| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 04.07.2019 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız; demokrasi halkların kendi kendini yönetmesi sistemi; yani, söz, yetki, kararın halkta olması. Ve demokrasi kurumunun en temel ayaklarından bir tanesi de kuşkusuz basın yani halktan yana özgür basın, bağımsız basın. Demokrasi dediğimiz kurum, parti binalarında, saray odalarında ve kozmik odalarda inşa edilen bir mesele değil; doğrudan, düpedüz, halkın, yaşam alanlarında eşit ve özgürce tartışabildiği, bugünlere ve geleceğe yanıt üretebildiği, çözüm gücü açığa çıkartabildiği bir kurumsal. Dolayısıyla, demokrasi dediğimiz kurumun temel kurucu ayağı yerel demokrasidir. Yerel demokrasi de doğal olarak, dolayısıyla, yerel basınla yan yana olmak durumundadır yani yerel basın, yerel demokrasinin kuruluşu sürecinde, temel, vazgeçilmez bir kurum. Şimdi 135 gazetecinin cezaevinde olduğu koşullardayız ve basının üzerine devlet gücünün bir karabasan gibi çöktüğü bir süreçteyiz. İki tane basın var. Birisi, iktidarın borazanı olmuş ve neredeyse sarayın, tek adamın konuşmalarının çözümlemesine dönüşmüş bir basın; bir diğer basın da halkın haklarını savunan, eşitlikten, adaletten ve doğrudan yana tutum ortaya koyan özgür basın ve bu özgür basın bunu yaparken her türlü bedeli -tutuklanma, cezaevi, işkence, cinayet- ödemekle karşı karşıya. Dolayısıyla, bu iki basın gerçeğinin ortasında biz yerel basını tartışıyoruz. Evet, bu yerel basın bütün bu baskıların yanında ne hâle getirilmiş? Reklam giderlerine bağımlı, yerel iktidar organlarının siyasi hegemonyası altında hayatını idame ettirmeye çalışıyor.
Evet, Türkiye'de son üç yıla kadar 3 bin küsur yerel gazete vardı; bunlar, son yıl içerisinde 1.200 civarına düşmüş durumda. Ve bu yerel basın, ilanlarla geçiniyor çünkü halkın haklarını savunma iradesi ortaya koyamayan, bunu koyduğunda her türlü devlet şiddetiyle karşı karşıya kalan basın bir taraftan zorunluluk olarak bir taraftan da siyasi tercihler olarak kendisini mali, ekonomik bir kuruma dönüştürmüş durumda, bu hâle gelmiş durumda. Dolayısıyla, bir de buna şunlar ekleniyor değerli arkadaşlar: Son reklam düzenlemesiyle tek gelir kaynakları ortadan kaldırılmış durumda. Zaten hâlihazırda döviz kurunun artışıyla beraber girdi fiyatları artmış, kâğıt maliyeti artmış, yüzde 15 komisyon artırılmış durumda ve ödemeler de buna bağlı olarak geç yapılıyor. Şimdi, bu koşullarda yerel basın zaten iktidarın, yerel sermayenin aparatı hâline getirilmişken bir kez daha yok edilmekle karşı karşıya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Dersimize çalışalım, süreyi tam zamanında dolduralım.
Buyurun.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) - Burada bizim çözüm önerimiz şudur: Evet, iktidar basından elini çekmelidir; iktidar, basının işini özgürce yapmasını sağlamalıdır, bu konudaki engeller ortadan kaldırılmalıdır ve yerel basın desteklenmelidir. İktidar halkın haber alma özgürlüğü önündeki, doğruyu öğrenme özgürlüğü önündeki engellere son vermelidir: Özgür basın susturulamaz!
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)