| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 03.07.2019 |
CHP GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; yargı bağımsızlığı konusu Anayasa'mızın 138'inci maddesinde ayrıntılı olarak ve iç ve dış boyutlarıyla düzenlenmiş bulunuyor. Bu madde, aslında Anayasa'nın hemen hemen istisna tanımayan başlıca maddesidir. İç boyutu, yargıçların sadece yasa, hukuk ve Anayasa'ya göre karar vermesini emretmektedir. Vicdani kanaat ancak bu çerçevede ortaya çıkar. Dış boyutu ise hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. En sonunda da bütün mahkeme kararlarına, devletin bütün organları uymak zorundadır. Bu madde -belirttiğim gibi- istisna tanımayan bir maddedir. Öyle bir madde ki biraz önce tartışılan "Gezi'yi suçlandırma" söylemi başta yargıya müdahaledir. Bu bakımdan, esasen yargı bağımsızlığını burada tartışırken yasama, yürütme ve yargı organlarının, görülmekte olan davanın öncesinde, esnasında ve sonrasında herhangi bir müdahalede bulunmamaları gerekmektedir.
Anayasa'nın birçok maddesinde bunu güvence altına alan hükümler vardır. Bu hükümler, Anayasa'nın farklı maddelerine dağılmış olmakla birlikte, madde 19'da, kişi güvenliği ve özgürlüğü yargıçlara hitap etmektedir. Madde 38, özellikle adil yargılanma hakkının gereklerini, bunun ilkelerini belirlemektedir. Madde 25, düşünce suçunu tümüyle yasaklamaktadır. Madde 34, barışçıl eylem özgürlüğünü tanımaktadır. Madde 159 ise Hâkimler ve Savcılar Kuruluna ilişkin madde, Anayasa'mızın en sorunlu maddesidir. Çünkü bu Hâkimler ve Savcılar Kurulunun oluşumu, burada sürekli gündeme getirildiği üzere, parti başkanı olan Cumhurbaşkanının güdümünde oluşmaktadır ve işlemektedir.
Bu itibarla, adil yargılanma hakkının gereklerine ilişkin hükümler Anayasa'mızda başta madde 138 olmak üzere mevcuttur fakat esasen en başta Anayasa'nın 159'uncu maddesinin değiştirilmesinden başlanmak üzere, adil yargılanma hakkını güvence altına alan yasal düzenlemenin yapılması gereğini belirtmek isterim.
Bu çerçevede, esasen Türk Ceza Kanunu madde 299 yine aynı bağlamda; Cumhurbaşkanı parti başkanı olduğu için bu maddenin suç bakımından manevi unsuru ortadan kalkmış bulunmaktadır fakat Cumhurbaşkanına hakaret suçundan hapishanede bulunan yurttaşlarımızın sayısı 80 binler şeklinde ifade edilmektedir. Oysa madde 25 düşünce özgürlüğünü kesin olarak güvence altına almaktadır.
SALİH CORA (Trabzon) - 275.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Bu açıdan, Türkiye bir tür düşünce suçu hapishanesine dönüşmüş bulunmaktadır; ya içeride bulunuyorlar düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanan kişiler veyahut da potansiyel mahpus durumundadırlar.
Bu çerçevede, yine, yapılması gereken düzenlemede sav-savunma- hüküm diyalektiğinde esasen sav ve savunmanın eşit olması, hükmün ise bundan ayrılması gerekmektedir ama tabii ki mevzuat düzleminde Türk Ceza Kanunu madde 299'un yürürlükten kaldırılması gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ya bu düzenlemenin ortadan kaldırılarak parti başkanlığından çekilmesi gerekiyor Cumhurbaşkanının veyahut da 299'uncu maddenin yürürlükten kaldırılması gerekiyor.
Bu itibarla, esasen ana sorunumuz, saygı duyulmayan Anayasa maddeleridir, Anayasa'nın amir hükümleridir ve bunun başında da 138'inci maddesi gelmektedir. 159'uncu maddenin değiştirilmesi gerekiyor çünkü taraflı Cumhurbaşkanı tarafsız hâkim atayamaz. Bu itibarla, esasen yapılması gereken yasal düzenleme de adil yargılanma hakkının güvence altına alınması amacıyla hazırlanacak olan ortak teklif metni bu Meclis tarafından, partiler arasında uzlaşma komisyonu çalışmasıyla hazırlanmalı ve şu anda acil ihtiyaç olan adil yargılanma hakkı doğrultusundaki yargı reformu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, toparlayayım.
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Vekil.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Kesinlikle, düşünce özgürlüğünü güvence altına almadan, kanun hükmünde kararnamelerle infaz edilen 200 bin kamu görevlisini dikkate almadan, onların mahkemelere erişim hakkını düzenlemeden bir yargı reformu söz konusu edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biliyoruz ki burada beş ayrı parti var ama hepsinin ortak paydası adil yargılanma hakkının güvencesi doğrultusunda çalışma yapmaktır, ürün üretmektir, yasal düzenleme yapmaktır, gerekirse Anayasa değişikliğinde bulunmaktır. Bu hedefte, partimizin yargı bağımsızlığı doğrultusunda verdiği önergeyi bütün partilerin destekleyeceği umuduyla hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)