| Konu: | Tarih dersinin seçmeli ders olmasına itiraz ettiklerine, geçim darlığının her geçen gün intiharları beslediğine ve ciddi bir iradeye ihtiyaç olduğuna, tasfiye mekanizması sağlıklı çalıştırılamadığı için oluşan mağduriyetlere müdahale edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 22.05.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarih derslerinin seçmeli olmasıyla alakalı bir itirazımız var. 9'uncu ve 10'uncu sınıflarda iki saat okutulan tarih dersleri 2017-2018 öğretim yılında 11'inci sınıflarda da haftada iki saat okutulmaya başlanmıştı, şimdi tamamen seçmeli ders hâline getiriliyor.
On yedi yıllık siyasi iktidarınızın, "gönül coğrafyamız" gibi cümlelerle mesuliyet alanını vicdanlara ihbar eden bir siyasi hareketin tarih dersini seçmeli yapıyor olması, taşımaya çalıştığınızı söylediğiniz mesuliyetlere uygun bir hamle değildir. Bu topraklarda millî duruşumuzun, millî mukavemetimizin, millî bir inşa sürecinin olmazsa olmaz azığı tarih dersleridir. Tarih derslerinden gençliğini koparmış bir milletin geleceğini muhkem inşa edebilmesi mümkün değildir. Şayet, tarih derslerini seçmeli yaparak "Diriliş" ve "Payitaht Abdülhamid" dizileriyle açığı kapatmayı düşünüyorsanız, Bayburtluların dediği gibi, buradan randıman almanız mümkün değildir.
Tarih dersleri "soykırım ayinleri" şeklinde Türk devletinin, Türk milletinin buradaki varlığına kastedilmiş teşebbüsleri engellemenin de yoludur. Bu memlekette, bu vatanda varlığımızın, millî mukavemetimizin beslendiği havza, hangi şuurla, hangi iradeyle ve hangi bedeli ödeyerek bu topraklarda durduğumuzun yazıldığı tarihî sicilimizin çocuklarımızın hafızasına gergef gergef dokunmasıdır. Dolayısıyla bu işi seçmeli yapmış olmak bu topraklardaki mukavemet alanımızı gevşetir diye düşünüyorum. Bu mevzuda çok ciddiyetle yeniden düşünülmesi ve karar alınması gerektiğine dair irademizi beyan etmiş oluyorum.
Geçim darlığının her geçen gün intiharları beslediğini hepiniz fark ediyorsunuz. Milletvekillerimize gelen iş taleplerindeki artışın, Türkiye'deki geçim darlığının sebep olacağı büyük travmaların alameti sayıldığını hepimiz biliyoruz. Çok acil, etkin bir sosyal politikaya ihtiyacımız var. Bu mevzuda eğer hatırı sayılır bir irade ortaya koyamazsak önümüzdeki dönemde artacak intiharların toplumsal, siyasal bir krize dönme ihtimalini de hepiniz görüyorsunuzdur, bu mevzuda ciddi bir iradeye ihtiyacımız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Başkanım, tamamlayacağım.
BAŞKAN - Devam edin Sayın Ağıralioğlu, buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Tasfiye süreciyle alakalı geçen dönem bir düzenleme yapıldı. Bu tasfiye sürecinin düzgün işlemediğini, bu mevzuda ciddi mağduriyetler oluştuğunu ifade etmek zorundayım. Biliyorsunuz, 19 Mart 2019 tasfiye süreciyle ilgili son başvuru tarihidir. 19 Martta biten tasfiye başvuru taleplerinin nihayetinde, mekanizma sağlıklı çalışmadığı için teminat mektupları gelir kaydedilen bir sürü müteahhit arkadaşımız var. Yani tasfiye mekanizması sağlıklı çalıştırılamadığı için ceza kapsamına girmiş bir sürü müteahhit arkadaşımız var. Devlet marifetiyle müteahhitlere tuzak kurulmuş, teminatları gelir kaydedilmiş bir alan oluştu, bir zafiyet alanı, acilen müdahale edilmesi lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Tamamlayayım Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın lütfen Sayın Ağıralioğlu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Çünkü idarelerin tasarrufuna bırakılınca bu mevzuda gecikmiş tasfiye kararları idarelere, ilgili idarelere "Tasfiye kararınız gelmediği için teminat mektuplarınızı gelir kaydetmek zorundayız." ya da "Size gecikmiş işlerinizden dolayı ceza yazmak zorundayız." gibi bir idari tasarrufa alan açıyor. Bununla ilgili ciddi bir mağduriyet oluştu, derhâl bu mevzuyu düzeltmemiz lazım. Oluşan maddi kayıpların Türkiye'de yeni sektör krizlerine sebep olma ihtimali çok yüksektir.
Genel Kurulumuza saygılarımla.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Ağıralioğlu.