GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 20 Mart Acıpayam depremi nedeniyle vatandaşların yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:27.06.2019

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; adı üzerinde, gündem dışı söz aldım. Belki ülke ve Meclisimizin bu gündem yoğunluğunda gündem dışı ama memleketimizin güzel ilçesi Acıpayam'da hâlâ gündemde olan bir konuya değinmek için, Acıpayam depremi nedeniyle, vatandaşlarımızın yaşadığı devam eden sorunlarıyla ilgili önemli bir konu. Yüce heyetinizi ve depremden zarar gören hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, Denizli'nin Acıpayam ilçesi 20 Martta meydana gelen 5,5 şiddetindeki depremle sarsıldı. Allah'a şükür, depremde can kaybımız yok ama -kesin hasar tespitlerine göre- 1.246 adet konutta ağır hasar, toplamdaysa 2.309 adet taşınmazda hasar tespiti yapılmıştır. Tam da 31 Mart seçimlerinden on bir gün önce meydana gelen deprem nedeniyle, sağ olsunlar, devlet büyüklerimiz "Geçmiş olsun." demek ve hasarı yerinde tespit üzere bölgeyi ziyaret ettiler. Ben de buradan bölgemizi teşrif eden sayın bakanlara hemşehrilerim adına teşekkürlerimi bildirmek isterim. Ancak keşke deprem hasarları, yaraları "Geçmiş olsun." ve "Teşekkür ederim." hassasiyetiyle çözülebilecek kadar kolay olsaydı ve vatandaşlarımızın depremden kaynaklı sorunları bölgeyi ziyaret eden bakanların verdiği sözlerle birlikte seçimlere malzeme olmasaydı. Depremin ardından belki seçim, belki depremin halkın üzerinde yarattığı moral bozukluğunu hafifletmek adına AFAD, Acıpayam'ın afet bölgesi ilan edilmesine karar verdi. Denizli Valiliğimiz de 5 Nisanda bir açıklama yaparak bölgenin İçişleri Bakanlığı tarafından "genel hayata etkililik" kapsamına alındığını duyurdu. Buraya kadar her şey normal ve olması gerektiği gibi ancak sonrasında yaşananlar ne mevzuata uygun bir şekilde ilerliyor ne de çözüm bulunuyor. Vali bir şehirdeki en büyük mülki amirdir ve valinin verdiği söze halk şahsının sözü diye değil, devlet babanın sözü diye bakar. Dolayısıyla valileri de itibarsızlaştırıyorsunuz. 7269 sayılı Kanun, afetlerden etkilenen yerleşkelerin o yerin genel hayata etkililiği, afete maruz bölgelerin tespiti ile bu bölgelerde yapılacak yerleşme ve yapılaşmalarda uyulması gereken koşulları belirlemekte ve esaslarını hükme bağlamakta. 4123 sayılı Kanun'sa, tabii afet nedeniyle meydana gelen hasar ve tahribata ilişkin hizmetlerin yürütülmesini düzenlemekte. Kanunun aslında özeti şu: Devlet herhangi bir afete maruz kalan vatandaşını afet bölgesi ilan ederek korur, mağdur etmez, yaralarını sarar. Kanun da bizim altına imza attığımız devlet sözümüz. Eski usulde, kararı Bakanlar Kurulu alır, Cumhurbaşkanı onaylar ve Resmî Gazete'de yayımlanırdı. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yeterli olacaktır. "Yeterli olacaktır." diye özellikle diyorum, bürokrasinin azalması ve hizmetin hızlandırılması gerekçesiyle bu yapıya geçilmiş ve kanunda yapılan bütün düzenlemelerle yürütme görevi Cumhurbaşkanına verilmiştir ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesi imzalanmamıştır ama sözde afet bölgesi ilan edilen Acıpayam hâlâ esasen afet bölgesi sayılmamıştır. Ayrıca, depremden sonra bakanlarımızın vatandaşlara verdiği sözler de tutulmamıştır çünkü afet bölgesi ilan edilmesiyle birlikte esnafın Halk Bankasına olan borçlarının ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir; SGK, vergi, kredi, esnaf kefalet borçlarının ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir. Bölge tarım bölgesidir, Ziraat Bankası, TİGEM ve tarım kredi kooperatiflerine olan mevcut borçların üç yıl süreyle ertelenmesi gerekirdi, ertelenmemiştir. 657 sayılı Kanun'a tabi personele fazla çalışma ücretinin 2 katını geçmemek kaydıyla fazla çalışma ücreti verilmesi gerekirdi, verilmemiştir. Belediyenin tabii afet nedeniyle toplayamadığı emlak vergisi dâhil, açık gidermek amacıyla yardım yapılmış mıdır? Yapılmamıştır. Toplu konut projelerinin üç ay içinde hazırlanacağını, mağdur olan vatandaşların ev sahibi olacağını büyük müjde gibi veren siyasiler verdikleri sözleri unutmuşlardır. Velhasıl, afet bölgesi ilanıyla devlet sözü yerine getirilmemiştir. Ne yapılmıştır, onu da söyleyeyim: Sadece göz boyanmıştır.

