GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Haziran Atatürk'ün Amasya'ya gelişinin ve 22 Haziran Amasya Tamimi'nin yayımlanmasının 100'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:11.06.2019

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

7 Haziran 2019 tarihinde kaybettiğimiz ve büyük üzüntü duyduğumuz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en çalışkan, en naif ve beyefendi bir kişiliğe sahip olan Denizli Milletvekilimiz Sevgili Kazım ağabeyimizi, Kazım Arslan ağabeyimizi sevgi ve saygıyla anıyorum; yakınlarına, camiamıza, Türkiye Büyük Millet Meclisine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Yarın 12 Haziran, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Amasya'ya gelişinin ve cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı günün 100'üncü yılı. Amasyalılar olarak bu günü büyük bir coşkuyla ve sevgiyle on gün boyunca kutlayacağız. 12-22 Haziran tarihi sadece Amasya için değil, Türkiye için en önemli tarihlerden biridir, yeni kurulacak devletin müjdesi ve şeklinin söylendiği gündür. Bu müjdenin Amasya'dan verilmesi ise bizler için gurur verici ve övünç doludur.

Değerli milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk Nutuk'ta günün koşullarını ve Osmanlı Devleti'nin son durumunu anlattıktan sonra sözüne şöyle devam eder: "Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da hâkimiyetimilliyeye müstenit, bilakayduşart müstakil yeni bir Türk devleti tesis etmek! İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan evvel düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz tatbikatına başladığımız karar, bu karar olmuştur." O dönemde ülkenin durumunu çok iyi tahlil eden Mustafa Kemal, mevcut durumdan çıkışın yolunun yeni ve bağımsız bir devlet olduğunu ve bu devletin temelini de "millî egemenlik" ilkesinin oluşturacağını kafasına koyduktan sonra Samsun'a doğru yola çıkmış, sonrasında Havza ve devamında, 12 Haziranda Amasya'ya geçmiştir. Amasya'da on gün kalan Mustafa Kemal 21 Haziran akşamı arkadaşlarıyla Topçu Kışlası'nda toplanmış ve sabaha kadar süren toplantı sonrasında tarihe altın harflerle yazılan Amasya Tamimi okunmuştur.

Amasya Tamimi bir kurtuluş ve kuruluş belgesidir. "Vatanın tamamı, milletin istiklali tehlikededir. Hükûmet merkezi itilaf devletlerinin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürüyor. Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Milletin durumunu ve davranışını göz önünde bulundurarak haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak bir millî heyetin varlığı gerekmektedir." Amasya Tamimi'nin özeti budur.

Değerli milletvekilleri, 100'üncü yılında Amasya Tamimi'ni çok iyi anlamalı ve kendimize rehber edinmeliyiz. Özellikle ülkeyi yönetenler bu belgeyi ezberlemeli ve özümsemelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ve iç politikası belirlenirken bu tamim içeriği rehber olarak alınmalıdır. Hele hele devlet yönetiminde "egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu" ilkesi asla vazgeçilmeyecek veya tırpanlanmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız korunmak zorundadır. Aslında bu ilkeyi en iyi korumanın yolu ise 16 Nisan referandumuyla geçilen tek adam rejiminden derhâl vazgeçmekten ve eksikleri giderilmiş güçlü parlamenter rejime tekrar dönmekten geçmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sürem azalırken 100'üncü yılda biraz da Amasya'nın sorunlarından bahsetmek isterim. Milletvekili olduğumdan beri her konuşmamda, söz aldığımda sürekli bahsediyorum, yine bahsedeceğim. Yapımına 2007 yılında başlanan ve 11,3 kilometre uzunluğunda olacak olan Amasya Çevre Yolu inşaatı on iki senedir devam etmektedir. Her sene "Bu sene sonunda bitecek ve hizmete girecek." diye açıklamalar yapılan çevre yolu bu sene de hizmete giremeyecek gibi. 2015 yılında ilk milletvekilliği dönemimde "Bu sene hizmete giriyor." dendi ama ertelendi "2016 yılında hizmete giriyor." dendi, ertelendi "2017 yılında hizmete giriyor." dendi, ertelendi, 2018 yılından sonra da artık tarih verilmiyor. Çevre yolunun 2017 yılına kadar 550 milyon lira parası gitti, şu an itibarıyla da yaklaşık 1 milyar lirayı buldu. Son on iki yılda ülkemizde Avrasya Tüneli'ne başlandı ve bitti, üçüncü köprüye başlandı ve bitti, Osman Gazi Köprüsü'ne başlandı ve bitti ama Amasya Çevre Yolu bitirilemedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Devam edin Sayın Tuncer.

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - İnşaat başladığından beri ülkemizde 8 seçim, 2 referandum oldu, 3 başbakan, 3 cumhurbaşkanı değişti ama Amasya Çevre Yolu bitirilemedi. İnşaat başladığından beri Galatasaray 6 kez, Fenerbahçe 3 kez, Beşiktaş 3 kez, Bursaspor 1 kez şampiyon oldu ama Amasya Çevre Yolu bitirilemedi. Şayet Ferhat yaşasaydı ve bugünkü teknolojiye sahip olsaydı, değil 11 kilometre çevre yolu yapmak, Amasya'nın tüm çevresini çevre yoluyla kaplardı. Lütfen bitsin artık bu çevre yolu.

Amasya'nın, Amasyalıların bir diğer sorunu da soğan. Bildiğiniz üzere, Amasya, merkez ve ilçeleriyle Türkiye'nin en önemli soğan üreticilerinden biridir. Çiftçiler, elleriyle, tırnaklarıyla kazıyarak emeklerini, gündüzlerini, gecelerini, paralarını, bütün maddiyatlarını vererek ürettikleri soğanlarını depolarına, köylerindeki, evlerindeki kuruluklarına koyarlar ve belli bir süre sonra, ihtiyaçları doğrultusunda, peyderpey de bu soğanlarını satarlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN - Selamlayalım.

Buyurun.

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - Selamlıyorum.

2018 yılında, maalesef, 47 yaşındayım, kırk yedi yıldır hiç görmediğim bir şey oldu, o çiftçilerin, köylülerin evine girildi, o soğan koydukları kuruluklar, ahırlar, depolar kontrol edildi, basıldı. Çiftçi bunu hiçbir zaman yaşamamıştı ve özellikle de Amasya çiftçisi bunu hiçbir zaman hak etmemişti. O soğanı üreten de yetiştiren de o çiftçinin bizzat kendisidir, satana kadar da o mal o çiftçinin kendisine aittir. İster satar ister döker ister yakar, her türlü tasarruf hakkına sahiptir. Hiç kimsenin, çiftçinin kendi ürettiği, köylünün kendi yetiştirdiği soğanına el uzatma, deposunu basma, kuruluğuna girme gibi bir hakkı yoktur diyorum, böyle bir uygulamanın bir daha olmamasını temenni ediyorum.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.