GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:23.05.2019

CHP GRUBU ADINA RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye coğrafi konumu, iklimi, tarihi ve turizm potansiyeli çok yüksek bir ülkedir. Turizm gelirleri ekonomimize büyük bir katkı ve katma değer kazandırmaktadır. Ancak ne var ki ülkemizde turizme, yatırımcısına ve turizm emekçilerine istenen kolaylıklar hâlâ sağlanamamaktadır.

Zengin ve nitelikli turistler ülkemizi tercih etmemekte, her şey dâhil konsepti nedeniyle otel dışında para harcanmamakta, esnaf ve küçük işletmeler bu gelirden mahrum edilmektedir. Her geçen gün bu niteliksiz turistler nedeniyle turizmden elde ettiğimiz gelirler düşmektedir.

Antalya Milletvekili olarak turizmin şehrimize katkısını en yakından hissedenlerdenim. Bu açıdan, bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Türkiye sürdürülebilir eko turizmi açısından büyük bir potansiyele sahiptir ve dünyada bu büyük potansiyel turizme talebi artırmaktadır. Antalya özelinde örnek vermek gerekirse doğa harikası, UNESCO tarafından dünyada yaşanabilir 100 yer arasında 19'uncu sırada olan Alara Çayı ve Alakır Vadisi'ne HES yapılmaktadır. Bu, turizme destek değil, köstektir değerli arkadaşlarım. Ormanları, doğal kaynakları, sit alanlarını inşaata açıp rant sağlamak turizm yatırımı asla olamaz. Turizm için sadece altyapı yatırımları yeterli değildir. Bunların yanında, olmazsa olmaz demokrasidir, hukuk devletidir, insan haklarıdır, özgürlüklerdir, insanların güvence altına alınmasıdır çünkü turizm barış demektir, toplumsal ve bölgesel barış sağlanmalıdır.

OHAL süreciyle başlayan antidemokratik süreç, yargıya güvenin her geçen gün azalması, dış politikalarımız, kaybettiği seçimi kabul etmeyen, tekrar bir seçim isteyen ve bunu sağlayan iktidarın varlığında bu ülkede turizmi geliştirmek mümkün değildir.

Demokrasinin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığıdır ancak bugün kuvvetler ayrılığı yok edilmektedir. Hukuk devleti ayaklar altındadır, hukuk ayaklar altındadır, adalet ayaklar altındadır. Bu nedenle, yargıya güven Türkiye'de yüzde 20'lere düşmüştür. Yüzde 20'lerle bir ülkede asla adalet dağıtamazsınız.

Yargı dün FETÖ'nün kuşatması altındaydı, ne yazık ki bugün iktidarın kuşatması altındadır. Yüksek Seçim Kurulunun oy çokluğuyla almış olduğu İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı çok açık olarak hukuka aykırıdır. 250 sayfa değil, 2.500 sayfa gerekçe de yazılsa hukuka aykırılığı değiştiremezsiniz. Yüksek Seçim Kurulu kimsenin babasının çiftliği değildir. Kurul üyeleri talimatla hareket edemezler. Bu üyelerin azıcık adalet duygusu, azıcık vatan sevgisi varsa istifa etmeleri gerekir. Yenilenen İstanbul seçimlerinde görev alamazlar çünkü taraf olmuşlardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Zeybek.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Hepiniz biliyorsunuz, Ergenekon ve Balyoz davaları gibi davalarda büyük kumpaslar yapıldı; hukuk, adalet ayaklar altına alındı. Biz "Bu davalarda hukuksuzluk yapılıyor." dediğimizde, o dönem Başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanı "Ben bu davaların savcısıyım." dedi. Eğer bir Cumhurbaşkanı hukuksuz yapılan davaların savcılığını yapıyorsa o ülkede güvenden de hukuktan da adaletten de söz edilmez. Biz bu nedenle diyoruz ki bu ülkede hukuk devletine, demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere saygı duymadan kalkınmayı da sağlayamazsınız, turizmi de geliştiremezsiniz.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)