Çözülebilecek çok küçük bir sorun bile vatandaşlarımız için eziyet hâline gelmiştir. Örneğin, yıkım kararı alınan bir binada elektrik, su gibi aboneliklerin iptali için DASK'ı olanlardan DASK tahliye raporu istiyor ama AFAD da belediye de özel elektrik şirketi de "Böyle bir rapor veremeyiz." diye vatandaşı iki arada bir derede bırakıyor. 8/8 hasarı olan yapılar yıkıldı ancak 8/6 hasarlı yapıların hâlâ yıkımı yapılmadı.

Acıpayam Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı hesabına takdiri vakfa bırakılmak üzere 200 bin TL'nin üzerinde serbest tahsis olmak üzere toplam 1 milyon 400 bin lira kaynak aktarılmıştır. Artçı sarsıntıların devam etmesi nedeniyle Acıpayam Kaymakamlığı ilgili bakanlığa bir yazı yazarak bu paranın temel ihtiyaçların karşılanmasına bile yetmeyeceğini bildirerek 2 milyon 500 bin ek kaynak talebinde bulunmuştur ancak yazıyla yapılan talep yazılı cevapla fon tarafından reddedilmiştir. Afet Kanunu'na atıf yapılan ilgili bakanlıkların kanun ve yönetmeliklerinin birçoğunda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, sözlerinizi tamamlayın Sayın Öztürk.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - ...afet tarihinden itibaren üç ay içinde müracaattan bahsedilmektedir ve üç aylık süre doldu.

Bu arada, rahmetli Denizli Milletvekilimiz Kazım Arslan Bey'in verdiği son kanun teklifi Acıpayam depremiyle ilgili afet bölgesi ilan edilmesi üzerineydi. En azından rahmetli milletvekilimizin vasiyeti olarak görüp bu konuyu bir an evvel gündeme alalım.

Vatandaşlarımızın artık siyasilerden bir tek talebi vardır: Ya bize verdiğiniz sözleri yerine getirin ya da kesin bir dille afet bölgesi yapıp yapmayacağınızı netleştirin ki devlet babadan umudumuzu kesip kendi çabalarımızla yaralarımızı kendimiz saralım.

Bu arada dikkate alınır mı bilinmez ama Acıpayamlı gençlerin de ayrıca bir talebi var. Acıpayam'da deprem sonrası okullar bir ay tatil oldu, özellikle üniversiteye hazırlanan öğrenciler hem depremin verdiği moral bozukluğu hem de okulların kapanması nedeniyle sınava yeterince hazırlanmadı. Bu nedenle, Acıpayamlı öğrenciler kendilerinin ek puanla desteklenmesini talep ediyor.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Öztürk.