocakta Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlemiş olduğum toplantıda TFF Başkanı ve MHK Başkanını istifaya davet etmiştim. Dün MHK Başkanı istifa ettiğini açıkladı ama bugün öğrendiğim bu haber üzerine maçı idare eden hakemleri atayan, MHK Başkanını tayin eden, maç sonrası takımlara veya oyunculara ceza veren Disiplin Kurulunu, itiraz olursa Tahkim Kurulunu belirleyen bir Federasyon Başkanının iddia, bahis işlerinin içerisinde olmasını hiç etik bulmadığımı buradan haykırmak istiyorum. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı iddiacı, bahisçi olamaz diyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) Bunu sizlerin, yüce Meclisimizin takdirine bırakıyorum. Eğer bu iddia doğruysa zaten kendisinin bize, Trabzonspor'a çektirmiş olduğu eziyeti, cefayı derinden yaşayan bir arkadaşınız olarak... En son 27 bin Trabzonspor taraftarını bizim o güzel maç keyfîmizi engelleyerek, yasaklayarak stada almamıştı. Bu konuyla ilgili de daha sonra zaten Passolig ve Türkiye'deki VAR uygulamalarının da bu Meclisin gündemine gelmesini isteyeceğim. Ama iddia ve bahis işinde olan bir TFF Başkanı istemiyoruz, derhâl istifa etmelidir. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

Saygıdeğer milletvekilleri, görüşülmekte olan maden yasa teklifiyle ilgili de fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Madencilik sektörü ülkemizin sanayileşmesi, kalkınması ve refah toplumu olması için olmazsa olmaz bir öncelik taşımaktadır. Ancak günümüzdeki uygulamalarda madenlerimiz sadece kâr amaçlı bir meta olarak görülmektedir. Bunun yanında, Hükûmetin günübirlik ve sık sık değişen uygulamaları sektöre yatırım yapacak olanları tedirgin etmekte ve yapılacak yatırımların başka alanlara kaymasına neden olmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanunu'nda 2004 ve 2010 yılında yapılan değişikliklerin yanında dünya madenciliğindeki yükselişin de katkısı nedeniyle ruhsat sayılarında önemli artışlar olmuş ve üretim yükselmişti. Ancak 16 Haziran 2012 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Başbakanlık genelgesi bu yükselişi duraklatmaya sokan bir genelge olarak tarihe geçmiştir. 12/9/2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle Başbakanlık genelgesi ortadan kaldırılmış olsa da maalesef sektörde hiçbir iyileşme gerçekleşmemiştir. Gelinen noktada maden ruhsatları ve izinleriyle sınırlı kalmamak üzere neredeyse Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına başvurusu yapılan her türlü işlemin onayı, Bakanlık onayı, güvenlik tahkikatı gibi gerekçelerle süresiz bekletilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Özür dilerim.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Maalesef, uygulanan süreçte şeffaflık bulunmamakta, başvurunun hangi makamda, hangi hukuki gerekçelerle bekletildiği veya reddedildiği talep sahibi madencilere bildirilmemektedir. Yapılan bu uygulamalar uzun vadeli planlamaların gerekli olduğu madencilik sektörünü olumsuz olarak etkilemekte, yatırım güvencesini yok etmekte, sektörün küçülmesine, çalışanların iş ve aş sorunu olmak üzere istihdam sorunlarına neden olmaktadır. Sektörde yaşanan sorunlar Türk madencilik sektörüne pazar kaybettirmektedir. Maalesef bu kanun teklifi de meslek odalarının, sektör temsilcilerinin, sendikaların ve üniversitelerin görüşü alınmadan tek taraflı olarak hazırlanmış, toplum içerisinde tartışmaya açılmamıştır.

Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)