GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:27.06.2019

ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Ziya Selçuk, millî eğitimde yaşadığımız sorunların büyüklüğüne paralel olarak büyük beklentilerle Bakan oldu. Daha önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış olması kamuoyunda iyimser bir beklentiye yol açtı. Aradan bir yıl geçti, öncesinde hangi sorunları yaşıyorsak aynı sorunları yaşamaya devam ediyoruz. Sayın Bakan göreve geldiğinden beri bir yıl geçmesine rağmen "Her ay bir proje açıklayacağız." demesine rağmen açıklanan herhangi bir proje yok, herhangi bir değişiklik yok. Bir tek öğrencilerin tatilini yazdan kısıp araya beş günlük iki tatil daha konuldu, o kadar. Nitekim gümbürtüyle duyurulan projelerin sonu da hüsran oldu. Bunların başında öğrencilerin internet ve tablet yoluyla eğitim yapmasını öngören FATİH Projesi vardır. Onca para gereksiz ve anlamsız bir biçimde boşa gitmiştir, ne dağıtılan tabletler eğitimde işe yaradı ne de okullara kurulan akıllı tahtalar. Bugün her biri çöptür ama ne yazık ki ortada sorumlusu yoktur. "Ücretli öğretmenlerin ders ücretini 2 katına çıkaracağız." dediniz, henüz bir gelişme yok. Eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmede ucube bir sistem kuruldu, o da işlemiyor. 3 kez takvim değiştirdiniz, yönetici atamada liyakati yok ettiniz, partiye sadakati ve partinize yakın sendikaya üye olmayı kriter hâline getirdiniz.

Bir de öğrencilerin mitinglere götürülmesi var. Öğrencilerin parti mitinginde ne işi var? Hiç kimse çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi siyasal rekabetin aracı hâline getirme hakkına sahip değildir. Okulların ihtiyaçlarını velilere yıktınız. "Kayıt parası almayacağız." diyorsunuz ama pek çok okulda bu velilerden para talep edildiğini biliyoruz. Bir tarafta okullarda öğrenciden, veliden para talep ederken Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla 541 milyon TL Maarif Vakfına aktardınız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Amerika Birleşik Devletleri'nde 1980'lerin başında hazırlanan Geleceği Tehlikedeki Ulus Raporu'nda, Reagan döneminde uygulanan eğitim için raporu hazırlayan Eğitimde Mükemmellik Komisyonu rapora şu cümleyi yazmak zorunda kalmıştır: "Eğer dost olmayan yabancı bir güç, mevcut vasat eğitim performansını Amerika Birleşik Devletleri'ne empoze etmeye kalksaydı, bunu bir savaş nedeni olarak görebilirdik."

Eğitimde yapılan yanlışların hiçbirini bize birileri dayatmadı. Muhalefetin bütün itirazlarına rağmen, sizler bunu tercih ettiniz. Sadece okula başlama yaşında yaptığınız yanlışı bugün düzeltmeye çalışıyorsunuz, oysa o yasa çıkarken Komisyon toplantısını basıp muhalefeti susturarak yaptığınızın doğru olduğuna inanıyordunuz. Dünyanın hiçbir yerinde pozitif bilimlerden uzaklaşılarak bir yere varılmamıştır. On yedi yıldır iktidardasınız. Eğitimde eksiklikleri gidermek ve bilime dayanan, içeriği laik kamu eğitimini daha ileri taşımak dururken yok etmeyi seçtiniz. "Demokrasi" diyerek geldiğiniz bu ülkeyi tek adam rejimine teslim ettiniz. İktidar sorumluluktur, hesap vermektir. Bu nedenle, her kararda gerçekçi olmak zorundaydınız. Bunu yapmak yerine tüm kararlarda duygusal ve ideolojik saplantılarınızla hareket etmeyi tercih ettiniz. Sorunları, nedenlerini ortadan kaldırarak çözmek yerine ertelemeyi, makyaj yapmayı, günü kurtarmayı tercih ettiniz. Sorumluluk bilincinden uzak olduğunuz için yanlışlarınızı üstlenmek gibi erdemli davranışlardan uzak durdunuz. Bu nedenlerle de asla eleştirilerden hoşlanmadınız, farklı konuşanı kendinize düşman bildiniz. Demokrasinin gereği katılımcılığı, sizleri her koşulda onaylamak, yanlışlarınıza "Evet efendim." denilmesi olarak gördünüz.

Millî eğitimde devlet aklı, millî olma güdüsü terk edildi. Bunun doğal sonucu olarak da eğitim Türkiye'de yapboz oyununa döndü. "İktidar aynı. İstikrar var." diyorsunuz. Her gelen Bakan kendisinden önceki Bakanın yaptıklarını yok ediyor. Bunun neresinde istikrar var? On yedi yılın sonunda eğitim sorunlarını çözmek adına bu iktidardan hiçbir beklentimiz yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Özel.

ÖZCAN ÖZEL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Umutlu olmak için küçük bir neden bile bulunmuyor. Türkiye nasıl demokrasisini yeniden kazanmak zorundaysa kendi millî eğitim sistemini geçmiş hatalarından arındırarak yeniden kazanmak ve kurmak zorundadır.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Özel.