GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkçenin Türkiye'nin kimliği, Türk milletinin varlık nişanesi olduğuna, Türkçe dışında başka resmî dil arayışında olmanın millî devleti hançerlemek ve başka amaçlara hizmet etmek anlamına geldiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:91
Tarih:19.06.2019

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu verilen grup önerisinde konu edilen ana dil meselesi zaman zaman ısıtılarak Meclis gündemine de getirilmektedir. Şunu başlıca ifade etmek isterim ki: Bu ana dil maskesi ardındaki birtakım talepler aslında bir ölçüde ırkçı talepler de içermektedir yani satır aralarından bunu görmek mümkün. Genel olarak, Türkiye'deki bu tür tartışma ve talepler bağlamında ifade ediyorum: Osmanlı Devleti'nin son iki yüz yılına baktığımızda dil meselesi âdeta bölünme ve parçalanmanın bir aracı hâline getirilmek istenmiştir. Örneğin Balkanlardaki gerilemede dil meselesi öne çıkarılarak ve dil üzerinden ayrıkçılık başlatılmıştır. Bir dili resmî olarak tanıdıktan sonra artık ayrı milletler, ayrı devletler oluşmasını seyretmek neredeyse tarihte yaşanan pek çok olayın hep aynı yönde gösteren ibresi şeklinde olmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bugün, kamusal alanda ana dilin resmî dil olarak tanınması taleplerine karşıyız. Elbette insanlar, özgür bir şekilde kendi alanlarında, özel alanlarında, evlerinde, mahallelerinde annelerinden öğrendikleri dili kullanırlar ve bunu çeşitli vasıtalarla da dile getirebilirler. Etnik bir kimlik ögesi olarak bugünlerde her ne kadar Kürtçe öne çıkarılsa da örneğin, Türkiye'de, Anadolu'da ve Toroslardaki Türkmenler ve Yörükler de dâhil, pek çok dil ve lehçe konuşulmaktadır. Mesela, ben Erkan Akçay olarak bu Mecliste annemden öğrendiğim dille konuşursam, inanıyorum ki Genel Kuruldaki 600 milletvekilinden 500'ü anlayamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ben eğer doğuştan itibaren annemden öğrendiğim dille konuşursam -ki o dil de Türkçe dememize rağmen- kimse anlayamaz. Bu hâlde resmî yazışmalar yapılamaz, toplumsal iletişim kaybolur ve ortak dilimiz kaybolur, dolayısıyla bir milleti tasada, kıvançta ortak bir topluluk hâline getiren millet varlığımız, millî varlığımız bundan zarar görür.

Şunu ezcümle ifade ediyorum: Türkiye'de hiç kimse anasının diliyle eğitim almamaktadır, almamıştır. Binlerce ve yüzlerce yıldır, bu topraklarda -milyonlarca insanın etnik kökeni, mezhebi, inancı ne olursa olsun- adına Türkçe dediğimiz bir ortak iletişim vasıtamız, dilimiz vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın, son cümlelerinizi alayım.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Evet, bölündüğü için... Sayın Başkan, aynı zamanda, bu üç dakikalık hakkımızı, tabii, yerimizden kullanmak da mümkündür. Çok teşekkür ediyorum.

Türkçe, Türkiye'nin kimliğidir ve Türkçe, Türk milletinin varlık nişanesidir. Ülkemizde bir bölücülük faaliyeti olarak Türkçe dışında resmî dil arayışlarına girmek ikinci bir Balkan sendromuna kapı aralamaktır ve Türkçe dışında başka resmî dil arayışında olmak millî devleti hançerlemektir; başka amaçlara hizmet etmektir.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.