| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 16.05.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ÜMİT DİKBAYIR (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda işsizliği konuşacağız. Bu hafta da Kapadokya'yı konuşuyoruz. Ülkeyi kötü yönettiniz, bunu kabul edin. Rakamlar ortada, şu anda işsizlik yüzde 14,7; maalesef 4 milyon 730 bin vatandaşımız işsiz. Yani ülkeyi ve ekonomiyi kötü yönettiniz.
Başka neyi kötü yönettiniz? Bu ülkedeki ahlakı zedelediniz. Mesela Nevşehir Belediye Başkanı sanatçılara bir "tweet" attı, ambargo uyguladı.
Şimdi ben ona hatırlatıyorum: Başkan, bir açılım süreci vardı, hatırlıyor musun? 793 şehit vermiştik biz, orada akilleri dolaştırdınız, sanatçı akilleri dolaştırdınız; birkaç cümle de onlar için söyle.
Esenler Belediye Başkanı çıktı, Trabzonlu vatandaşlarımıza yakışıksız bir ifade kullandı. Ona da şunu hatırlatıyorum: Şehitlikleri dolaşsın bakalım, kaç Trabzonlu vatan evladı oralarda yatıyor. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Terbiyesiz bir İstanbul meclis üyesi bizim Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'e "Yurtta sulh, cihanda sulh." üzerinden bir çamur atmaya çalışıyor; önce aynaya baksın, FETÖ'cü nerede, orada görsün.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Yine mi aynı şey ya?
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh." cümlesini anlasaydınız zaten şu anda bu yaşadıklarımızı yaşamıyor, bunları konuşmuyor olacaktık.
Bakın, daha neler yaşadık son zamanlarda: Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in evini, bir kadının evini bir avuç kendini bilmez bastı, önünde sloganlar attı; yapanlar elini kolunu sallayarak şu anda geziyorlar, ceza almadılar.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta bir saldırı yapıldı, linç girişimi yapıldı; yine, bunu yapanlar elini kolunu sallayarak geziyor.
Gazeteci Yavuz Selim Demirağ'a bir saldırı düzenlendi, öldüresiye dövüldü; döven bu çakallar elini kolunu sallayarak geziyor.
Trakya'da bir bacımız sadece görüşünü bildirdiği için bıçaklandı, bıçaklayan elini kolunu sallayarak geziyor.
Değerli milletvekilleri, siz ne yapıyorsunuz? Burada kınıyorsunuz. Burası kınama makamı değil, burası ağlama makamı değil; gereğini yapacağız, gereğini. Kanunları Türkiye Cumhuriyeti'nde bu Meclis çıkarır, eğer yetersizse gerekli kanunları yapalım. Bakın, yarın bir gün çocuğuna bir şey alamamış bir kadın karşınıza dikilir sizin saçınızı başınızı yolar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Dikbayır.
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Eşine, çoluk çocuğuna istediklerini alamayan bir baba karşınıza dikilir, aynı şeyleri size yapar; sonra çıkıp burada ağlayıp zırlamayın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - "Ağlayıp zırlamayın!" Ne biçim konuşuyorsun ya?
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Temiz bir dil kullansın Sayın Başkan. Temiz dille konuşmaya davet eder misiniz Başkan?
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Kürsü üslubunu öğren! Kürsüden konuşuyorsun, konuştuklarına dikkat et!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Başta liderler olmak üzere milletvekilleri, belediye başkanları ve muhtarlar burada milleti kucaklar, tehdit etmez.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - O kürsünün üslubunu öğrenin!
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen...
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Gelirsiniz buraya, cevap verirsiniz.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Herkese hakaret ediyorsunuz ya!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Bakın bu millet sizin marabanız değil.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Düzgün bir şey söyle ya! Üsluplu bir şey konuş ya!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Siz bu ülkenin sahibi, millet de sizin marabanız değil.
BAŞKAN - Sayın Dikbayır, Genel Kurula hitap edin ve tamamlayın lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Üsluplu bir şey konuş ya, sen burada Genel Kurula hitap ediyorsun!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Evet, Genel Kurula hitap ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Dikbayır, lütfen toparlayın. Süreniz bitiyor.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Burada kirli dil kullanamazsınız!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Ben az önce burada nasıl bir dil kullanıldığını gördüm.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - O dili kendine sakla. Ayıp ya!
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor "Karnınızı doyuruyoruz." diyor; bakın, burası, bu ülke bir kişinin değil, Türk milleti de sizin marabanız değil; haddinizi bilin! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Milletin zekâsını hafife almayın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kimse senin babanın marabası da değil ya! Doğru şey konuş ya! Maraba sensin ya!
BAŞKAN - Sayın Dikbayır, lütfen artık sükûnetle toparlayın konuşmanızı, süreniz bitti çünkü.
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Toparlayayım Başkanım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Efendice konuş ya.
BAŞKAN - Buyurun selamlayarak...
ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - Milletin size gösterdiği sabrı, irfanı hafife almayın, milletin zekâsıyla dalga geçmeyin, milletin faydasına işler yapın; biz de destek olalım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)