| Konu: | Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 03.07.2019 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Değerli arkadaşlar, bir müteahhit yasasıyla ve müteahhit kanunu maddesiyle karşı karşıyayız yine.
Bahsi geçen maddede, riskli alanlarda bulunan yapıların resen yıkılmasından bahsediliyor. Bu riskli alanlar belirlenirken tarafsız ve objektif bir şekilde yapılacağına dair herhangi bir işaret de emare de yok. Riskli bulunan yapıların bulunduğu alanlardaki kentsel dönüşüm uygulamaları, maliklerin muvafakati aranmadan Bakanlık tarafından yapılacak ve yapılar hazineye geçecek, hazineye geçen bu yapılar devri yapılana kadar hazinede kalacak; teslim alınmazsa, teslim alınmaması durumunda ise değeri ödenecekmiş. Hani insan sormak istiyor, sebep ne, bunun sebebi ne? Yani insanları bu kadar dışarıda bırakarak, âdeta, gerçekten yangından mal kaçırarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bakın, bu riskli alanları belirleme yönteminden bahsedilmeyen bu uygulamada, muhtarlığa asılacak bir listenin tebligat yerine geçeceğini görüyoruz ve üç gün asılı kalıyor, üç gün sonra da işlem yürürlüğe konuyor. Yani mülk sahibinin ya da mal sahibinin itiraz hakkı engellenmiş oluyor. Riskli yapıları belirleme konusunda yeterli olmayan idarelerin bu işi kimlere taşere edeceğini burada sormamız gerekiyor. Bilimsel kriterlere ne denli uygun olacağı konusu endişe verici. Artık, mühendis ve mimarların imzaları bile bu belgelerde yer almıyor, raporlarda yer almıyor. Odaları ve mühendisleri, teknik insanları baypas eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu, iyi niyetli bir tutumla bağdaşmıyor. Cumhurbaşkanı yetkisinde yapı sahiplerine itiraz şansını fiilen ortadan kaldırarak resen uygulama yapmak çok ciddi mağduriyetlere sebep olacaktır. Bakın, Mahalleler Birliğinin buna benzer pek çok yasal süreci, hukuki mücadelesi mevcuttur. Karar vericilerin nesnel olmaları gerekiyor ama nesnel bir süreçten bahsedemeyiz. Objektif kurallara göre hareket etmeleri gerekiyor, bilimsel esasları kullanmaları gerekiyor. Meslek erbabının, meslek insanlarının yetkinliği, alanda yetişmiş olmaları gerekiyor ve etik kurallara uymaları gerekiyor fakat bunların hiçbirinden bahsedemiyoruz. Bilime, tekniğe, akla aykırı bir tutum söz konusudur. Mühendisler burada devre dışı bırakılıyor. Yani bir müteahhit anlayışıyla karşı karşıyayız, bir "yık ve yap" süreci işletiliyor. Bakın, müteahhit anlayışıyla riskli çıkmayacak bina, bu yasalara göre, yönetmeliklere göre yoktur. Yani onlar istediklerini riskli alan olarak belirleyebilirler. Özellikle rantı çok olan yerlerde gözlerinize kestirdiğiniz yeri riskli alan tayin edersiniz, size göre riskli alan olur. Müteahhit anlayışıyla kent de yaşanmaz kılınmaktadır; daire sayısını artırarak kenti kirletirsiniz, insanları hasta edersiniz ve o trafik altında hastanelere ihtiyacınız artar. Sosyal problemler çıkar. Sağlıklı kentleşme ve adil paylaşım olmaz.
Bakın, nana muhtaç kaldık, soğana muhtaç kaldık ama yık ve yapta ısrar ediyorsunuz. Peki, bunun hiç mi başka bir formülü yok? Yani yıkmadan, mesela az riskli bir yapıyı iyileştiremiyor musunuz, iyileştirmek gibi bir çözümü neden hiç düşünmüyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın milletvekili.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkürler.
Mesela, 2000'li yıllarda yapılan binaları bile yıkmaya kalkıyorsunuz, yıkıyorsunuz. Kentsel dönüşüm gerçekten yurttaşlarımızın ihtiyaç duyduğu yerde ve yurttaşların refahı ve sağlığı için yapılsa, devlet riskli yapıları sübvanse etse işte bu büyük kötülüklerden hepimizi kurtarır. Ama öyle mi? Öyle değil. Kentsel dönüşüm yapacaksanız, mahallede yaşayan insanı mahallesinde tutmanız lazım fakat Sur'da gördük, Sulukule'de gördük, böyle olmuyor. Siz lüks yerler, lüks binalar yaparak mahalleliyi oradan kovuyorsunuz ve rant devşiriyorsunuz. Siz, mahalleliyi, mahalleyi korumuyorsunuz; insana, mahallelilik değerlerine, kültüre saygınız yok. Bütün bunları yok sayıyorsunuz, varsa yoksa rant, varsa yoksa talan peşinde koşuyorsunuz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)