GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:91
Tarih:19.06.2019

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 69 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin söz konusu 37'nci maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Dün konuşmamızda da ifade ettiğimiz gibi Türkiye'de Anayasa değişiklikleriyle devlet düzeninin önemli ölçüde bir karmaşaya sokulduğunu vurgulamıştık. Bunun üzerinden giderek ifade edeyim: Türkiye'de güvenlik politikalarının uygulayıcısı olan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere ve diğer silahlı örgütlerimiz olan Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı dâhil olmak üzere bir karmaşanın içerisine sokulmuştu. AK PARTİ'nin iktidarda olduğu son on yedi yılda değil, ondan önce de demokrasiye ve devlet nizamına yönelik birtakım müdahaleler olmuş ancak bunun yanında AK PARTİ yönetimi sırasında rejimi doğrudan olumsuz şekilde değiştirecek, dönüştürecek birtakım girişimler ve düzenlemeler oldu.

Şimdi, geçmişte Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında silahlı, özellikle kırsala hitap eden Jandarma Genel Komutanlığı 1930 yılında çıkarılan 1706 sayılı Yasa'yla kurulmuştu ve İçişleri Bakanlığının -şu anda olduğu gibi- bağlısı bir genel komutanlık olarak düzenlenmişti, Emniyet Genel Müdürlüğü de aynı şekildeydi ancak Sahil Güvenlik Komutanlığı yoktu. 12 Eylül darbesinden sonra 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Yasası çıkarılarak Jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlılığı neredeyse ortadan kaldırılmış, doğrudan Genelkurmay Başkanlığına bağlı duruma getirilmişti, hazarda ve seferde olmak üzere. Bunun yanında, yeni bir komutanlık ihdas edilerek Deniz Kuvvetlerinden ayrılan bir birim Sahil Güvenlik Komutanlığı olarak kurulmuştu. Bugüne kadar gelen yapımız bu. Ancak, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra devlet yeniden düzenlenirken, burada, devlet kurucusu olan kurucu iradenin dışında, tamamen AKP iktidarının olası geleceği düşünülerek yapay ve suni bir nizama sokularak, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerekse Jandarma gerekse Sahil Güvenlik bu hâle getirildi. Dolayısıyla, ordunun düzeni bozuldu. Dün de ifade ettiğim gibi emir komuta zinciri kopartıldı.

Bu Askeralma Kanunu Teklifi yasalaşırsa bunun birtakım sakıncalarını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Çünkü, burada gerçekten Türk ordusunun ihtiyacını karşılayan bir düzenlemenin olmadığını birçok parti grubu ifade ediyor. AK PARTİ'nin içerisinde önemli sayıda milletvekilinin de bu fikre katıldıklarını görüyorum.

Dolayısıyla, profesyonellik iddiasıyla bir ordunun yapısını aşağı çekmek, moralini bozmak ve orduyu sayısal olarak indirgemek aslında o orduya yapılacak en büyük ihanettir. Çünkü, Doğu Akdeniz enerji sorunu varken, Suriye-Irak sorunu varken, silahlanmış bir PKK ordusu Amerika Birleşik Devletleri tarafından oluşturulmuşken ve size karşı -Mısır'ın da içinde bulunduğu, Yunanistan'ın da dâhil olduğu- bir ittifaklar zinciri ortadayken siz ordunuzun ne hakla, hangi nedenle sayısını azaltıyorsunuz? Bunun cevabı yok. Bir de ordu Türk milletinin ordusudur, ordu majestelerinin ordusu değildir. Bu itibarla, bütün olası tehditleri göğüsleyecek bir Silahlı Kuvvetler yapılanmasının zorunlu olduğunu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelik, toparlayın lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - ...özellikle burada vurgulamak ve dikkatinize sunmak istiyorum. Onun için, değerli milletvekilleri, bize düşen görev bu Askeralma Kanunu Teklifi yasalaştıktan sonra dahi ciddi bir çalışmayla, yeni bir düzenlemeyle Türk Silahlı Kuvvetlerini ve diğer silahlı örgütleri yani Jandarma, Sahil Güvenlik ve Emniyet teşkilatını tek elden düzenleyebiliriz diyorum.

Önergemizin kabulünü diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)