GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:20.06.2019

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Askeralma Kanunu Teklifi'nin 62'nci maddesinin (13)'üncü fıkrası üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, Türk milleti milattan önce 209 tarihiyle simgeleşen bir askerî geçmişe sahiptir. Bu uzun tarihteki zaferlerimizi milletimizin kahramanlıklarının yanı sıra ordumuzu gelişmiş ve düzenli tutmamıza da borçluyuz. Kaybettiğimiz pek çok savaşın ve uğradığımız işgalin ardında bozulan askerî düzen bulunmaktadır.

Tarihe not düşmek için birkaç söz söylemek istiyorum. Görüştüğümüz askerlik kanununda iktidarın samimi uzlaşma niyetinden uzak olduğu aşikârdır. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Twitter hesabından "Yeni askerlik kanunumuz hayırlı olsun." diye bir paylaşımda bulundu. Kanun teklifinin içeriği hakkında bilgi vermek istemişti. Keşke, Sayın Cumhurbaşkanı henüz yasalaşmayan bir teklifi sanki yasalaşmış gibi sunmasaydı; keşke, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına halel getirmemek için bu paylaşımı teklifin yasalaşmasından sonra yapsaydı. Sayın Cumhurbaşkanının bu tavrını asla doğru bulmuyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin çıkardığı kanundan çok kanun hükmünde kararnamenin ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin çıkarıldığı ülkemizde asli yasama organı âdeta Cumhurbaşkanı olmuş durumdadır. Buradan da anlıyoruz ki, iktidar Türkiye Büyük Millet Meclisini ikinci bir yasama organı olarak görmektedir. Askerlik kanunu görüşmeleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ne kadar eksik bir sistem olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Kıymetli milletvekilleri, yine tarihe not düşmek ve zabıtlara geçirmek için ifade ediyorum ki Ergenekon ve Balyoz kumpasları AK PARTİ iktidarları tarafından desteklenmiştir. Türk ordusu zayıflamış ve FETÖ darbe girişiminin önü açılmıştır. Yakın ve uzak tarihten ders almaz isek benzeri faciaları bugün de yarın da yaşayabiliriz. Bugün askerlik kanununun millî birlikten uzak bir usulle çıkarılması da ordumuzun düzenini bozacak sonuçlara yol açabilir.

Beka tehlikesi AK PARTİ'nin İstanbul seçimlerini kaybetmesi değildir; beka tehlikesi Türk ordusunun zayıf kalma ihtimalidir, terör örgütlerinin olası bir boşluktan faydalanarak vatandaşlarımıza ve Türk devlet yapısına zarar vermesidir. Türkiye, zor bir coğrafyada yer almaktadır. Her dakika bir terör saldırısı, bir dış müdahale ihtimali bulunmaktadır. Büyük İslam mütefekkiri İbn-i Haldun'un meşhur bir sözü var: "Coğrafya kaderdir." Bu kader bizim güçlü ve sürekli bir hazır orduya sahip olmamızı mecbur kılmaktadır.

Kabul edilen maddeler kapsamında terhisler başlayacak ve bence adil olmayan bir bedelli askerlik düzenlemesi ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda, yaşanacak kötü bir durumun vicdani sorumluluğunu bu kanuna onay veren Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak hepimiz yaşarız. Bu durumda tarih, Türk milleti ve Yüce Allah bizi affetmeyecektir.

Sayın milletvekilleri, bedelli askerlik düzenlememiz adil değildir. Kanun teklifi kabul edilmiş olsa da bu husus üzerinde birkaç söz söylemek istiyorum. Örneğin kamu hizmetinde askerlik yapma seçeneği artırılmalıdır. Dünyada bunun pek çok örneği vardır. Doktora eğitimini tamamlamış ya da akademik kadroda olan vatandaşların, üretime katkı sunan mühendislerin ya da teknik personelin askerlikten muaf tutulması ya da kamu hizmetinde görev yaptırılması gibi düzenlemeler getirilebilirdi. Hatta Bursa Milletvekilimiz Sayın Tatlıoğlu'nun böyle bir önergesi olmuş, iktidar tarafından reddedilmişti. Bu mudur uzlaşma? Bedelli düzenlemesi, teklifin tamamı yasalaşmadan tekrar görüşülmelidir. Bedelli ücretinin gelir düzeyine göre belirlenmesi gibi düzenlemeleri burada tartışmalıyız. Bir ay önce 15 bin liraya askerlik yapan birinin kardeşi şimdi neden 30 bin liraya askerlik yapacaktır, bu nasıl bir adalet uygulamasıdır? Ya da bu bir aylık eğitim süresinin kime, ne kadar faydası vardır? İktidar sanki bu bedelli üzerinden "Ekonomik kriz var, para lazım, vatandaştan toplayalım." gibi bir anlayışla hareket etmektedir. Vatandaşın menfaatini düşünen bir iktidar, biraz önce bahsettiğimiz hususlarda çok daha ayrıntılı düzenlemeler yapardı diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Oral.

Buyurun.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Teşekkür ederim.

Kıymetli milletvekilleri, son olarak şunu da ifade etmek istiyorum: Türk ordusunun millî savunma teknolojisi noktasında bağımsız olması şarttır. İstediğimiz kadar Askeralma Kanunu çıkaralım, S400 ve F35 arasında kaldığımız, millî savunma gücümüz olmadığı sürece yeni bir Mondros'un bize dayatılmayacağının, aldığımız askerlerin zorla terhis ettirilmeyeceğinin garantisi yoktur.

Bütün bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)