| Konu: | Maksadı aşan cümlelerin kabul edilemeyeceğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 02.07.2019 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İlk konuşmamda da ifade ettim aslında yani aynı manaya gelecek ifadeleri ben beyan ettim ama. Yani kelimelere, kelimelerin lafızlarına tam manasıyla şu kelimelerle ifade edilmedi gibi bir yaklaşım farklıdır, mana itibarıyla ifade farklıdır.
Manayı aynı şekilde ifade ettim, o da şudur: Biraz evvel söyledim, maksadı aşan bir beyanda bulunulmuş olabilir, bu şekilde algılanmış olabilir. Bakın, bununla ilgili maksadı aşan bir durum söz konusu olduğunda...
AYHAN EREL (Aksaray) - Ne alakası var ya siyasi ahlaksızlıkla?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Yani bunun tasvip edilmesi mümkün değildir dedim zaten, dedim. Bakın, aynı şeyi bir daha tekrarlıyorum: Aynı şekilde, hepimiz için hem kendi grubumuza hem de bütün gruplara, bütün milletvekillerimize aynı çağrıyı da yaptım ve arkadaşımız...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çağrı yapmayı boş ver, arkadaşın sözünden dolayı lütfen bunu düzelt. Bırak çağrı yapmayı ya, bana niye çağrı yapıyorsun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Söylüyorum, bakın, bunun tasvip edilmesinin... Bunu ifade ediyorum değerli arkadaşlar, bakın, "Benim aklımda olan kelimeyi kullanmadınız." diye yaklaşırsanız olmaz o zaman.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hayır, öyle bir şey söylemiyorum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mana itibarıyla, bakın, isterseniz tutanaklara tekrar bakalım, aynı şeyleri ifade ettim hakikaten. Beraberce bunları konuştuğumuz gibi, farklı lafızla aynı manayı ifade ettim. Bunun tasvip edilmesinin, maksadı aşan cümlelerin kabul edilmeyeceğini ifade ettim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Maksadı aştı mı, aşmadı mı onu söylemiyorsun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bununla beraber, herkesi de aynı çağrıya davet ettim değerli grup başkan vekillerim. Bakın, bütün...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Muhterem, bir şey rica ediyorum, müsaade eder misin? Arkadaşınızın konuşmasını grup olarak tasvip etmediğini söyler misin? Bu kadar niye dolaştırıyoruz ya, bu kadar basit.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İfade ettiği gibi "Maksadını aşan bir şeyi tasvip etmiyoruz." dedim, bu kadar; bir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Mesele bitmiştir, haydi, tamam.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İkinci olarak, bakın, bir dakika...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bakın, ben özür dileyeceğim şimdi, göreceksiniz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Son olarak...
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekilim, neyi zorluyoruz ben anlayamıyorum? (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Evet ya.
BAŞKAN - Bir dakika değerli milletvekilleri.
Şimdi hadise şu...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İşte, zorlamaya gerek yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hakkaniyet diye bir şey var.
BAŞKAN - AK PARTİ'li değerli bir milletvekili geçen bir konuşma yaptılar ve biz ona bir ceza uyguladık. Şunu rahatlıkla söyleyiniz: Bir grup, ahlak ve ahlaksızlıkla ithamdan alınmışsa eğer o grup bu lafı geri alınız ya.
AYHAN EREL (Aksaray) - Bu kadar.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu kadar basit ya.
BAŞKAN - Bir dakikalık iş yani ve bitirin bu konuyu. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Tamam, bir cümleyle bu sözünüze aynen katıldığımı ifade ediyorum; bir.
BAŞKAN - Tamam o zaman teşekkür ediyoruz.
AYHAN EREL (Aksaray) - Katılmak farklı, sözü geri almak farklı.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Lafı dolaştırıyor, olmaz!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir cümleyle de devam ettiriyorum Sayın Başkanım. Bakın, aynen bu beyanı ben de ifade ediyorum, tekrarlıyorum; bir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tekrar et, tekrar et.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Etmiyorsun be kardeşim!
AYHAN EREL (Aksaray) - Etmiyorsun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İkinci olarak, bütün gruplara da aynı şeyi söylüyorum, sadece AK PARTİ için değil, İYİ PARTİ...
İSMAİL KONCUK (Adana) - Ya söz konusu sizsiniz, biz değiliz şu anda.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - ...Milliyetçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi için de geçerli olan bir kuralı hatırlatmamdan niye acaba rahatsızlık duyuluyor, bunu da anlamış değilim. Ben onu ifade ettim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Arkadaş, ben sana o kadar çok şey hatırlatırım ki şimdi hatırlatmaya kalkarsak.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, ben birinci cümlemde bunları ifade ettim, ikinci cümlede de -devamında- bütün grupların buna riayet etmesi gerektiğini hatırlatınca niçin tepki verildiğini de anlayamadım hakikaten.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bakın, arkadaş, doğru dürüst konuşmuyorsun da ondan alınıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Türkkan, müsaade eder misiniz ben söyleyeyim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İfade ettik.
BAŞKAN - "'Ahlaksızlık' ifadesi yanlış olmuştur." diyorsunuz ve "Bu ifade kullanılmamalıdır." diyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hepimiz için, evet, hepimiz için.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - O diyecek Başkanım, sen niye diyorsun ya! Senin öyle bir şeyin yok arkadaş!
BAŞKAN - Hayır, kendisi söylüyor, şu anda kendisi söylüyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bizim senden bir müşteki tarafımız yok.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Değerli arkadaşlar, açıkça söyledim...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sesi açar mısınız Başkanım?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Arkadaşlar, bakın...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mikrofonu açalım Başkanım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mikrofonu da açalım şöyle.
BAŞKAN - Gündemimize dönelim Sayın Grup Başkan Vekili.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Gündemimize döneceğiz, bir şeyin anlaşılması lazım.
Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Evet, bir kez daha ifade ediyorum, hepimiz için geçerli olan kuralı ifade ediyorum; sadece benim için, bir arkadaşım için değil, burada bulunan 600 milletvekili için geçerli bir kural, o da şudur: Maksadı aşan kelimeleri, cümleleri hiçbirimizin tasvip etmemesi gerekir. (İYİ PARTİ sıralarından gürültüler)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ya, arkadaş, sadede gel, sadede gel.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Biraz evvel konuşan arkadaşımızın maksadı aşan ifadelerini kabul etmemiz mümkün değildir. Bakın, bununla beraber, ikinci cümleyi de -lütfen, bunu birbirinden ayırmayacağız- ifade ediyorum: Bu, benim için de geçerli, bütün partilerin grup başkan vekilleri için de bütün milletvekilleri için de geçerli. Herkesi temiz dil kullanmaya, herkesi birbirini dinlemeye ve herkesi birbirini siyasi olarak itham ederken hakarete varmayacak şekilde konuşmaya -hep beraber- ilke kararı olarak -sizleri- davet ediyorum, bunu da kabul etmenizi istirham ediyorum.
Teşekkür ediyorum.