| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 07.05.2019 |
CHP GRUBU ADINA TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Efendim, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Sayın Özkan'a katılıyorum. Ama millet iradesi tasallut altında, millet iradesini kullanmaya çalışanlar da tasallut altında. Ortada bir cinayet var, hukuk cinayeti var. Bugün ramazan, rica ediyorum, benden sonra çıkıp inanmadığınız şeyleri söylemeye kalkmayın, orucunuzu morucunuzu da sakatlamayın. Ortada bir hukuk cinayeti var, ortada bir hukuk darbesi var. Bu darbe gözümüzün önünde gerçekleşti. Nasıl gerçekleşti? Asli maddi failleri var, asli manevi failleri var. Yüksek Seçim Kurulunun üyeleridir asli maddi failleri, Yüksek Seçim Kurulu değildir. Yüksek Seçim Kurulu, demokrasiye inananların, gerçekten yüksek yargı kurumu olarak olması ve kalmasını istediği bir kurumdur. Ama bu Mecliste -bir seneyi geçmedi- sizin oylarınızla, bu YSK üyelerinin, yaş haddine rağmen, süreleri uzatıldı. Memlekette hukukçu mu yoktu? Niye uzattınız? Zaten oradan şaibe altındalar. Söyledik yapmayın diye. Şimdi burada La Fontaine'den masallar okuyorsunuz, diyorsunuz ki: "Hukuk işledi. Olur mu canım? Bağımsız yargı karar verdi." Peki, aynı bağımsız yargı Pasinler'de ve Kemalpaşa'da niye İstanbul gibi karar vermedi? 4'üncü ayın 16'sında ve 20'sinde Kemalpaşa ve Pasinler'le ilgili karar verirken, "Orada sandık kurulları oluşmuştur, kesinleşmiştir." diyen o yüce yargınız İstanbul'a gelince rant çetelerinin telkini altına mı indi? Korktunuz mu Ekrem İmamoğlu'ndan? Korkun, vallahi korkun, adam gibi adam. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) İstanbul sokaklarını karış karış gezdi, yanında şerefle ben de gezdim. İstanbul halkının elini sıktı, gözünün içine baktı, hayır duasını aldı, adamlığı hatırlattı, sevgiyi gösterdi, hoşgörüyü gösterdi, unutturduğunuz her şeyi gösterdi. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin neyiniz vardı İstanbul sokaklarında biliyor musunuz? 20 lira olmuş patlıcanınız vardı, hakkınızda arkanızdan söylenmiş bir dünya hakaret vardı. Sokağa çıkamadınız, adayınız gelip o pazarlara bizimle beraber giremedi. Kaybettiniz kardeşim, düşün milletin yakasından, düşün! Bu millet uyandı artık. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Bu millet uyandı. Bu millet uyandığı için İstanbul'da bir İstanbul ittifakı yaptı, o İstanbul ittifakı bu seçimi aldı. Darbe yaptınız, darbe yaparken de o süresini uzattığınız hâkimleri kullandınız. Bu ayıp onlara da yeter, bu ayıp onlara çok fazlasıyla yeter çünkü hukuk ajandasına işlendiler; Dreyfus davası gibi, Sokrates davası gibi, rahmetli Menderes'i asanlar gibi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asanlar gibi kara lekeyle işlendiler; yanlarına siz de işlendiniz, yandan işi tetikleyenler, siz de işlendiniz. Tehditçiler, "YSK şu kararı vermezse ülkede kaos olur, o olur, bu olur." diye her gün tehdit edenler... Sağdan soldan bu tehdidi kimlerin yaptığını biliyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - "Puzzle"ın parçalarını birleştirin, ben söylemeyeceğim. Zeki arkadaşlarsınız, bulursunuz bu tehditçileri. Yargıya tasallut eden tehditçileri bulursanız sonuç itibarıyla doğru yolu bulacaksınız. Ama bulmanıza gerek yok, sizin başınızda Ekrem İmamoğlu gibi bir dert var.
O çok eski ağabeylerinizden biri iki gün önce uyardı sizi, dedi ki: "Saldırıyorsunuz, büyüyor; saldırıyorsunuz, büyüyor." Tetikçi kanallarınız saldırdı, büyüdü; siz saldırıyorsunuz, araya koyduğunuz hukuksal kurumlar saldırıyor, daha büyüyecek, daha büyüyecek. "Ekrem abi" diyenler var ya sokakta, onlar sizi gönderecek kardeşim; 23 Haziranda, geldiğiniz gibi gideceksiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)