| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 29.11.2012 |
MÜLKİYE BİRTANE (Kars) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvancılık alanında yaşanan sorunlar hakkında verdiğimiz araştırma önergesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Önergemiz, özelde Kars ilindeki hayvancılık üzerinedir. Ancak biliyoruz ki Ağrı, Ardahan, Hakkâri, Iğdır, Van, Bingöl, Bitlis gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin hayvancılıkla geçimini sağlayan illerinin durumu da aynı şekilde içler acısıdır. Türkiye'nin onlarca ili geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Burası da halkın Meclisidir. Ancak ne acıdır ki bugüne kadar hayvancılıkla ilgili bir araştırma komisyonu kurulamamıştır. Muhalefet onlarca araştırma önergesi vermektedir. Şu an görüşmekte olduğumuz önergenin tarihi 21 Kasım 2011'dir. Üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmiş durumda. Nihayet Genel Kurul'a indirildi. Şu an hayvanlarına bırakın diğer yem bitkilerini, kuru saman ve ot bulamayan Karslılar ekran başına kilitlenmiş durumda. Hükümetin dertlerine çözüm olmasını ümit ediyorlar. Ancak biliyoruz ki bu önerge de önceki önergeler gibi iktidar milletvekillerinin oyları ile reddedilecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergede de belirttiğimiz üzere AKP Hükûmeti adına konuşan yetkililer, rakamlarla halkta kafa karışıklığı yaratmayı âdeta bir sanat hâline getirmiş ve bu durumu da hemen hemen her fırsatta dillendirerek kendilerini haklı göstermeye çalışmaktadırlar. Veri ve rakamların ileride yürütülecek politikalara, plan ve çalışmalara ışık tuttuğunu hepimiz iyi biliyoruz ama bir de üretici ve besicinin yaşadığı sıkıntılar ve gerçekler göz önünde.
Şimdi bu sorunları tüm açıklığı ile ortaya koyması açısından Kars'taki duruma dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Göreve geldiğim günden beri onlarca önerge verdik. Önergelerimiz sürekli geçiştirildi, rakamlara boğularak sorunun üzeri kapatıldı. Bir ara, "Kars ilinde organize hayvancılık bölgesi kurulacak." denildi, üzerinden aylar geçti ortada bir şey yok. "Doğu kapısı açılacak." dendi, unutuldu. Tam tersine, ithal hayvan uygulaması başlatılarak Türkiye'deki hayvancılık yeniden zor toparlanacak bir şekilde darbe aldı.
Hayvancılık bitti bitecek, küçükbaş hayvancılık neredeyse hiç yapılmıyor. Samanın tonu 1.000 lira oldu. Köylü bir hayvanını zar zor 500 liraya satabiliyor. Canlı hayvanın kilosu 6 ila 10 lira arasında değişiyorken markette etin kilosu 25 lirayı geçiyor. Köylüye söylenen, âdeta "Seni öldürmeyeceğim ama süründüreceğim." politikasıdır.
Yaz kurak geçti. Bir taraftan 5 lirayı bulan mazot parası, bir taraftan 2'ye katlanan gübre fiyatları derken, ot, saman yığmak mümkün olmadı tabii. Yaz boyunca sütünü, peynirini sudan ucuz satan köylü, şimdi gerçekten çaresizlik içinde. Köylü 1 kilo süt sattığında kahvede bir bardak çay içemiyor. Hükûmet ise sürekli durumu istismar ediyor. Karslı köylünün, bölge köylüsünün saman fiyatları karşısında, yaşadığı çaresizlik karşısında Kars Milletvekili Sayın Yunus Kılıç, Gürcistan'dan ot, saman ithalatı yapılacağını söylemiş, kış bastırdı, şu an aldığımız bilgiye göre henüz bir gelişme yok. Bunun cevaplandırılmasını istiyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten şaşkınlık içerisindeyiz. AKP "Hayvancılık gelişti, sorun yok." diyor, köylü ise ağlıyor. Sizlere mi inanalım, halka, köylüye mi? Durum ortada. Kahveler işsizlerle dolu. İstihdam alanı açılmıyor. Hayvancılık ithal et ve canlı hayvanla baltalandı. Mazot ve gübre fiyatları karşısında köylü arazilerini bile ekip biçemiyor. Bunun adı "köylünün üretimden koparılması"dır. Bu çok bilinçli bir politikadır. Şu an kırsal kesimde yaşayan, daha önce hayvancılık yaparak rahat bir şekilde geçinen vatandaş sütü, unu, eti, yağı, ekmeği şehirden marketlerden alır duruma gelmiş. Köylü, elinde avucundakini bu marketlere veriyor. Yerli esnaf birer birer dükkanlarını kapatıyor.
Yerli üretici ve esnaf iş yapamaz duruma geldi. Cebinde 500 lira ile kent merkezine giden köylü bir haftalık gıdasını bile alamıyor. Artık köylü çocuklarına bile süt bulamaz hâle gelmiştir. AKP'nin köylüye yaptığı zulümdür. Bunları inkâr etmek yerine, birlikte çare bulalım diyoruz. Bu insanlar Meclisten çözüm bekliyor. Her gün yüzlerce telefon alıyoruz. Seçim bölgemize gittiğimizde köylüler âdeta gözyaşı döküyor. Elektrik faturasını ödeyemeyen, yaz başı borç ettiği mazot parasını veremeyen binlerce vatandaş var. Sütünü sonbahara kadar bin liraya veren köylü, artık yakacak bile bulamaz hâle getirmiş durumda mevcut iktidar. Önceden 20-30 baş hayvanı olan köylüyü, şimdi 4 hayvanı besleyemez hâle gelmiştir. Ahırlar, ağıllar boş; kadınlar çaresiz, çocuklar yeterli derecede beslenemiyor.
Sizlerden bir ricamız var: Lütfen bir gün Kars'ın, Çerme, Subatan, Gülhayran, Çatak, Ölçülü, Varlı köylerinden birinde bir vatandaşımızın kahvaltısına misafir olun. Aynı şey bölgenin diğer illerinin tümü için geçerlidir.
Köylünün elinden ekmeği alınmıştır. Köylü İstanbul'a küçük yaşta gönderdikleri çocuklarının paraları ile geçiniyor. Sofrasından sütü, balı, peyniri AKP'nin mevcut politikaları ile ellerinden alınmıştır. Elde avuçta hiçbir şey kalmamıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün bunlar göz önüne alınarak, hiç bir manipülasyon yapmadan, durumu çarpıtmadan hep birlikte Türkiye genelinde hayvancılığın içinde olduğu çıkmazı aşmak için Meclis olarak görev alalım diyorum. Köylülerle görüşelim, illeri dolaşalım. Dertlerini, sorunlarını dinleyip çözümü onlarla birlikte geliştirelim. Bu insanları çaresiz bırakmak vicdanen kabul edilebilecek bir durum değildir. Hayvancılığın bitme noktasına getirildiği Türkiye'de bir an önce önlem alınmaz ve halkın talepleri dinlenerek kırsal kalkınmayı güçlendirecek projeler devreye konulmazsa zaten mevcut durumda göç veren kırsal kesimler daha fazla göç vererek insansız kentler oluşacaktır.
Bütün bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, ivedilik arz eden bu duruma bir an önce müdahale etmek için Meclis araştırması açılmasını uygun görmekteyiz.
Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Birtane.