GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:18.06.2019

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün görüşülen kanun teklifiyle, kuruluş tarihi Büyük Hun İmparatoru Mete Han'ın tahta çıkış tarihi olan milattan önce 209 yılını esas alan yani geçmişi iki bin iki yüz yirmi sekiz yıl önceye dayanan ordumuz yeniden şekillendirilmekte ve zorunlu askerlik hükümlerinde birtakım değişikler yapılmak istenmektedir. Askerlik Kanunu'nda çok önemli değişiklikler yapılırken alçak ve hain FETÖ tarafından zamanında ordumuza karşı yapılanları, kurulan Ergenekon, Balyoz ve Askerî Casusluk gibi kumpas davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yok edilmeye çalışıldığını bir an için bile akıldan çıkarmamak ve bundan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinde sadece liyakate önem verilmesi gerektiğini unutmamak gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, bu bağlamda ilk söylenecek söz, ordumuz ticarethane değildir. Bedelli askerliği plansız programsız yapamazsınız. Ayrıca, bedelli askerlik ücreti 15 bin lirayken bedelin 31 bin liraya çıkarılması gariban, yoksul gençlerimiz ile varlıklı gençler arasında onarılamayacak bir eşitsizliği ortaya çıkaracaktır, buna hakkımız olmadığı kanısındayım. Ayrıca, askerî okulların kapatılması uzun vadede ordumuza ciddi zarar verecektir, bunu da belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin onca problemi, ordumuzun onca sorunu varken iktidarın derdi saraya daha fazla yetki vermek midir ve ayrıca ordumuzu Sayın Cumhurbaşkanımızın keyfine amade etmek midir? Bu ordu bu halkın evlatlarından oluşmaktadır. Bu yoksul halk şehit vermektedir, bu yoksul halk evladını vatan için askere göndermektedir. Bugün bu sıralarda oturuyorsak o yoksul bıraktığınız halkın evlatları, şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesindedir.

Değerli milletvekilleri, burada, kanayan bir yarayı daha dile getirmek istiyorum: PKK'yla mücadele ederken yaralanan, zarar gören askerlerimiz canını tehlikeye altmış ve bedenini ülkeye siper etmiştir. Gazilerimiz arasında ayırım yapmak en başta ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşliğine aykırılık teşkil etmektedir. Türkiye genelinde yaklaşık 19 bin gazimize gazilik hakkı verilmemiştir. Terörle mücadele esnasında kolunu, parmaklarını ve uzvunu kaybeden bazı askerlere verilmeyen "gazilik" unvanıyla ilgili daha sonra yüzde 60 bedensel engel şartı kaldırılarak yerine 684 sayılı KHK'yle 1'den 6'ya kadar derecelendirme yöntemi getirilmiş ve gazilik hakkının terörle mücadele esnasında yaralanan vatandaşlara verileceği belirtilmiştir ancak terörle mücadele esnasında bedensel ve psikolojik olarak zarar gören vatandaşların çoğu bahsi geçen kanun maddesinden faydalanamadı ve yaptıkları başvurular reddedildi. Gelin bu sorunu çözelim çünkü gazilerimizin bize borcu yok, bizim gazilere borcumuz var.

Değerli milletvekilleri, madem Askerlik Kanunu'nu yeniliyoruz, neden uzman erbaşların ve uzman çavuşların sorunlarını da çözmüyoruz? Örneğin, uzman erbaşlar. Neden onlara 3600 ek göstergeli kadro vermiyoruz? Uzman erbaşlar doksan gün istirahat, hava değişimi alınca neden görevden atıyoruz? Ya da uzman erbaşlar için "Erlerin yaptığı görevleri yapar." tanımlaması yerine kadro görevlerini neden belirlemiyoruz? Neden geçici görevleri doğu hizmetinden sayılmıyor? Neden zatî tabancaları devlet tarafından verilmiyor? Peki, neden yaka spoleti, sınıf işareti takabilmelerine engel oluyoruz? Bu arada, neden okulları yok? Neden askerî kamplardan ve orduevlerinden yararlanmıyorlar? Ayrıca niye lojman imkânlarını genişletmiyoruz?

Madem kanun yapıyoruz bari tam yapalım sayın milletvekilleri.

Çok teşekkür ediyorum. Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)