GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:03.07.2019

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, çok değerli Komisyon üyeleri ve bürokratlar; 91 sıra sayılı Tapu Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, çok merak ettiğim bir konuyu, burada hazır Tapu Kadastronun teknokratları, bürokratları varken öğrenmek istiyorum.

Şimdi, Türkiye'de kuru, sulu tarım yapılabilecek araziler sanırım Bakanlığın veya Genel Müdürlüğün kayıtlarında vardır. Bu arazilerde hangi ürün nasıl yetişir; bu da Tarım Bakanlığının kayıtlarında vardır. Türkiye'nin hangi ürüne ne kadar ihtiyacı olduğu da sanırım ki devletin verilerinde vardır ama ne hikmetse bir sene bakıyorsunuz, Türkiye soğana muhtaç oluyor, diğer sene soğan depolarda çürüyor veya bir sene patates bulunmazken diğer sene patates yine depolarda çürüyor. Şu anda limon 10 lira ama geçen sene 1 liraya yüzüne bakan yoktu. Yani Türkiye'de ürünlerin ihtiyaç olan miktarı, yine topraklarda yetişecek olan ürünler, bunlar tespit edilemez mi? Yani önceden çiftçimize, mesela Aksaray'daki çiftçilerimize "Siz patates ekiniz, sarımsak ekiniz." diye, Nevşehir'deki çiftçilerimize "Siz de soğan ekiniz." ne bileyim "Ayçiçeği ekiniz." diyerek bir yönlendirme, bir planlama yapılamaz mı? Yani çiftçiyi her sene kaderiyle baş başa bırakmanın bir anlamı var mı, açıkçası bunu merak ediyorum. Tarım Bakanlığında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde bu kadar teknokrat, bu kadar bürokrat varken bu planlamayı neden yapmazlar, açıkçası millet adına ben sormaktayım.

Yine, Tapu Kanunu görüşülürken tapu kadastro müdürlüklerinde çalışan insanlarımızın, çalışanlarımızın sorunlarına değinmek istiyorum. Bu sorunların başında personel eğitimi ve personel sayısı gelmektedir. Personel her ne kadar belirli okul mezunları arasından seçilerek atanmaktaysa da ilk atanan personel tapu ve kadastro mevzuatı konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Ankara'da zaman zaman düzenlenen kısa süreli ve uygulamadan uzak kurslarla personelin gerektiği gibi eğitilmesi mümkün değildir.

Diğer sorunsa personel sayısıdır. Günümüzde neredeyse hiçbir tapu dairesinde personel sayısı yeterli değildir. Tapu daireleri ihtiyaç duyduğu kadronun yarısı kadar personelle hizmet vermekte ve mevcut personelin büyük çoğunluğu da genelde meslek mensubu olmayan insanlar arasından atanmaktadır. Bu kişiler, özelleştirilen kurumlardan, Diyanet İşleri Başkanlığından, bankalardan, belediyelerden tapu dairesine geçen ve meslek mensubu olmadıkları için, iyi niyetle çalıştıkları hâlde uzunca bir süre hatta bazen hiçbir verim alınamayan personeldir. Tapu daireleri az personelle çok iş yapmaya çalışmaktadır.

Değerli milletvekilleri, tapu dairelerinde çalışan sözleşmeli personel de birçok sorunla karşı karşıyadır. Sözleşmeli personelin ve kadrolu personelin yaptığı işler ve sorumluluklar aynı olmasına rağmen, maalesef aldıkları ücretler farklıdır. Atama ve tayin konusunda hiçbir imkân tanınmamaktadır. Geçici görev sırasında görev yolluğu ve harcırah alamamaktadırlar. Tapu dairelerinde çalışan kadrolu personelin sorunları ise şöyledir: Kamu kurumları arasında belki de en çok çalışan personel olmalarına rağmen en az ücret alan meslek elemanları maalesef tapu memurlarıdır. Hiçbir kurumun personelinin tapu sicil memuru kadar yoğun bir iş ortamında, maddi risk ve sorumluluk altında çalıştığı görülmemektedir. Tapu daireleri taşındıkları sokaklara veya caddeye anında bir hareketlilik, bir değer, bir canlılık getirdiği hâlde, tapu dairelerinin bu önemine karşın ne devlet ne de kamuoyu tapu dairelerinin önemini idrak edebilmiş değildir. Personel ağır ve sınırsız bir mali risk ve sorumluluk altında çalışmaktadır.

Sayın milletvekilleri, en uzun süren hukuk davaları tapu ve kadastro davalarıdır. Dava, dede hayattayken açılır, torunla devam eder ve hâlâ bitmez. Davaya bakan hâkimler, savcılar, avukatlar emekli olur, onların yerine diğerleri gelir ama maalesef bu dava bitmez. Elli altmış yıl süren davalar vardır. Son dönemde yedi yüz otuz günde sonuçlandırılması hedeflenmiştir ama günümüz şartlarında bu mümkün değildir. İllerde müstakil tapu kadastro mahkemeleri kurulmalı ve bu yığılan dosyalar bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.