| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 02.07.2019 |
CHP GRUBU ADINA TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2 Temmuz, tarihimizin en karanlık, en utanç verici, en gerici katliamıyla karşı karşıya kaldığımız kara bir gün. O katliamda katledilen yazarlarımızı, sanatçılarımızı asla unutmayacağız. Umuda ve aydınlığa karşı yakılan kor ateş her zaman yüreğimizde tazeliğini koruyacak.
Değerli arkadaşlar, 23 Haziran seçimleri sonuçlandı. Sayın İmamoğlu İstanbul halkının ve seçmenlerinin vicdanına sığınarak yeniden, üç ay içinde 2'nci kez mazbatayı alarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Ama o süreçte birçok ilginç söylemlere ve yapılanlara tanık olduk. Sanıyorum ki seçimler birkaç gün daha uzatılsaydı, uzamış olsaydı herhâlde daha birçok ilginç olayla karşı karşıya gelecektik. Siyasetçi, ilkeli duruşuyla, ideolojisine sıkı sıkı sarılarak siyaset yapar; aksi, bulunduğu kaba göre şekil alan siyasetçiler ülkeye hiçbir şey sağlamaz.
İstanbul'da hepinizin bildiği gibi, 2 ittifak vardı -Millet İttifakı'nın adayı Sayın İmamoğlu'ydu- ancak İstanbul'da bir başka ittifak söz konusu oldu, o ittifakın adı İstanbul ittifakı. Protokolün dışındaki bazı siyasi partiler açık yüreklilikle Sayın İmamoğlu'nu her fırsatta desteklediklerini ifade ettiler. Ama o ittifak bununla da sınırlı kalmadı, sandığa gidildiğinde az önce bahsettiğim o vicdani muhasebeyi yapan birçok siyasi partiye mensup kardeşlerimiz ve seçmenler gidip Sayın İmamoğlu'na oy verdiler ve böylesi büyük bir İstanbul ittifakı yaratıldı. Ancak bu ittifakı yaratan çok temel bir koşul vardı, o da şuydu: Bu ittifakın gerçek adı demokrasi ittifakı. Evet, İstanbul'da 23 Hazirandaki seçim bir demokrasi ittifakına dönüşmüştür. Nasıl dönüşmesin ki. Bu ülkede işsizlik, ekonomik darboğaz, enflasyon, dış politikadaki olumsuzluklar herkesçe malum ama bu ülkenin çok temel bir sorunu var değerli arkadaşlar, o da demokrasi sorunu. Bu ülkede uydurma iddianamelerle tutsak edilen yüzlerce vatandaş cezaevinde. Selahattin Demirtaş niçin cezaevinde? Eren kardeşimiz niçin cezaevinde?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Bingöl.
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Osman Kavala, Sırrı Süreyya Önder niçin cezaevinde? Bu ve buna benzer birçok insan tutsak, cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş. Bu ülkede hiç kimse çıkıp sokağa hakkını savunamıyor. Bütün bunlar birikti, birikti ve bir büyük demokrasi ittifakına dönüştü. Bu demokrasi ittifakı sadece 23 Haziranla sınırlı kalmayacak, yaşayıp göreceğiz. Bu daha bir başlangıç. Bu başlangıçtan sonra seçim olduğunda ya da Türkiye'nin önüne böylesi bir olay çıktığında göreceksiniz ki bu demokrasi bileşenleri büyüyecek, büyüyecek ve bütün Türkiye'yi kucaklayacak. Ve bu, Türkiye'nin en büyük sorunu olan demokrasiyi bütün kurallarıyla, kurumlarıyla yerleştirinceye kadar sürecek ve o sonun başlangıcı diye nitelendirdiğimiz olay AKP iktidarının sonuyla ve içinde bulunduğu açmazla birlikte sona erecek diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)