GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:20.02.2019

AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bir önceki konuşmamda ülkenin idaresinden milletimizin memnun olmadığından söz etmiştim ve amacımız iktidarı eleştirmek değildi, ülkenin ve milletin ne durumda olduğunun tespiti ve bunlara çözüm aramaktı. O hâlde, bakalım. "Ne iyidir?" diye baktığımızda, gözle görünür bir şey yok maalesef, milyonlar hâlinden şikayetçi. Ve yine konuşmamın sonunda demiştim ki: Pahalılık altında ezilen milyonların ve zamların altında, işsizlik altında ezilen milyonların buna "İyi oldu." demesi beklenebilir mi? Beklenemez. O hâlde bir sonraki konuşmamda neler iyi değil onları söyleyelim ve çözüm üretelim, çözüm önerileri sunalım demiştim.

Şimdi, bakalım, iyi olmayan nedir? Bugün devlet, Hükûmet, adalet, demokrasi gibi müessese ve kavramlar aşınmaya uğramıştır. 2002'de sorun olan her şey bugün, 2019'da da daha fazlasıyla mevcuttur. Millet yoksullaşmıştır, gelir dağılımında, Türkiye, dünyada en kötü ülkeler arasında yer almıştır.

Cibuti, dünyanın en fakir 50'nci ülkesi, 1813 dolar millî geliri. Ve ülkemizde 16 milyon kişi açlık sınırında, 48 milyon kişi yoksulluk sınırında, toplam 64 milyon insan yoksul demek bu, yoksul veya aç. İşsizlik yüzde 12 gibi tarihimizin en yüksek rekorlarından birini kırmıştır. Enflasyon ve onun neticesindeki pahalılık hayatı çekilmez hâle getirmiştir. Günlük zaruri tüketim malları on sene zarfında yüzde 500 ila 1.500 oranında zamlanmıştır. Kiralar, yakıt, giyim eşyaları pahalanmıştır. Velhasıl file ve mutfak vatandaşı büyük sıkıntı içerisine sokmuştur. Köylü perişan durumdadır. Köylünün alım gücü yarı yarıya azalmıştır, "Yangın var, yangın!" diye bağırmaktadır. Küçük esnaf ve sanatkârlar, şoförler günlük kazançlarıyla masraflarını karşılayamaz hâldedir. Memur, emekli, dul ve yetim enflasyon ve pahalılığın altında ezilmiştir. Orta hâlli yoksullaşmıştır, yoksul aç kalmıştır değerli arkadaşlar.

Devletin ise dış borçları yüksek seviyelerdedir. Devlet içerde ve dışarda borcu borçla ödeme durumundadır. Bu sene 173 milyar 847 milyon dolar borç ödenecektir ve gayrisafi millî hasılamızın yüzde 51,9'u dış borçlarda. Devlet dış borç bulamazsa ne olur? Siyasi taviz vermek zorunda kalacaktır.

Sosyal devletten uzaklaşılmıştır. Vergi adaleti yoktur ve rızıktan vergi alınır hâle gelinmiştir. Türkiye'de sanayileşme durmuştur, sebebi yanlış politikalardır. Sanayi yatırımları yoktur. Birçok tesis kapanmıştır, üretim neredeyse durmuştur. Teknolojinin gerisinde kalınmıştır. Bölgeler arası kalkınmışlık farkları düzeltilmesi gerekirken tam tersi çok daha fazla artmıştır. Siyasete güven azalmıştır. Terörde on yedi yılda 2.210 vatandaşımızı kaybettik.

Değerli arkadaşlar, Türkiye küçülmüştür ve sonuçta Türkiye bir buhran denizindedir. Tablo budur ve bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu tablo böyle olmasına rağmen, birilerinin çıkıp, her şey çok iyi, halkımız her şeyden çok memnun gibi bir tablo sunması gerçekten bir acziyet işaretidir, çok özür dileyerek söylüyorum. Hayatı yaşayan millettir, ateş düştüğü yeri yakar ve millet de yanıyor değerli arkadaşlarım. On yedi yılını doldurmuş siyasi iktidara "Bu enflasyon, bu pahalılık ne zaman duracak, ne zaman duracak?" diye sorulduğunda "Sabredin." diyor. Neye sabredecek millet? Vatandaşa "Fedakârlık yapın biraz daha." diyor. Niye yapsın? Nasıl yapsın?

İnanın, amacım kapkara bir tablo çizmek değildi. Amacımız, milletin sıkıntılarını ortaya koyup onların ortadan kaldırılmasının yollarını burada beraberce aramak. Her şeyin başı, devletin ve rejimin işlemesidir. Ülkenin en önemli sorunu bugün budur. Her şey burada başlar ve burada biter.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - İlave ediyorum bir dakika Sayın Cesur.

AYLİN CESUR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Hür ve özerk yargıdır. Yargı yetkisi, Türk milleti adına, bağımsız mahkemelerce kullanılır. Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. Bunlar Anayasa'mızın hükümleridir. Var mı bunlar? Soruyorum size.

Ve ülkenin güvenliğidir. Ülkenin güvenliğini korumak devletin görevidir. Zira, devlet ülke için vardır.

Türkiye'de bugün çok partili siyasi hayata geçişimizin 74'üncü yılında hâlâ demokrasi, hâlâ özgürlük, hâlâ insan hakları, hâlâ hukuk devleti kavramları tartışılıyorsa durup düşünme zamanı ve en büyük neden ne biliyor musunuz? Beceriksizliğe, liyakatsizliğe ilaveten gerçek demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlememesi, işletilememesi; asıl neden bu.

İyi olmayanlar o kadar çok ki bu zamana sığdıramadım. Evet, ülkemizin büyük sorunları var ve bunlar hakkındaki düşünce ve çözüm önerilerimize bir sonraki konuşmamda devam edeceğim. Yalnız şu kadarını söylemek istiyorum: Çözüm, vatandaşlarımızın demokrasiye sahip çıkmasıyla mümkün olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlamanız için ek süre veriyorum.

Buyurun Sayın Cesur.

AYLİN CESUR (Devamla) - Buradan milletimize son konuşmalarımda verdiğim mesajı yeniden vermek istiyorum.

Değerli vatandaşlarımız, çare vardır. Çare demokrasi, çare sizsiniz, çare sandık, sandık 31 Martta önünüzde. Çare sizsiniz!

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)