GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:30.05.2019

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 68 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 18'inci maddesiyle ilgili grubum adına söz almış bulunmaktayım.

Yalnız, öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki istisnai olarak başvurulması gereken bir yasa yapma yöntemi olan torba yasa, maalesef ki AKP iktidarı döneminde istisnanın yerine neredeyse artık tüm yasaların torba yasa şeklinde yapılması durumu, açıkçası ileride AKP iktidarını "torbacı iktidar" olarak anılma riskiyle karşı karşıya bırakacaktır.

Yine, şu an görüşülmekte olan 18'inci maddede de daha önce... Yani daha iki yılını doldurmadı. Tütün üreticilerinin aleyhine yapılan bir yasa değişikliği ki kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmuştu. Ancak maalesef ki tütün kartellerinin talebi doğrultusunda AKP iktidarı, yüz binlerce tütün üreticisini mağdur edecek şekilde bir yasa çıkardı. Ve şu an bu mağduriyetlerin önüne kısmen de olsa bir palyatif çözüm getirerek bu torbayı, bu bohçayı bir şekilde yamamaya çalışıyor ama bu yama da tutmayacak, onu söyleyelim çünkü vatandaşın mağduriyeti çok büyük.

AKP iktidarı döneminde sigaraya sürekli zam yapıldı. Bu yapılan zamlar sonrasında da vatandaş, sigara tiryakileri bu sefer sarma tütüne yöneldi ancak bu durum, uluslararası tütün kartellerinin piyasasının daralmasına sebep oldu ve bu sebeple de AKP iktidarından bir yasal düzenleme talep etti. Sonrasında da, AKP iktidarı sürekli 2002 ve şimdiyi mukayese ediyordu. Evet, şu an size tütün üreticilerinin 2002 öncesi ve şimdiki durumunu bir özetleyeceğim. 2002'den önce Türkiye'de 210 bin ton tütün üretilirdi, şu ansa 60 bin ton üretiliyor. 2002'den önce 520 bin tütün üreticisi vardı ama maalesef ki şu an 50 bin tütün üreticisi var. Yani bu, Adıyaman ve çevresindeki birçok ilde yüz binlerce insanın işsiz kalması demektir. Bu durum açıkça ortaya çıkarıyor ki tütün kartelleri sermayeyi, tüm bu tütün piyasasını ele geçirmek için maalesef ki AKP iktidarından bu yasayı talep etti ve aldı, şu an yüz binlerce vatandaşımız mağdur bu durumdan.

Ancak tarihten de bir örnek vermek istiyorum ki Türkiye'de ilk defa tütün üreticileri kıyımdan geçirilmiyor: Öncesinde, Osmanlı Dönemi'nde de Düyun-ı Umumiye'yle beraber tütün, Fransız şirketi olan Tütün Rejisi'ne teslim edilmişti. O dönemde Anadolu çiftçisi, tütünü Reji'den başka kimseye satamıyordu. Bu süreçte tütün kaçakçısı olduğu iddiasıyla yaklaşık 20 bin Anadolu köylüsü katledildi ve şu anda da yüz binlerce insanımız maalesef ki işsiz bırakılıyor. Bu durum, kabul edilebilir bir durum değil. Ancak, sonrasında, cumhuriyetin ilk dönemlerinde TEKEL kuruldu ve bu şirket satın alındı ama yine AKP iktidarı döneminde maalesef ki TEKEL, British American Tobacco'ya yani Amerikalılara satıldı.

Sadece şurada birkaç şeyi daha, direkt olarak tütün üreticilerinin talebini belirtmek istiyorum. Yerli üreticilerin önünün açılmasını istiyorlar. Uluslararası tütün kartellerinin piyasadaki payı yüzde 90'ların üzerinde olup tüketilen tütün de ithal edilmektedir şu aşamada. Yerli sermayelerin, işletmelerin desteklenmesi, yerli üreticinin korunması şarttır bizce. Bununla birlikte, tütün üreticilerinin sıkıntısıyla birlikte 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu sebebiyle de seçim bölgem olan Şırnak ve çevre illerde maalesef ki büyük bir mağduriyet söz konusu. 10 karton, 20 karton, maddi değeri 100-200 lirayı geçmeyen sigaralar sebebiyle insanlar maalesef ki ceza dosyalarıyla boğuşur durumda. Şu an on binlerce insan yargılanıyor, 10 karton, 20 karton sigara yüzünden. Şu an binlerce kişi cezaevinde hükümlü, şu an bölgede, istisnasız söylüyorum, lojistik işinde çalışan, yurt dışına çalışan hiçbir şoförümüz sabıkasız değil. Maalesef ki yargılanan on binlerce şoförle birlikte, aile bazında hesapladığımızda milyonları aşan bir durum söz konusu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlayacağım.

BAŞKAN - Toparlayın.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Bu mağduriyetin de göz önüne alınmasını istiyoruz çünkü bölgeden bu konuda sürekli şikâyet var.

Yine, seçim bölgemden bir şikâyeti daha dile getirmek istiyorum. Bildiğiniz üzere, sokağa çıkma yasağı döneminde bölgede yaşanılan çatışmalar sebebiyle şehirlerimizin büyük bir kısmı yok oldu, yıkıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili müdürlükler tarafından vatandaşa "TOKİ, binaları teslim edene kadar biz kira ödeyeceğiz." dendi ancak bu kiralar yaklaşık yedi, sekiz aydır ödenmiyor, TOKİ binaları teslim edilmiyor. Ve AKP Şırnak belediye başkan adayı, seçim döneminde seçim rüşveti olarak "Biz borçsuz olarak bu daireleri teslim edeceğiz." demesine rağmen geçen gün tutanakla borçlu olarak devretmeye çalıştılar. Bunu kabul etmeyeceğiz, buna müsaade etmeyeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.