GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:20.02.2019

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 2013 yılında çıkan Gezi isyanı bir halk hareketiydi. "Her şeye ben karar vereceğim." diyen anlayışa karşı bir itiraz vardı ve itiraz bir bardağı dolduruyordu. En sonunda "Gezi'ye de ben bir kışla yapacağım. Siz ne derseniz deyin, ben o kışlayı yapacağım." diyen anlayış bardağı taşırdı.

Değerli arkadaşlar, yüz binlerce insan bir gecede Gezi'ye, Taksim Meydanı'na çıktı ve arkadaşlar, siyasi bir aidiyeti olmayan yüz binler çıktı. Hayatında belki ilk kez sokağa çıkan yüz binler itirazını Taksim Meydanı'nda gösterdi. Ama o muhteşem gecede, Taksim Meydanı'na çıktığımız gecede ben de o kalabalığın içindeydim, önlerindeydim ve bir yanımda, arkadaşlar, ilk kez sokağa çıkan o yüz binlerce insanın yanında, daha önce sokağa çıkan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diye bağıran gençler vardı, bir yanımda binlerce bozkurt işareti yapan gençler vardı, bir yanımda da "..."(x) Apo diyen gençler vardı arkadaşlar. Bakın, böyle yüz binler, bağırmayan yüz binlerin yanında bu işareti yapan, bu sloganları atan gençler Gezi meydanına çıktılar.

Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, Gezi, dayanışmacı ve barışçı bir eylemdi, bir itirazdı. Gezi'de bütün bu sloganları atanlar yan yana durdular, 3 metre mesafede yan yana stantlar açtılar, birbirleriyle konuştular, dertleştiler ama dert ortaktı, "Her şeye ben karar vereceğim." diyen anlayışa hep beraber itiraz ediyorlardı bozkurt işareti yapanı da "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diyeni de "..."(x) Apo diyeni de.

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Yalan söylüyorsun! Bozkurt yapan ile PKK'lı nerede bir arada görülmüş? Ayıp be, yalan söyleme bari!

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu itirazı Hükûmet dinlememeyi tercih etti, bu itirazı Hükûmet bastırmayı tercih etti. Oysa iktidardan bazı vicdanlı sesler geldi, dediler ki: "Ya, arkadaş, bundan sonra bir otobüs durağı bile yapsak vatandaşa sormalıyız." diyen sesler yükseldi. "Biz Gezi'deki arkadaşlarımızı dinlemeliyiz, onların itirazına değer vermeliyiz." diyen AK PARTİ'li bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları çıktı. Ama tek adam hayalleri kuran, o itirazı bastırmayı tercih etti. Kimlerle? FETÖ'cü polisleriyle. Berkin Elvanları, Ali İsmail Korkmazları öldürttü o FETÖ'cü polislerine arkadaşlar ve isyanı büyüttü. İsyanı dinlemek, o itirazı değerlendirmek yerine, o isyanı bastırmak, sindirmek, zulümle bastırmak için FETÖ'cü polislerine talimat verdi arkadaşlar.

Bütün bu çerçevelerde, bakın, üzerinden dört yıl geçtikten sonra akıllarına bir iş geldi: "Ya, bir Osman Kavala vardı, hani sivil toplum kuruluşlarının başında olan, Türkiye'nin barışı, demokrasisi için mücadele veren bir Osman Kavala vardı. Biz ona arkadaşlar, bir Sorosçu damgası yapıştıralım ve onu Gezi isyanının başına yerleştirelim."

Bakın, dört yüz yetmiş yedi gündür Sevgili Osman Kavala, Sevgili dostum Osman Kavala hapiste, cezaevinde. Dört yüz yetmiş yedi gündür neyle suçlandığını bilmiyordu, meğer bugün ortaya çıktı ki Hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten. Bugün iddianamede hakkında bir iddia ortaya kondu ve deniyor ki: Gezi'nin tepe yöneticisiymiş Osman Kavala. Osman Kavala bozkurt işareti yapanların mı acaba tepe yöneticisi? Acaba "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diyenlerin mi tepe yöneticisi? (...)(x) Apo diyenlerin mi tepe yöneticisi? Bir halk hareketinden bahsediyoruz ve Osman Kavala Emniyet kayıtlarına göre 10 milyon vatandaşımızın sokağa çıktığı bir halk hareketinin tepe yöneticisiymiş arkadaşlar ve böyle bir iddianameyle karşı karşıyayız. Neden? Çünkü seçime kırk beş gün var. Neden? Hikâye lazım. Tekrar beka meselesiyle ilgili bir hikâye yaratmanız lazım. Oysa, dönemin bakanlarının, AK PARTİ'li bakanların yaptığı açıklamalara baksanız, "Bizim onları dinlememiz gerekirdi." diyen bir anlayış var.

Değerli arkadaşlar, Gezi isyanı hâlâ devam ediyor. Siz ne kadar bastırsanız da sindirseniz de arkadaşlar, biz itiraz etmeye devam ediyoruz. Tek adam rejimine, "Her şeye ben karar vereceğim." diyen anlayışa itiraz ediyoruz ve itiraz etmeye devam edeceğiz. Gezi'yi, Gezi anlayışını, Gezi itirazını dinlemenizi size tavsiye ederim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET ÖZYÜREK (Sivas) - Yalanları mı?

BAŞKAN - Toparlayın.

GARO PAYLAN (Devamla) - Geziyi, Gezi isyanını, Gezi'nin anlamını dinlemenizi size salık veririm.

Gezi'de bütün vatandaşlarımız vardı; AK PARTİ'liler de vardı arkadaşlar, MHP'liler de vardı, HDP'liler de vardı, CHP'liler de vardı, hepimiz oradaydık. AK PARTİ'li gençler, sizin çocuklarınız da oradaydı. Gelin hep birlikte tekrar Gezi ruhunu ayağa kaldıralım, o itirazı dinleyelim, hep beraber ülkenin barışını bulalım ve Osman Kavalaları, sevgili dostlarımızı, o rehinleri bir an önce serbest bırakın diyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)