GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:21.05.2019

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kapadokya Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Bu 8'inci madde üzerindeki önergemiz idari para cezasıyla ilgili. "İdari para cezası uygulanacak fiiller ile bu fiillerin aykırılık durumuna göre uygulanacak idari para cezasının miktarı İdarece belirlenir." diyor. Bu "İdarece belirlenir" hususu muallak bir husus olup uygulamada baktığımız zaman da oldukça suistimal edilen bir konudur. Biz bunu, genel uygulamalarına baktığımız zaman, geçtiğimiz hafta örneğin, Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli'nin bir konuşmasını TELE1 televizyonunun vermesi ve bunun üzerinden birçok kanal verdiği hâlde RTÜK'ün sadece bu televizyona yönelik bir ceza uygulamasından biliyoruz. Ayrıca, bu konuda sadece bir televizyona böyle bir şey uygulanması, yani muhalif kanalların da daha önce kapatılması aslında bir bütün olarak muhalefete imkân tanımayan, siyaset imkânı tanımayan, siyasetin bugün, günümüzde algı üzerinden yönetildiği bir dönemde, muhalefetin sesinin geniş kitlelere ve seçmen tabanına ulaşmasını engelleyen bir yöntem olarak uygulanıyor bu. O yüzden ilginçtir ki şu anda açıklanan verilere baktığınız zaman "havuz medyası" diye bilinen medya en az izlenen televizyonlar arasında yer alıyor. Sebebi belli çünkü doğruları vermiyor, gerçekleri yansıtmıyor, bir algı operasyonu üzerinden siyasi bir yönlendirme yapıyor. Bundan kaynaklı olarak da eğer "yandaş" diye bilinen o havuz medyasının gazeteleri, havalimanlarında, hava yollarında, toplu taşıma araçlarında ve toplu bulunulan birtakım yerlerde dağıtılmamış olsa, inanın ki tiraj sayısı yerlerde sürüklenir. Niye? Çünkü hep aynı başlıklar, aynı manşetler, aynı sayıyla sanki bir matbaadan çıkmış gibi yayınlanan yazılar. Dolayısıyla, kişiye özel, kuruma özel yasa aynen burada da korunuyor. Biz bunu ayrıca, yargıda kişiye özel cezalardan da biliyoruz, burada sıkça anlatıldı bu ve kamu kurum ve kuruluşlarında işe girişlerde ve mülakat yöntemiyle yapılan devlet memurları sınavında da bu yöntemin çokça uygulandığını biliyoruz. Bu nedenle, Kapadokya Kanunu içerisinde uygulanacak olan idari para cezasının da o kişilerin siyasi görüşüne göre ve o kişilerin Hükûmete olan, iktidar partisine olan yaklaşımlarına göre değerlendirileceği hususuna yönelik kaygılar var ve elimizde bunu ispatlayacak çokça da bilgi, belge ve veri var.

Şimdi, burada Kapadokya konusu konuşulurken, geçen hafta Hacıbektaş da ele alındı, kürsüden dile getirildi. Şimdi, Hacıbektaş'ın iki konusu var; birincisi, ilçe olan Hacıbektaş, diğeri de bizim pirimiz olan Hünkâr Hacı Bektaş Veli'dir. Şimdi, siz burada Hacıbektaş üzerinde konuşurken bunu sadece bir ilçe olarak ele alırsanız, evet bütün yükü oradaki belediyeye yüklersiniz ama bu, sadece Hacıbektaş ilçesinde yaşayan insanları ilgilendiren bir durum değildir. Sizin Hacıbektaş ilçesine yapacağınız hizmetler Türkiye'deki bütün Alevi toplumuna ve Hacı Bektaş'a gönül verenlere yönelik yapılacak hizmetlerdir. Dolayısıyla işi sadece bir ilçe belediyesine atıp, topu oraya atıp oradan kurtulamazsınız. Bunun örneklerini Türkiye'nin birçok yerinde biliyoruz. Bazen hizmetlerin sadece belediyelere bırakılmadığını, devletin kendi imkânlarını kullanarak oraları ihya ettiğinin örnekleri çokça var ama mesele Hacıbektaş'a gelince, "Canım orası ilçe, dolayısıyla ilçenin belediyesi var, belediye kendisi yapmış, yapmamış, bu bizim sorunumuz değil."e geliyor mesele. Bu, bu kadar kolay değildir. Bizim Hünkâr Hacı Bektaş Veli'ye yaklaşımımız da bu şekilde olamaz, olmaması gerekiyor. O nedenle bu konudaki bakış açısının bir daha yenilenmesi gerekir ve Hacıbektaş ilçesinin bir Alevi inanç merkezi olması hasebiyle gerekli bütün hizmetlerinin tamamlanması Alevi toplumunun tamamına yapılmış bir hizmet olacaktır. Bunu da bekliyoruz.

Teşekkür ederim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)