| Konu: | Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 23.05.2019 |
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sizleri, ekranları başında bizleri izleyen yurttaşlarımızı, yine Genel Kurulun sevgili emekçilerini saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkan, turizm sektörü hem iç hem dış politika etkilerinin en fazla hissedildiği bir alandır. Özellikle hak ihlallerinin çoğalması, özgürlüklerin giderek daraltılması ve o ülkedeki turizmin doğrudan bunlardan etkilenmesi sonucunu doğuruyor. Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dil ile hukukun askıya alınması toplumun bireylerinin kendilerini güvende hissetmemesine yol açıyor. Dünyanın her yerinde insanlar tatillerini tabii ki güvenli, istikrarlı yerlerde yapmak isterler. Gündelik hayatın bu kadar antidemokratikleşeceği bir yerde turizm gelirlerinin gelişmesi ve çoğalması beklenemez. Bunun en somut örneği Sayın Başkan, çözüm sürecinde 2013 yılında turizm gelirleri 32 milyara, 2014 yılında 34 milyara yükseliyor -nispeten bir çözüm süreci yürürken- ama özellikle 2014 yılının sonunda başlayan çatışmalı ortam ve nihayetinde özellikle birçok yerdeki IŞİD'in kanlı eylemleri Türkiye'de turizmin gerilemesine ve tekrar rakamların 2013'ün öncesine, 2014'e geri dönmesine neden oluyor.
Değerli arkadaşlar, bugün ülkemizde ekonomik kriz artık ciddi bir şekilde bir toplumsal travmaya dönüşmek üzere. Benim de seçim bölgem olan Gaziantep'te son zamanlarda işsizliğin yarattığı ortam gittikçe büyümektedir. Bir hafta önce belediyeye iş başvurusu yapmak üzere giden bir genç maalesef darbedilerek belediye dışına atılıyor. Yine geçen günlerde Eyüp Dal... Değerli arkadaşlar, bir genç seçim öncesinde AKP'li belediyeden iş istiyor "Seçim sonrasında bakarız." deniyor ama seçimden sonra gittiği Şahinbey Belediyesinde "ret" cevabı alınca beş yıldır iş arayan bu genç maalesef kendisinin üzerine benzin dökerek yaşamına son veriyor.
Değerli arkadaşlar, artık bu o kadar bir travmaya dönüşmüş ki daha birkaç gün önce yine köprüde önce aracını yakan bir genç ardından yaşamına intihar ederek son verdi.
Bu anlamda her gün işsizlik rakamlarının gittikçe arttığı -sadece son altı ayda 740 bin yeni işsiz yaratıldı- bu ülkede 740 bin işsizin 342 bini sanayiden. Yani sanayi üretimi işsiz üretimine dönüşmüş durumda.
Tabii, değerli arkadaşlar, ülkede maalesef öyle bir İçişleri Bakanımız var ki her şeye müdahale ediyor, hukuk tanımıyor, Anayasa tanımıyor ve her gün bir tehditle toplumu tehdit ediyor. Daha birkaç gün önce Şanlıurfa Halfeti'de yaşanan bir çatışmadan sonra 40 kadar yurttaş gözaltına alındı, resimleri yansıdı. Bu ülkede, maalesef, sistematik işkence yapıldığı açık açık fotoğraflarla belgelendi. Gözaltına alınanlara elektrik verildiğinin, dayaktan geçirildiklerinin, ters kelepçeyle yere yatırıldıklarının ve üzerlerine basıldığının kamuoyuna fotoğrafları yansıdı. Bu ülkede uzun zamandır şunu söyleyenler, "İşkenceye sıfır tolerans." diyenler... Maalesef, biz şunu da gördük ki, cumhuriyet savcısı açıklamasında diyor ki: "Yapılan rutin işlemdir." Yani açıkça "Artık işkence Türkiye'de rutinleşmiştir." demek isteniyor. Oraya bir heyet gönderdik, heyetimiz maalesef muhatap bulamadı, ne savcıyla görüşebildi ne valiyle görüşebildi. Baronun açık bir şekilde ifadeleri var. Bu Mecliste, bu Parlamentonun temsil edilen grupları bu işkence konusunda tavır almadı ve ben burada tüm grupları bu noktada görüşlerini ifade etmeye davet ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Soylu'nun hukuksuzluğu bunlarla bitmiyor. Bakın, Hakkâri'de bir çoban asker kurşunuyla ölüyor. İfadesinde diyor ki: "Uyarı amacıyla ateş ettim." Ama nasıl bir uyarıysa kurşun kalbine denk geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bağlayın sözlerinizi Sayın Toğrul.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bağlayacağım Sayın Başkan.
Çoban yaşamını yitiriyor ve onu katleden uzman çavuş, maalesef, serbest kalıyor.
Değerli arkadaşlar, Tatvan'da haksız hukuksuz bir şekilde -seçimden sonra yine yargı bir sopa olarak kullanılarak harekete geçiriliyor- oradaki çoğunluğumuzu AKP'nin altına indirmek adına 9 belediye meclis üyemiz hakkında soruşturma açılıyor ve belediye meclis üyelikleri askıya alınıyor.
Bununla bitmiyor değerli arkadaşlar, bakın, bu Parlamentoda Grup Başkanlığımızı yapan Sevgili İdris Baluken'i hepiniz tanırsınız; bugün odası aranmak amacıyla talan ediliyor ve odasındaki her şey dökülüyor. İdris Baluken burada hepinizin çalışma arkadaşıydı, hiçbiriniz buna bir tepki koymayacak mısınız değerli arkadaşlar? Böyle hukuk devletinde turizmin, ekonominin gelişmesi mümkün müdür?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bağlayın sözlerini Sayın Toğrul, buyurun.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Herkesin yaşanan hukuksuzluklar noktasında sesini ortaklaştırması lazım. Bizim Süleyman Soylu yapıyor diye eğer AKP Grubu sessiz kalırsa emin olun daha size çok yanlışlar yaptırır, İstanbul'u kaybettiğiniz gibi ülkeyi de kaybedeceğinizi buradan ifade etmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)