| Konu: | 25 Haziran Denizciler Günü vesilesiyle denizcilere yıpranma paylarının geri verilerek mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine, iktidar grubunu "Toplumsal alandaki farklılıkların siyasi alanda kendilerini dile getirmeleri ancak siyasi alanın uzlaşma temelinde kurulmasıyla mümkündür." ifadesinin yer aldığı AK PARTİ Grubunun 2023 vizyonunun politik çerçevesine sadakatle bağlılığa davet ettiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 26.06.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidar grubumuz burada yok ama onlara söyleyeceğiz; denizcilikle ilgili bir talep, denizcilik çalışanlarımızın özlük haklarıyla ilgili bir talep. Çoktandır dillendiriyorlardı, biz de ihmal ettik ama dün Denizcilik ve Kabotaj Bayramı idi, vesilesiyle hatırlatayım, notlarınıza alabilirseniz çok memnun olacağız. Deniz çalışanlarımızın yıpranma paylarıyla alakalı 2008'de yapılan bir düzenlemeyle denizde çalışanlarımız yıpranma paylarını alamaz hâle gelmişler. En son düzenlemelerle 45 iş kolunda yıpranma payından istifade etme imkânı var. Deniz mesaisi yapan, denizde çalışan insanlarımızın yıpranma paylarını düzenlememiz bir mecburiyet hâline geldi.
Uzun soluklu seyahatlerin, uzun soluklu çalışmaların, ağır iş koşullarının bütün şartlarını haiz bir meslek grubudur. Bu meslek grubunda çalışanların, meslek hastalıkları dâhil, maruz kaldıkları devamlı vibrasyon dâhil, çoluklarından çocuklarından ayrı geçirdikleri onca güne rağmen katılamadıkları cenazeler ve hastalıklar dâhil, meslek kolunu ağır bir iş kolu hâline getirmektedir. Ona rağmen 2008'de yapılan düzenlemeyle yıpranma paylarından vareste tutulmuşlar. Bu anlamda ciddi bir mağduriyet yaşadıklarını söylüyorlar, haklılar. Biz bir yarımada ülkesiyiz. Denizcilik sektöründe özlük haklarını düzenleyerek bu meslek kolunu da cazip hâle getirmemiz devletimizin gücü anlamında da esaslı bir hizmet olacaktır. Yıpranma paylarına bir defa iki yılda bir muayene zorunluluğu getirerek aslında ağır bir iş kolu olduğunu kabul ettikten sonra yıpranma paylarını elden almak, aslında bu anlamda meslek kolunu cezalandırmak gibidir. İki yılda bir "Senin yaptığın iş çok ağır bir iştir, mutlaka muayene olman lazım." mecburiyeti getirdiğimiz bir meslek kolunun yıpranma payından azade tutulması doğru değildir. Bu anlamda bir düzenleme talebi vardır, ben bu talebi iktidar grubuna ileteceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Ağıralioğlu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Bununla ilgili, zannediyorum, çok rahat bir düzenlemeyle bu mağduriyeti giderebiliriz.
"Muhafazakâr demokratlığa göre siyaset alanı uzlaşma kültürüne dayanır." şekilde başlayan bir not var önümde Başkanım: "Toplumsal alandaki farklılıkların siyasi alanda kendilerini dile getirmeleri ancak siyasi alanın uzlaşma temelinde kurulmasıyla mümkündür. Toplumsal ve kültürel çeşitlilikler demokratik çoğulculuğun üreteceği tolerans ve hoşgörü zemininde siyasete bir renklilik olarak katılmalıdır. Katılımcı demokrasi de kendisini bu farklılıklara temsil imkânı sağlayarak ve siyasi sürece katarak geliştirir. Sınırlandırılmış ve tanımlanmış bir siyasi iktidardan yana olan muhafazakâr demokratlık, totaliter ve otoriter anlayışları demokratik siyasetin düşmanı olarak görür. Muhafazakâr demokratlık, millet iradesine dayanan siyasi meşruiyet ile insanlığın ortak değerlerine dayalı hukuki meşruiyeti önemser. Hukuk devletinin gereği, siyasi iktidarı ve tüm kurumları evrensel değerlere dayanan objektif kurallar ve yasalar için sınırlamaktadır."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Tamamlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Ağıralioğlu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - "Ayrıca, devletin ideolojik bir tercihle kendisini tabulaştırılmış bir alana hapsetmesi, halka ideolojik dayatmada bulunması söz konusu olmamalıdır. Devlet, asli fonksiyonlarına çekilmiş küçük ama dinamik ve etkili bir devlet olmalı, vatandaşını tanımlayan, biçimlendiren, ona tercihler dayatan değil, vatandaşın tanımladığı, denetlediği ve şekillendirdiği bir devlet olarak hizmet etmelidir." Bu, AK PARTİ Grubumuzun 2023 vizyonunun politik çerçevesinin bir veçhesidir, bu veçheye sadakatle bağlılığa davet ediyorum iktidar grubunu. Bilhassa, Türkiye'nin siyasi olarak seçim sathında örselenmiş siyasal iklimini düzenleyecek olan çerçevenin bir tarafıdır bu. Bu vizyonu beğendik, bu vizyona uymaya davet ediyoruz AK PARTİ'nin, iktidar grubunun sözcülerini.