GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:23.05.2019

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, AK PARTİ 2002 yılında iktidara gelirken ademimerkeziyetçiliği vadetti. Yani her yer yerelden yönetilecekti; bütün kararlar, söz, yetki, karar olarak yerelde olacaktı. Böyle vadetti ve oy aldı. Bu yönde birkaç adım da attı ancak özellikle son beş yılda her şeyi merkezîleştirdi, her şeyi Ankara'ya bağlamaya çalışıyor, hatta bundan öte, saraya ve tek adama bağlamaya çalışıyor.

Arkadaşlar, bu yolda da hepimiz kaybediyoruz, Türkiye'miz kaybediyor. Yalnızca bu yasayla ilgili baksak, kültür ve turizm politikalarıyla ilgili baksak, geçmişte ve AK PARTİ iktidarı döneminde pek çok hata yapıldı. Mesela, İstanbul'a ihanet edildi; Ankara'dan Turizm Bakanlığından, Çevre Bakanlığından verilen pek çok ruhsatla İstanbul'a ihanet edildi. İstanbul'un silüetine şimdi bakın, Ayasofya'nın, Sultanahmet'in arkasında gökdelen silüetleri var arkadaşlar. Düşünün ki biz, kültürü insanlara anlatacağız. İnsanlar kültürü görmeye geliyorlar, o dikilen gökdelenlere değil, o ihanet gökdelenlerine değil; ama Ankara'dan bunlara yol verildi arkadaşlar. Mesela, Ankara'dan verilen kararlarla Ege, Akdeniz sahillerine ihanet edildi arkadaşlar. Gidin bakın, Ege, Akdeniz sahilleri betona gömülmüş durumda. Ankara'dan verilen kararlarla Hasankeyf'e ihanet edildi arkadaşlar. Ankara'dan verilen kararlarla binlerce yıllık tarihi olan Diyarbakır Sur'a ihanet edildi. Oysa, ne demiştik? "Yerelden yönetilecek." demiştik. Yerelden yönetilseydi emin olun bu ihanetlerin pek çoğu olmazdı. Turizm Bakanlığı veya diğer bakanlıklar yalnızca denetleyici kurumlar olarak kalabilirlerdi. Ama maalesef, her şeye ben karar vereceğim diyen bir kişi var memlekette ve her şeye ama her şeye o karar vermek istiyor.

Değerli arkadaşlar, yapmamız gereken şey ne? Yerellere yetkiyi vermek. Bakın, "Diyarbakır Sur'u Toledo yapacağım." demişti müstafi Başbakan Ahmet Davutoğlu. Herkesi Diyarbakır'a davet ediyorum Diyarbakır'ın bir vekili olarak. Gelin, bakın, Diyarbakır Sur ne hâlde? Binlerce yıllık tarihi olan Sur'da, pek çok medeniyetin beşiği olmuş Sur'da, onlarca kültürün ilmek ilmek, emek emek ördüğü Sur'da, o taş işçilikleriyle tek tek yontulmuş binlerce yıllık taşlar kepçelerle kamyonlara dolduruldu ve Diyarbakır Sur bir tarla hâline getirildi arkadaşlar, bir tarla, maalesef. Ve onun yerine ne yaptı, hani "Toledo yapacağım." diyen akıl? Gitti, müteahhitlere ihaleyle verdi, Ankara'nın müteahhitlerine, beton evler yaptı, üzerine de o Diyarbakır'ın taşını kaplama olarak yapıştırmaya çalışıyor arkadaşlar. Ya, Allah'ınızı severseniz, böyle bir tarih anlayışına kim turist olarak gelir? Siz Diyarbakır'ı bize verin, o çok kimlikli Diyarbakır Belediyesine verin, biz ayağa kaldıralım. Bakın, hem kültürü ayağa kaldırırız hem toplumsal barışımıza hizmet ederiz hem de Diyarbakır'a 5 milyon turist getiririz. Ama bu akla 1 turist bile gelmez arkadaşlar, o beton kafalara 1 turist bile gelmez.

Van'ı Van Büyükşehir Belediyesine verin, bakın nasıl milyonlarca turist geliyor. Kars'ı Kars Belediyesine verin, bakın nasıl oraya turistler akıyor. Çünkü biz Kars'ı, Van'ı, Diyarbakır'ı -Amed'i- ayağa kaldırırız, hem kültürel olarak ayağa kaldırırız hem de turizm olarak ayağa kaldırırız. Çünkü biz çok kimlikli akıldayız, çok kültürlü olarak bakıyoruz, çok renkli olarak bakıyoruz; siz tek, tek, tek olarak bakıyorsunuz maalesef, tekçilik üzerinden bakıyorsunuz. O yüzden turizm gelirlerimizde -hani her şeye yeşil dolar olarak bakıyorsunuz ya- Yunanistan 1.500-2.000 dolar turist başı gelir elde ederken biz 600 dolarlarda nal topluyoruz. Bir hafta uçak dâhil 500 euroya insanları her şey dâhil otellerde yatırıyoruz kaldırıyoruz ve maalesef, bunlardan ne ülkeye ne de ekonomimize herhangi bir fayda olmuyor.

Turizme rant alanı olarak bakan aklın artık tasfiye olması gerekir. Turizm bir sonuçtur arkadaşlar. İnsanlar kültürümüzü görmek istiyor, bizim kültürel mirasımızı görmek istiyor, binlerce yıllık tarihimizi görmek istiyor, çok kimlikliliğimizi görmek istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ama Anadolu'ya bakın, her şehirde -sizler de bilirsiniz- binlerce yıkık kilise, manastır var, binlerce. Bunları ayağa kaldırmamız lazım ama her gün bana "Efendim, Elâzığ'da bir kilise daha yıkıldı." "Efendim, Mardin'de bir kilise daha yıkıldı." diye telefonlar geliyor, haberler geliyor. "Tokat'ın kiliseleri yerle bir oldu." diye haberler geliyor. Bunları ayağa kaldırmamız lazım. Ama bütün bunları yapmak için, dediğim gibi, çok kimlikli bir bakışa, çok kültürlü bir bakışa ihtiyacımız var. Eğer bunu başarırsak onun sonunda emin olun 100 milyon nitelikli turisti ağırlarız.

Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)