GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:18.06.2019

TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Askeralma Kanunu Teklifi'nin 16'ncı maddesi hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

1927 tarihli yasa cumhuriyetin en temel ve bugüne kadar hiç değiştirilmemiş olan yasalarından biridir. Askerlik yapısı, mantığı, işlerliği, amacı bütünüyle değiştiriliyor, bütünüyle orduya zarar veren bir hâle geliyor. Yeni yasada askerlik süresi er ve erbaşlar için altı aya, yedek subaylar için bir yıla indiriliyor. Bu arada bu yasada bir de Cumhurbaşkanlığı maddesi var. Askerlik süresini 2 katına çıkarmaya ya da yarıya indirmeye Cumhurbaşkanı karar veriyor; Meclis değil, Cumhurbaşkanı; Meclis gene dışlanıyor. Bu yasa orduyu zayıflatıyor, askerlik çağına gelmiş olanlar arasında eşitlik ilkesini bozuyor, Cumhurbaşkanına yeniden olağanüstü yetkiler veriyor.

Silah altında şu anda generali, amirali, subayı, yedek subayı, astsubayı, uzman erbaşı ve eriyle birlikte 465 bin asker var. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte hâlihazırdaki askerin dörtte 3'ü terhis ediliyor. "Askerlerin dörtte 3'ü terhis edildiğinde içeride ve dışarıda güvenlik nasıl sağlanacak?" sorusu akla geliyor. Sınırlarımızı kim koruyacak?

Yeni sistemde bedelli askerlik kalıcı hâle geliyor. Yani bunun Türkçesi şu: Parası olan askerlik yapmayacak, parası olmayan yoksul gençler askerlik yapacak. Yani parası olan, Mehmet; parası olmayan, Mehmetçik olacak. Bu madde Anayasa'nın 72'nci maddesine de aykırıdır. Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra birçok tecrübeli subay ve astsubay emekli olarak ordudan ayrılmayı seçmiştir. Askerî okullar kapatılmış, askerî liseler çürümeye terk edilmiştir. Askerlik sağlık sistemi kökünden kazınmıştır; askerî hastaneler kapatılmış, askerî hekimler bile yok edilmiştir. Harp akademileri kapatılmıştır. Ordu kadrolarında boşalan yerleri doldurabilmek için iki üç ay gibi çok kısa sürelerde subay ve astsubay yetiştirilir hâle gelmiştir. Ülkemizin en önemli harp sanayisi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satılmış, şimdi de sıra askerlik sistemine gelmiştir. Silah altındaki birçok Mehmetçik derhâl terhis edilecek, kışlalar ise neredeyse yarı yarıya boşaltılmış olacaktır. "İyi de neden?" sorusunu sormak geliyor içimizden. Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askerî kadrolarını bu kadar çabuk boşaltabilir mi? Hani beka meselesi vardı bu ülkede?

İsrail'den Kıbrıs Rum kesimine, aralarında İngiltere ve Fransa'nın da dâhil olduğu bir ittifak girişimi planlanıyor bu ülkede. Egemenlik haklarımızın olduğu kara sularında bizi yok saymaya çalışıyorlar. Suriye yanmaya devam ediyor. Irak hâlâ tehdit durumu en yüksek ülkelerden biri ve Kandil hâlâ problem. İran'a askerî müdahale kapıda gibi. Rusya'yla birlikteyiz ama müttefik değiliz. Amerika'yla müttefikiz ama birlikte değiliz. NATO karşımızda konuşlanmaya başlamış, Bulgaristan bile sınıra asker yığmaya başlamış ve Yunan milisler "İstanbul'u işgal!" sloganları atarak Atina sokaklarında turluyorlar. Amerika ile Yunanistan ortak tatbikat yapıyor, temsilî hedefleri NATO'nun 2'nci gücü Türkiye.

Sadece şunu sormak istiyorum sizlere: Ordu yasası şimdi mi değişmeli? Neden küçülmek zorundayız? Bir yanda adalet dağıtamayan adalet sarayları, hukukun satıldığı banka hesapları, peşkeş çekilen devlet ve millet paraları, ihaleler, usulsüzlükler; diğer yanda, bir lokmaya muhtaç ve borçlu bırakılan bu ülkenin sahipleri. Bu çok tehlikeli bir durumdur. İçerideki durumun zorluğuyla beraber dışarıdaki kuşatmanın büyüklüğü akıl almaz bir hâl almıştır. Bu kanunun sunulduğu şekilde Meclisten geçmesi bu ülkeyi geri dönüşü mümkün olmayan büyük bir tehlikeye sokacaktır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)