| Konu: | (2/992) esas numaralı 7/9/2018 tarih ve 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/22) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.02.2019 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu 27'nci Dönemin, yeni dönemin ruhuna, anlamına uygun bir yasa teklifiyle karşınızdayım. Bir ek maddeyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nda bir değişiklik yapılmasını teklif ediyorum.
Buradaki temel anlayış, temel bakış, basit usulde vergilendirilen esnaflara bir can simidi vermek, özellikle de kazancı bugünkü asgari ücretin altında olanlardan bu verginin kaldırılması. Tabii, burada bahse konu olan, küçük esnaf yani esnaflarımız. Esnaflara ilişkin son dönemde sıkça tartışmalar yapılıyor; bugün burada, kürsüde yapıldığı gibi. Örneğin, pazarcı esnafına ilişkin sözler sarf ediliyor farkına varılmadan, örneğin halci esnafa ilişkin sözler ediliyor yine farkına varılmadan, gizli, bilinçaltından vurgularla. Ne diyor? Biraz önce bir dakikalık söz alan AK PARTİ'li bir milletvekili arkadaşımız dedi ki: "Artık biz çiftçiden yani tarladan ürünü sadece bir nakliyeyle getirip vatandaşa veriyoruz." Ne oldu aradakiler? Aradakiler de yine bu Hükûmetin genel tanımının içerisinde ya "tefeci" ya "ülkeye sıkıntı getiren kaosçu", aklınıza ne gelirse, her türlü tanımın içerisine alınan insanlar.
Tabii, burada, bu mevzuların gerçekten var olup olmadığını anlamak için rakamlara bakmak lazım. Türkiye'de 1,7 milyon esnaf var. Bu esnafın dörtte 1'i, yani 500 bine yakın esnaf, kredi çekiyor ve bu kredi, geçen yılla bu yıl arasında yüzde 44 oranında artmış durumda, geriye dönüşü olmayanların oranı da aynı şekilde artmış durumda.
Diğer bir vaka da geçtiğimiz yıl 106 bin esnaf kepenk kapattı. Bir önceki yıla bakıldığında, 90 küsur bin ile 106 bine bakıldığında yüzde 15'lere yakın bir oranda esnafların iş yeri kapatma sayısı arttı. İşsizlik oranları da ortada. Tabii, böyle bakılınca, madem bu ürünler, çiftçinin ürünleri, pazarcının ürünleri, markette satılanlar, bakkalda satılanlar pahalıysa ve buradan da bu kazancı alanlar da esnaflarsa bu rakamlar nereden çıktı o zaman? O zaman bir yanılgı var burada. Bunu, gördüğümüz kadarıyla iktidar yine bir seçim malzemesi adına kullanıyor ama bu seçim malzemesinde kullanılan esnaflar Türkiye'nin bir kültürü, kadim kültürümüzün en önemlisi olan, Ahilik sürdürücüsü olan esnaflarımız bunlar. Bu esnaflarımız yardımlaşmanın, hoşgörünün, dayanışmanın da sembolüdür. Hemen hemen herkes mahallesindeki bakkalını bilir, terzisini tanır, onunla konuşur. Ya da bir eczacı olarak ben semtimdeki vatandaşımın sorunlarını bilirim, çocukların dertlerini bilirim, bir kültür yaratmışız, o kültüre karşı bir müdahale yaşanıyor. Bunun, ekonomik rakamların dışında böyle bir zarar verici yanı da var. Bu kültürü, atalarımızdan kalan bu kültürü devam ettirmemiz lazım, seçim malzemesi olarak kullanmamız gerekiyor.
Burada temel konu şudur: Eğer ekmek fiyatı artmış ise, eğer sebze fiyatı artmış ise buna akılcı bir çözüm bulmak gerekiyor. Eğer elektriğe siz 2 kat zam yapıyorsanız, doğal gaza 2 kat zam yapıyorsanız doğal olarak ekmekçi de, fırıncı da ekmeğine zam yapacaktır. Eğer şu anda zirai anlamda bir politikanız yoksa, bir tarım politikanız yoksa doğal olarak yoka girersiniz ve yurt dışından et ithal eder hâle gelirsiniz. Bu, esnafın sorunu değil, bu ülkeyi yöneten iktidarın öngörüden yoksun olmasından kaynaklı bir durumdur. Burada bizlerin ve yani bu Meclisin yapması gereken bu yeni dönemin ruhuna, anlamına uygun olarak bu vatandaşlarımızı, bu esnafımızı rahatlatmamız.
Bir devlet eğer esnafını kendine rakip görüyorsa orada ciddi bir sıkıntı vardır. Eskiden bakkallar marketlerle savaşırdı, şimdi pazarcı esnafı devletle yarışır hâle geldi. Böyle bir gelişme, bizi sadece ekonomik anlamda geliştirmediği gibi, toplumda yeni düşmanlıklar yaratır. Bunun bize hiçbir faydası da yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Son birkaç cümleyle bitireyim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Burada bizim teklifimiz çok açık, net; asgari ücretin altında geliri olan esnaftan vergiyi çekiniz, hazineye de herhangi bir yük getirmez ama sizlerden, iktidar partisinden, 1'inci partiden de beklentimiz, sarayın 5 müteahhidine yaptığınız o destekleri, o kredi yardımlarını bir tarafa bırakın, gelin, bari, bu esnafın, bu bizim verdiğimiz teklifin yanında kira stopajını kaldırın ve esnafın yanında çalışan bir işçiden de sigorta vergisini kaldırın.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)