| Konu: | Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 03.07.2019 |
TUMA ÇELİK (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada tartıştığımız Tapu Kanunu'yla ilgili teklifle 8 kanunun 17 maddesinde değişiklik öngörülüyor. Ben 24'üncü madde üzerinde konuşmak istiyorum.
Aceleyle getirilen ve yarım günlük Komisyon çalışmasıyla sunulan bu değişiklikler ülkemizde Osmanlı Devleti'nden bu yana devam eden tapu sorunlarını çözebilecek durumda değil çünkü ilgili kesimlerin, yurttaşların kanun yapım sürecine bilfiil dâhil edilmesi gerekirken burada ne çevre mühendislerinden ne mülkiyet konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan kesimlerden ne de ilgili diğer kesimlerden fikir alınmıştır. Bu tutum, AKP iktidarının "ben yaptım oldu" yaklaşımına ve bu teklifin belli bir zümrenin kendi ihtiyaçları çerçevesinde şekillendirildiğine bir örnektir. Doğayı talan ederek, rant kapısına dönüştürerek ne ekonomi kalkınır ne de toplumsal bir uzlaşı sağlanabilir. Bu teklifle, zaten mevcut bir sorun olan plansız kentleşmenin, çarpık yapılaşmanın ve mülkiyet haklarını ihlal etmenin yolu daha da açılmaktadır.
24'üncü maddeyle, orman vasfını yitiren alanların satışını öngören ve ormanların idam fermanı olan 2/B'nin süresi uzatılmaktadır. 2/B maddesinin uygulama alanının ülkeye ekonomik getiri sağlayan turistik, kültürel ve tarihî açıdan önemli olan alanlarında uygulandığı görülmüştür. Biliyorsunuz, Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz ormanları, yeşil alanları gerek yatay gerekse dikey yapılaşmanın işgali altındadır. Bunun yanında orman köylüsünü kalkındırmak amacıyla kullanılabilecek bir yasal düzenleme, tamamen kent rantı ve doğal varlıkların yok olmasına hizmet eden bir araca dönüştürülmektedir. İstanbul kenti bunun en bariz örneğidir. Üçüncü havalimanı benzer yapılaşma yüzünden tam bir 2/B şehri hâline getirildi. Kuzey Ormanlarının ranta dönük yapılaşmaya açılması bu teklife dayandırılarak yapıldı. Sadece üçüncü havalimanı için 13 milyon ağaç kesilmiştir. Bu teklifle 2/B alanındaki taşınmazlar ile hazineye ait tarım arazilerinin satışında başvuru yapma ve bedel ödeme süresi uzatılmaktadır.
Diğer taraftan, son dönemlerde "Tur Abdin" dediğimiz Mardin, Batman, Şırnak arasında kalan bölgede bulunan yerleşim alanlarında yapılan kadastro çalışmalarında ciddi haksızlıklar ortaya çıkmasına rağmen, sorunu çözmeye yönelik herhangi bir adım atılmamaktadır. Biliyorsunuz, 90'lı yılların başında başlayan faili meçhuller, köy boşaltmaları ve diğer baskılar nedeniyle adı geçen bölgede yaşayan Süryaniler zorunlu olarak göç ettiler. Bugün Avrupa'da 300 bin civarında Türkiyeli Süryani yaşamaktadır ve bunların arasında kendi ülkelerine ve topraklarına dönüş yapan ve yapmak isteyen pek çok insan var. Ancak bu insanların binlerce yıldır sahip oldukları topraklar, tapu kadastro çalışmalarında yapılan haksızlıklar nedeniyle ellerinden alınıp hazine arazisi veya ormanlık arazi hâline getirildi çünkü bölgede yapılan tapu kadastro çalışmalarının büyük bölümü Süryanilerin hazır olmadığı bir sırada keyfî bir şekilde yapılmıştır. Dolayısıyla da içinde birçok haksızlığı barındırmaktadır. Bunun yanında, yine keyfî bir biçimde Süryani vakıflarına ait birçok kilise, manastır, mezarlık ve bağlı arazi ya hazineye ya da Süryani olmayan özel ve tüzel kişilerin adına kaydedildi. Bu haksızlıklara ek olarak yabancılar Türkiye'nin her yerinde tapuya sahip olabilirken değişik nedenlerle vatandaşlığını kaybetmiş olan Süryaniler atalarından kalan mülklerine sahip olamıyorlar çünkü yabancıların Mardin'de mülk satın alma hakları yok.
Kısacası, eğer bir düzenleme yapılacaksa dile getirdiğimiz bu sakıncaları ve yaşanan haksızlıkları ortadan kaldıracak bir biçimde olması gerekiyor. Bu ülkenin ortak değeri olan ormanlar ve 2/B kapsamına giren taşınmazlar ekonomik rant kapısı veya hak gasbına yol açmamalıdır. Bu ülke hepimizin ülkesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın.
TUMA ÇELİK (Devamla) - Doğal ve kültürel varlıklarımıza, birbirimize ve haklarımıza sahip çıkabilmeliyiz.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)