GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Artvin ili Yusufeli ilçesinde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:81
Tarih:22.05.2019

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle Yusufeli'de kıraathanelerde, kahvelerde, iş yerlerinde, evlerinde televizyonları başında bizleri, bu konuşmayı merakla izleyen bütün Yusufelili hemşehrilerimi, Yusufeli'nin güzel insanlarını saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, "Artvin" deyince Yusufeli'de ciddi anlamda sorunlarımız var. Bu Parlamentoda birçok konuşma yaptım Yusufeli'ye ilişkin. Ne yazık ki bu sorunlar devam ediyor.

Bakın, Yusufeli sular altında kalacak, Artvin'in en güzel ilçelerinden bir tanesi değerli arkadaşlarım. Ve bu işlem bitmeden hâlen ne yazık ki bir heyulayla, bir tehditle karşı karşıya Yusufeli. Nedir? Yusufeli'nin ilçe merkezinin üzerinde 200 metre yükseklikte bir viyadük çalışmasıyla alakalı bir belirsizlik devam ediyor değerli arkadaşlarım. Bir çalışma yapılmak isteniyor. Hemen bu viyadüğün altında 700 kişinin okuduğu Halitpaşa Ortaokulu var, kamu kurumları var, en yakınında etkilenecek 20 civarında esnaf var, 100'e yakın konut var değerli arkadaşlarım. Büyük bir çalışma.

Yusufelili şunu merak ediyor: Bu çalışma ne zaman başlayacak? Buna ilişkin ihale yapıldı. Bu çalışma Yusufeli halkını, Yusufeli'nin ekonomik durumunu tehdit ediyor. Bu Parlamentodan birçok kere konuştum değerli arkadaşlarım. Bakın, dedim ki: "Yukarıdaki yeni yerleşim yeri bitmeden aşağıda yapılacak olan bir viyadük çalışması bir kenti canlı canlı toprağa gömmektir, bir kenti canlı canlı öldürmektir." Ne yazık ki bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. 31 Mart seçimlerinden önce bir duraksama yaşandı. Burada eğer böyle bir çalışmayı başlatırsak Yusufeli'den tehdit alırız, seçimde bir yenilgiye uğrarız kaygısı taşındı. Şimdi, 2 Haziran baz alınarak ötelenmeye çalışılıyor sorunlar. Ben buradan, yüce Parlamentodan bütün Türkiye'ye, bizi dinleyen yetkililere haykırmak istiyorum: Yusufeli Türkiye'nin en güzel ilçelerinden bir tanesi. Olması gereken şu değerli arkadaşlarım: Öncelikle yeni yerleşim yerinin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Yeni yerleşim yerinde 2.500 tane bina yapılması gerekiyor. Şu anda tamamlanmış bina sayısı 330. 3 tane kamu binası tamamlanmış değerli arkadaşlarım. Hep tersinden yapıyoruz bu işleri. Niye bunları tersinden yapıyoruz anlayamıyorum.

Bakın, o yere getirilmek istenen bir su çalışması var, Tekkale köyünden, Yusufeli'den. Yusufeli'de, Tekkale köyünde bir müteahhide teslim ettiniz, müteahhit beş ay sonra yeni yerleşim yerine gelen su çalışmasını terk etti. Şimdi, yeni yerle alakalı, bu suyla alakalı yeni bir ihale yapılmak isteniyor. Bu ihalede, şartnamede diyorlar ki: "İki buçuk seneye ancak bunu teslim edersin." Bunu neden anlatıyorum değerli arkadaşlarım? Bu şu demek: Diyoruz ki, eğer bugün teslim edilmiş olsa, suyu bugün getirmiş olsalar yeni yerleşim yerine, iki buçuk yıldan önce yeni yerleşim yerine oturmak mümkün değil ki. 2.500 binanın ancak 330'unu teslim etmiş devlet, en aşağı beş yıldan önce insanları oraya taşımak mümkün değil.

Değerli arkadaşlarım, özelikle Adalet ve Kalkınma Partisindeki arkadaşlarım; bakın, burada yaptığım konuşmalarda size hep şunu diyordum: Çuvalla size oy veriyor Yusufelili. Haksızlık etmişim, artık size oy da vermiyorlar değerli arkadaşlarım. Neden vermiyorlar? Bakın, 2009 yerel seçimlerinde yüzde 49 oy aldınız yerel yönetimde, çok güçlüydünüz. 2014 seçimlerinde aynı şekilde yüzde 49 oy aldınız değerli arkadaşlarım. Şimdi yüzde 43'e düştü, 6 puan düştünüz. Bizim bundan önceki her iki seçimde de oyumuz yüzde 6'ydı, şimdi biz de yüzde 43, yüzde 44 oy alıyoruz değerli arkadaşlarım. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum değerli arkadaşlarım: Yusufelili "Benim sorunuma çare bulacak, benim sorunumu Parlamentoya getirecek kim olursa olsun, hangi siyasal düşünceden gelirse gelsin ben ona destek veririm." diyor. O nedenle ben Yusufelilileri, Yusufeli halkını buradan şükranla, saygıyla bir kere daha selamlıyorum ve sizlere, Hükûmete, yetkililere şunu iletiyorum: Bakın, bu sorunu göz ardı etmeyin değerli arkadaşlarım. Yusufeli'de kamulaştırmayla alakalı sorunlar var. Kamulaştırma ciddi bir problem. Herhangi bir yerde böyle bir toprak parçası yok. Toprak parçası her tarafta gayrimenkul, Yusufeli'de menkul. "Toprak çalındı." diye savcılığa başvuran bir vatandaşımız var. Kamulaştırma Kanunu'nun dar kalıpları içerisinde insanları mağdur ederek bir yere varamazsınız değerli arkadaşlarım. Bir ilçeyi yok ediyorsunuz, bir ilçedeki yaşayanlara diyorsunuz ki: "Ben senin toprağını elinden aldım." Siz değerli arkadaşlarım, toprak altında kalan, su altında kalan bir beldenin sakinleri olarak hiç annenizin, babanızın, amcanızın, dayınızın mezarını açıp onu bir çuvala koyarak kalkıp başka yere gidip toprağa gömdünüz mü değerli arkadaşlarım? Gömdünüz değil mi? İşte Yusufelili bunu yaşıyor. Buna rağmen Yusufelili diyor ki: "Devletimize bir zeval gelmesin, başımın tacıdır." diyor ama bir şey istiyor, diyor ki: "Bu toprakların gerçek değeri verilsin."

Ben Yusufeliliyi şöyle tarif ederim: Yusufeli toprakları verimlidir, sağcı çıkar, solcu çıkar, devrimci çıkar, ülkücü çıkar, dindar çıkar, sosyal demokrat çıkar ama bu topraklardan bir tek vatan haini çıkmamıştır değerli arkadaşlarım.

O nedenle, Yusufeli'ye, Yusufeliliye hak ettiği değeri verin diye yüce Parlamentodan bir kere daha sesleniyorum: Sözlerimi bitirirken diyorum ki: Hak yerini bulacak, Yusufeli kazanacak; barışla kazanacağız ve her şey daha güzel olacak.

Bu duygularla, bizleri televizyonları başında izleyen bütün Yusufelili hemşerilerimi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun, var olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bayraktutan.