GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 41 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 39'uncu maddesindeki değişiklik önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, çağdaş madencilik ülke kalkınmasındaki en önemli etkenlerden birisidir ancak ülkemizde hak ettiği destek ve değeri görmemekte, kaynaklar yeterli olmasına rağmen gelişmiş ülkelerle rekabet edememektedir.

İçinde bulunduğumuz 21'inci yüzyılda hâlâ hem de çok sayıda kaçak, ruhsatsız maden ocakları varlığını sürdürmektedir. Küreselleşme adı altında madencilikte uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma ve kamu madenciliğinin yok edilmesi politikaları sonuçlarını Afşin Elbistan'da, Karadon'da, Kozlu'da, Soma'da, Şırnak'ta, Ermenek'te yaşanan iş cinayetleriyle acı bir şekilde göstermiştir. Bir ülkenin madenler bakımından doğal zenginliği başarılı bir maden sanayisinin kurulması için yeterli değildir. Uygun ve istikrarlı bir politik çerçeveyle güvenilir ve kolay işleyen bir mali ve hukuki rejimin de bulunması gerekir. Bir hükûmet, ülkesindeki maden potansiyelini değiştiremez ancak verimli bir politikayla yüksek verim elde edebilir. Madencilik faaliyeti eskiden hükûmet ile madenci arasında düzenlenen bir ilişkiden ibaretti, bugün ise madencilik merkezî hükûmet, yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve mahallî halk arasında bir ortaklık hâline getirilmiştir. Önce madenciliğin ekonomik yönü esas alınırken son on yılda ortaya çıkan gelişmeler madencilikle ilgili sosyal ve kültürel konuları da öne çıkarmaktadır. Madencilik sektörünün geliştirilmesi, güçlendirilmesi, sorunların çözümü, madencilik faaliyetlerinin desteklenmesi ve iyileştirilmesi ile kaçak ocakların kapatılması konusunda millî politikalar oluşturulmalıdır. Bu kapsamda öncelikle madenlerimizin dünyadaki yeni gelişmelerin ışığında ulusal ekonomiye yüksek düzeyde katkı sağlayacak biçimde değerlendirilmesi için maden bakanlığı kurulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi ülkemizde yaşanan maden kazalarından sonra madencilik birçok alanda ciddi bir şekilde tartışılır noktaya gelmiştir. Özellikle iş güvenliği, işçi sağlığı, maden ocaklarının çalıştırılması, madenlerdeki teknoloji, ruhsatlar, redevans ve madencilikle ilgili diğer tüm konuların ciddi bir şekilde masaya yatırılması gerekir. Türkiye madenciliği çok saygınlık kaybetmiştir.

Değerli milletvekilleri, yetersiz ücretle, sosyal güvencesiz, sağlıksız ortamlarda çalışan madencilerimizin çilesi ölümle de bitmiyor; ölümle birlikte asıl geride kalanların çilesi başlıyor. Bu insanlık dışı uygulamalar artık son bulmalı, işçiler ölüm ile açlık arasında sıkışmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi madenler Anayasa'ya göre devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Devlet madencilik alanında cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurumsal yapılar oluşturmuştu ancak ne yazık ki AK PARTİ iktidarı Eti Madeni geliştirecek yerde özelleştirerek yandaşlarına peşkeş çekti. Sermayenin maden konusundaki eğilimi bu madenleri kişisel mülkiyete çevirme, en az maliyetle madenleri ele geçirme beklentisiydi. Hükûmet, 2004 yılında yaptığı değişiklikle bu beklentiye cevap vermiştir. O dönemde Sayın Erdoğan "Biz yeni bir madencilik yasası hazırladık. Maden konusunda yabancı sermayenin Türkiye'ye çekilmesine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Yabancı sermayeye her kolaylığı sağlıyoruz, engelleri kaldırıyoruz." şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Gerçekten de söylediği gibi, yasa tüm potansiyel maden alanlarının yerli ve yabancı şirketler tarafından talan edilmesini sağlamıştır. Madenlerin işletme hakları yabancı şirketlere yirmi dokuz, kırk dokuz ve doksan dokuz yıllığına kiralanmıştır. Anglo-Amerikan şirketlerine verilen maden ruhsat alanları çok büyük oranlara ulaşmıştır. Ruhsat iptalleri bu şirketlere uygulanacaksa bundan memnuniyet duyarız. Kısacası, yer altı zenginliklerimiz, birçoğu da yabancı olan özel sektör şirketlerine peşkeş çekilme uğruna çökertilmiştir.

Değerli milletvekilleri, buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum: Ülkemizde madenciliğin geliştirilmesi için her türlü tedbiri alın. Buna ilişkin getireceğiniz her yasayı sonuna kadar destekleyeceğiz ancak bu değişikliklerle yandaş işverenleri değil, madencilerimizi, madencilerimizin canlarını koruyun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayalım.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - En önemlisi de ülkeyi yönetenlerin utanç vesilesi olması gereken kaçak maden ocaklarını bir an önce kapatın ki yeni Somalar, yeni Ermenekler yaşanmasın diyorum ve yüce Türk milletini ve Gazi Meclisimizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)