GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:28.05.2019

CHP GRUBU ADINA TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konumuz, işkence. İşkencenin birçok türü var; fiziki işkence var, mobbing uygulamaları var ve manevi işkenceler var. Bakın, bir örnek vereceğim size: Muş'ta meyve fidesi dağıtılıyor. Vatandaşlar gidip resmî başvurularını yapıyorlar, çok doğal ama başvuranların bir kısmına meyve fidesi verilmiyor. "Zamanını mı geçirdi?" diyeceksiniz, hayır. Yeterli sayıda meyve fidesi mi yok? Hayır, bir şey engelliyor. Meyve fidesi talebinde bulunan vatandaşları güvenlik soruşturmasına tabi tutuyorlar, güvenlik soruşturması olumsuz gelenlere meyve fidesi vermiyorlar. Düşünün, bir mahallede, bir sokakta komşular gidip başvuruyorlar, bazı vatandaşlara meyve fidesi verilmiyor. Meyve fidesi alan vatandaşlar gidip evinin bahçesine o fideleri diktiğinde diğerlerinin ailesi, çocukları babasını sorguluyor "Baba, bize niçin meyve fidesi verilmiyor?" diye. Anlaşılan o ki o meyve fidesini güvenlik soruşturması nedeniyle alamayanlar, herhâlde, o meyve fidelerini büyütüp, büyük bir umutla yeşerterek ekip onun altında, gölgesinde onun meyvesini yeme umudunu taşıyorken o umudu yok sayıyorlar. Herhâlde, bu kararı verenler, bunu uygulayanlar o meyve fidelerinde yetişecek olan meyvelerin terör unsuru olacaklarını düşünmüşler ki böyle bir işkenceye o vatandaşlarımızı maruz bırakıyorlar. Alın size manevi işkence.

Değerli milletvekilleri, işkence bir insanlık suçudur. İnsanlığını, vicdanını, ruhunu kaybedenler işkence talimatını verir ve işkence yaparlar. Bunun başka bir adı yok. Geçmişte çok karanlık süreçlerden geçildi. Faili meçhul cinayetler, gözaltındaki kayıplar, sakatlıklar hep bu anlayışla bu ülkede yaşandı. Peki ne oldu? 21'inci yüzyıla geldik, işkenceyle, kaba kuvvetle ifade alan ya da buna vatandaşlarını maruz bırakan çok az sayıda ülke var ve maalesef bunlardan bir tanesi de Türkiye. Son on altı yılda 20 binden fazla vatandaş kaba muameleye ve işkenceye maruz kaldı. Bunları sonlandırmak gerekiyor değerli milletvekilleri. Biz bu çağın gereği...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Elbette bir güvenlik gerekçesiyle soruşturma yapılmalı, elbette kolluk kuvvetleri kendi görevlerini ifa etmeli ama bunu Anayasa'ya uygun bir şekilde yapmalı, ama bunu insani yöntemlerle yapmalı, ama bunu vicdanlarını öne çıkararak yapmalı. Anayasa diyoruz, yeri geldiğinde Anayasa'dan dem vuruyoruz; Anayasa'nın 17'nci maddesi der ki: "Hiç kimseye şiddet ve eziyet yapılamaz. Kimseye insan haysiyetine aykırı tutum ve davranışta bulunulamaz."

Bugün Gezi'nin 6'ncı yılı. Ali İsmailler, Ethemler, ekmek almaya giderken katledilen Berkinler yattıkları yerlerden hâlâ büyük bir umut taşıyorlar "Ülkemde bir daha işkence olmasın, bir daha insan hakkı ihlalleri olmasın..." Gelin, bu tür araştırmaları yapmaktan çekinmeyelim.

Araştırma, işkenceye yeltenecek olanların önünü kesecektir diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)