GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Haziran Atatürk'ün Amasya'ya gelişinin ve 22 Haziran Amasya Tamimi'nin yayımlanmasının 100'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:11.06.2019

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

12 Haziran Atatürk'ün Amasya'ya gelişi ve Amasya Tamimi'nin yayımlanmasının 100'üncü yılı dolayısıyla söz almış bulunmaktayım. Konuşmamın başında aziz ve necip milletimizi ve Gazi Meclisimizin kıymetli vekillerini en derin saygı ve sevgi ve hürmetlerimle selamlarım. Rabb'imin rahmeti ve bereketi milletimizin üzerine olsun.

Yüksekova'da yol inşaatında çalışan 2 işçimiz hain terör örgütünce şehit edilmiştir. Rabb'im şehadetlerini kabul etsin, ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun, hainler kahrolsun.

İki gün önce vefat eden Denizli Milletvekilimiz merhum Kazım Arslan'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Cumhuriyet Halk Partisine ve Denizlili hemşehrilerimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Sayın Başkanım, değerli vekiller; yüz yıl, tam yüz yıl önce bugünler, Türk esaret altına alınmak isteniyor. Orduları dağıtılmış, tersanelerine kilit vurulmuş, silahı elinden alınmış, tuzaklar kurulmuş, emperyal güçler oyunlarını sahnelemeye başlamış, alt yüz yıllık Osmanlı çökertilmiş, son darbe vurulmak üzere. Millet uzun süren savaşlar sonunda fakruzaruret içinde, genç nüfus cephelerde şehadet şerbeti içmiş, Anadolu Türk olalı hiç böyle olmamıştı. Bir kıvılcım lazım, her şeye rağmen, her olumsuzluğa inat göğsündeki imanla Anadolu insanı esarete karşı kükremeye hazır. 19 Mayısta Samsun'a çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşları ilk kıvılcımı ateşlemiş, Havza'ya gelmiştir. Havza'daki çalışmalarının sonunda Amasya'ya geçmeden önce Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi'ye çektiği telgrafta Amasya'da nasıl karşılanacağı konusunda iklimi öğrenmek istemektedir. Kısa sürede gelen cevabi telgraf şöyledir: "Amasya halkı müdafayivatan, muhafazayidin ve devlet yolunda mücadele edenleri bağrına basmakla müftehir olacaktır." Beklentisinin ötesindeki bu cevap Mustafa Kemal ve beraberindeki heyet için büyük bir moral olmuştu. 12 Haziran 1919 günü Amasya'ya gelen Mustafa Kemal ve arkadaşları Amasya'da büyük bir coşkuyla karşılanmıştır, "Paşam, bütün Amasya emrinizdedir, gazanız mübarek olsun." Saraydüzü Kışlası'na yerleşen heyet vatanın kurtuluşu için çalışmalarına burada başlamıştır. Büyük zorluklarla ve tereddütlerle çıktığı istiklal mücadelesinde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yüreğini, Amasyalılar, âdeta Yeşilırmak'ın suyunu serperek rahatlatmışlardır. Ertesi gün, cuma namazında zekât-fitre konusunda hutbe verecek olan Sultan Bayezid Camisi İmamı Abdurrahman Kamil Efendi hutbesini değiştirerek vatanın kurtarılmasından bahsetmiştir. Namaz çıkışı halka hitap eden Mustafa Kemal "Amasyalılar, burası, Havza'dan ötesi Pontus oluyor, Sivas'tan doğusu Ermenistan'a kalıyor, memleket İngiliz mandası altına giriyor. Tarihi büyük Türk milleti böyle bir esareti kabul edemez." diyerek durumu özetliyor. On günlük çalışmanın ardından Mustafa Kemal ve arkadaşları, Amasya'dan ve Amasyalıdan aldığı büyük moral ve destekle, 22 Haziran 1919 günü Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum belgesi, kurtuluş ve dirilişin manifestosu Amasya Tamimi'ni dünyaya ilan ettiler. "Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir." tespitini net olarak ortaya koymuşlar ve "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." diyerek yeni Türk devletinin ilk şifrelerini vermişlerdir. Anadolu'da her türlü tesir ve müdahaleden uzak bir yerde kongre toplanması karara bağlanarak Erzurum ve Sivas Kongrelerinin önü açılır, Kurtuluş Savaşı'mız başlar, Türk'ün destanlarına yeni destanlar eklenerek Türkiye Cumhuriyeti kurulur. "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." düsturu "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." denilerek millet hâkimiyetinin tecelligâhı Gazi Meclisimize yazılır. Amasya, tarihte oynadığı önemli rollerine birisini daha ekler. Osmanlı'ya şehzadeler yetiştiren ilim irfan şehri, Anadolu'nun Oxford'u diye tanımlanan, toprakları küçük ama verimli olan Amasya'mız, Fetret Devri'nden sonra Osmanlı'nın ikinci kuruluşunu tesis etmiş, dirilişi başlatmış, İstanbul'un fethinin önünü açarak devletten imparatorluğa geçişin başlangıcı ve dayanağı olmuştur. Yine bu küçük şehir milletinin ihtiyacı olduğunda sahneye çıkmış, Amasya Tamimi'yle Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran şehir olma şerefine nail olmuştur çünkü yeni devletin kurulma niyeti ve nasıl bir devlet olacağı burada ortaya konulmuştur. Bu büyük mirasın sahipleri olarak bizler sorumluluğunu müdrik insanlar olarak davranmak, tavır almak ve çalışmak zorundayız. Bu kadar zorluklarla bize emanet edilen vatanımızı yeni nesillerimize güçlü ve kudretli olarak teslim etmeliyiz. Bunun için sürekli tahrik ve tahrip tazyiklerini üzerimize gönderenlere karşı millî birlik ve beraberlik içerisinde mücadele etmemiz gerekmektedir.

Beka meselemiz millî meselemizdir, bunu bayağılaştırmak gaflettir, dalalettir; yok saymak ihanete kadar gidebilir, günlük politik malzeme ve çatışma alanı değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, bir dakika daha ekleyelim.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Bu meseleyi herkese anlatmak boynumuzun borcudur. Dün manda ve himaye, Yunan işgali, Ermeni ve Rum Pontus faaliyetleri, Misakımillî sınırları içerisindeki Musul, Kerkük ve diğer yerlerin elimizden oyunlarla alınması neyse bugün de terör örgütleri ve onların destekçileriyle mücadele etmek, güney sınırlarımızda kurulmak istenen terör devletini ne pahasına olursa olsun kurdurmamak, Akdeniz'deki haklarımızı korumak, küresel emperyalist güçlerin siyasal ve ekonomik baskılarıyla, darbeler ve 15 Temmuzdaki işgal girişimleriyle mücadele etmek aynı şeydir. Biz bu oyunu biliyoruz, Allah'ın izniyle dün nasıl bozduysak bugün de bozarız. Dün bozduk, istiklal mücadelemizle Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk, bugün de bozarız, beka meselemizin idrakiyle büyük ve güçlü Türkiye'yi kurarız. Bunun için tek dayanağımız dün olduğu gibi bugün de milletimizin azim ve kararıdır.

Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.