| Konu: | Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 20.06.2019 |
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç gündür askerlik yasasıyla ilgili tartışıyoruz bu Mecliste. Yine tarih tekerrür etti; diğer yasaların yapımında olduğu gibi Askerlik Yasası'nda da demokratik değerleri esas alan bir yasa yerine Hükûmetin ihtiyacı ve generallerin ihtiyacı esas alınmıştır. Türkiye'nin asker ocaklarında, kışlalarda -hepimiz sıkça duyarız- intihar, kaza veya intihar süsü verilmiş birçok ölüm olayı gerçekleşmiştir bugüne kadar ama bunların hiçbirinin gerçek ölüm nedeni ortaya çıkmıştır. Aynen faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi bu ölümlere ya "intihar" denildi ya "kaza" denildi, nedense hiçbir yargı bu ölümlerin üzerine gitmedi.
Hep konuşurken paralı askerlik süresi üzerine konuşuyoruz veya bu bedelli askerliğin tutarı ne olmalı, bunun üzerine bir tartışma yürütülüyor. Bunlarda dönemin Hükûmetinin ihtiyaçlarına göre, güncel ihtiyaçlara göre yasalar yapılıyor. Şimdi, herkes konuşurken de askerin kahramanlığından bahseder, askerin fedakârlığından söz eder ama askerin hangi koşullarda askerlik yaptığına dair hiç kimse bir şey söylemez. Bu toplumda, hangi kesime fazla övgü yağdırılıyorsa en fazla bitirilmek istenen, en fazla mağdur olan, en fazla baskıya maruz kalan o kesim oluyor. Nasıl ki köylü toplumun efendisi deniliyorsa, bugün köylülük bitirilmişse, tarım bitirilmişse... Ülkenin kahramanları askerler oluyor ama yasa yapılırken askerlerin hiçbir demokratik hakkı, hiçbir örgütlenme hakkı gündeme alınmaksızın bir yasa yapılıyor.
Şimdi, arkadaşlar, çağdaş, demokratik ülkelerde er ve erbaşların sendikal örgütlenme hakkı olmalıdır. Eğer Türkiye, kendini çağdaş, evrensel ülkeler seviyesinde görüyorsa er ve erbaşların sendikal örgütlenme hakkını da savunmalı. Zorunlu askerlik yasasını nasıl reddediyorsak, vicdani ret herkesin doğal hakkıysa, demokratik bir hakkıysa er ve erbaşların sendikal örgütlenme hakkı da bir o kadar demokratiktir, bir o kadar çağdaştır. Neden sendikal örgütlenme hakkı? Askerlik yapan herkes bilir, ben on sekiz ay askerlik yaptım, eğer komutanın keyfi yoksa resmen zevk alma adına askeri, eğitim adı altında yat, kalk, sürünle bunaltan bir eğitim sistemi. Şimdi, eğitim sistemi aşırı derecede keyfiyetçi, komutanın keyfine ve vicdanına bırakılmış bir eğitim sistemi.
Şimdi, yemek konusuna geldiğimiz zaman, askerler özellikle kışlalarda yemek yemezler. "Ya bu yemeği komutanlar da yiyor mu?" diye sorduğumuzda "Yok, komutanlara özel yapılıyor, komutanlara özel yemekler gönderiliyor, ayrı kazanlarda yapılıyor ama er ve erbaşlara toplu şey." diyorlar.
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Dağda o dağda, o dediğin dağda.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Şimdi, burada -halk arasında da çok yaygın olan- askerlerin gıda, yaşam hakkını askerlik süresi boyunca ihlal edenlerden, askerler adına, er ve erbaşlar adına bir örgütlenme, bu hesabı soracak bir kurum yoktu.
Ben, size çok yakın tarihte olan ve bugün de bununla ilgili Mecliste basın açıklaması yaptığım bir olayı anlatayım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Maçin, toparlayın lütfen.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Ceylanpınar TİGEM'e brusellalı, hastalıklı hayvanlar getirildi, bu hayvanlara zamanı geçmiş aşılar yapıldı, bruselladan öldüler. Bu hayvanların ön kontrolü yapılmadan Diyarbakır ve Urfa Et Balık Kurumunda kesimi yapıldı. "Bu hayvanlar nereye gidiyor? Ayıptır, yazıktır, günahtır." denildiği zaman "Siz merak etmeyin, bu hayvanlar büyük kazanlarda pişirilip Türk Silahlı Kuvvetlerine gidiyor..." Şimdi ben size soruyorum...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, brusellalı hayvan yenilir; kaynatılır, 80 dereceden sonra da yenilir, bu böyledir.
EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Hatibi dinleyelim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yani Türkiye'deki hayvanların yüzde 65'i de brusellalıdır, dünya da böyle.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Şimdi ben bunun tartışmasını burada sizinle yapmıyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ben bilgi olsun diye söyledim.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Bu ülkede, askerin kahramanlığından, fedakârlığından, şundan bundan o kadar bahseden bir Meclis ama bu askerlerin sendikal örgütlenmesiyle ilgili hiçbir milletvekili arkadaştan bir söz duymadık, işitmedik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Hangisi sendikalı olacak, hangisi?
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Şunu açık bir şekilde söylemek gerekiyor...
MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Askerin hangi kesimi; er, erbaş mı sendikalı olacak?
BAŞKAN - Efendim, soru-cevap işlemi yapmıyoruz.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Biz soru-cevap şeyi yapmıyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Maçin.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Toparlıyorum...