GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/923) esas numaralı Çam Fıstığı Araştırma ve Koruma Enstitüsü Kurulması Hakkındaki Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/38) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:99
Tarih:09.07.2019

MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkanımı, değerli milletvekili arkadaşlarımı ve bizleri televizyonları karşısında izleyen, başta Kozak Yaylası köylüleri olmak üzere tüm yurttaşlarımı sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Gergin bir Meclisten sonra, biraz daha naif bir konuda, umarım hep beraber destek vererek yasalaştıracağımız bir konu üzerinde konuşacağım.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - "Gergin" derken Özgür Bey'e bakıyorsunuz.

MAHİR POLAT (Devamla) - Hayır, ben size baktım.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Özgür Bey'e bakıyorsunuz.

MAHİR POLAT (Devamla) - Size de bakıyorum.

Çam fıstığı araştırma enstitüsü kurulmasıyla ilgili bir kanun teklifi vermiştim. Bugün bu kanun teklifi Genel Kurulumuza geldi. Bugüne kadar çam fıstığı araştırma enstitüsünün kurulmamasını bir eksiklik olarak sayıyoruz. Ülkemizde çokça tarımsal araştırma enstitüsü vardır. Bunlar, bölgesine göre, merkezine ve konusuna göre ayrılmıştır fakat çam fıstığıyla ilgili böyle bir kurumun olmaması bir eksikliktir sevgili arkadaşlar.

Ülkemiz açısından çok değerli bir üründür çam fıstığı. Önemli bir ihraç ürünüdür ve İspanya'dan sonra, bizim coğrafyamızda 195 bin hektar üretimle dünyada 2'nci olduğumuz bir üründür. Ülkemizin ürettiği bu ürünün yüzde 80'i Kozak Yaylası'nda, dünya üretiminin de yüzde 10'u yine Kozak Yaylası'nda üretilmektedir.

(Uğultular)

Sevgili Başkanım...

BAŞKAN - Arkadaşlar, biraz sessiz.

Buyurun Sayın Polat.

MAHİR POLAT (Devamla) - Kozak Yaylası'nda 11-12 bin civarı çiftçi geçimini bu ürünle sağlamaktadır. 17 tane köy var; bunlardan 16 tanesi Bergama'ya, 1 tanesi de Ayvalık'a bağlıdır. Yine bu ürün Aydın Koçarlı'da, Muğla'da ve Balıkesir'de üretilmektedir.

Çam fıstığı özel bir üründür. Bunların, Kozak Yaylası'nda üretilen ürünlerin arazi sahipleri genelde... Özel arazilerdir, kendilerine ait bir ormanlıktır ya da Orman Bakanlığı tarafından köy tüzel kişiliğine ağaçlandırmayla ilgili olarak tahsis edilmiş bölgelerdir. Yani buradaki arazilerin sahipleri bellidir, tapuları bellidir. Bütünşehir Yasası'yla birlikte köy tüzel kişilikleri ortadan kaldırıldıktan sonra bunlar belediyeye devrolmuş olsa da Kozak Yaylası'nda belediyeler, köylülerin kurmuş oldukları kooperatiflere tahsis ederek bir mağduriyeti gidermişlerdir; bu anlamda, Kozak Yaylası örneği Türkiye'de dağ köylerinin kırsal kalkınması adına önemli bir modeldir sevgili arkadaşlar. Çünkü sahibi belli, tapusu belli olan bölgelerde hemen hemen hiç yangın çıkmaz, bölgeler bakımlıdır, buralar zengindir ve köylerinden kente doğru hiçbir şekilde göç vermezler. Çam fıstığı değerli bir üründür; köylüler bunu gerçek altın olarak algılarlar, kendi altınları olarak algılarlar. Buralardan hiç göç verilmediği gibi geleneksel yapısı, etnografyası ve kültürü bozulmamıştır. Kozak Yaylası'nın çocukları Soma'ya işçi olarak gitmezler sevgili arkadaşlar. Yine, Bergama'ya indiklerinde Bergama esnafının göz bebeğidir bu çiftçiler.

Sevgili arkadaşlar, son yıllarda çam fıstığı rekoltesinde ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Bununla ilgili, Bergama Ticaret Odamızın yapmış olduğu çalışmada, yaklaşık on yıl önce 1.000-1.200 ton civarında bir rekolte varken bugün 150-200 ton civarında bir rekolte olduğu görülmektedir. Yaşanan bu düşüşün sebebi ise çam fıstığı ağaçlarındaki hastalıklardır. Kozak Yaylası'nda çam fıstğı ağaçlarında yaşanan hastalığa bir çözüm bulunmazsa diğer bölgelere de sirayet edeceği açıktır. Ülkemiz iyi bir ihraç gelirinden yoksun kalacağı gibi yine maalesef, bunları ikame etmek için Pakistan gibi ülkelerden ithal etmek zorunda kalacağız.

Bölgede on yılı aşkın zamandır süren verim kaybının, derin yoksulluğun yanında getirdiği şeyler şunlar: Özellikle gençlerin köylerden göç etmesiyle köylerde nüfusun düşmesi sağlık ocaklarının ve okulların kapanmasına yol açmış. Yine, alanın madencilik faaliyetlerine açılmasında çiftçilerin yeterince direnç göstermediği görülmüş. Kültür ve geleneksel yaşam tarzının bozulduğuna rastlanıyor. Borç ödemek için ağaçlar kerestelik olarak kesilip satılmaya başlanıyor. Yine, araziler şehirlere ucuz fiyatlarda satılarak buralarda kaçak yapılaşmanın önü açılıyor.

Sevgili arkadaşlar, daha önceki yıllarda Süleyman Demirel Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi gibi yerler bunlarla ilgili araştırmalar yaptılar fakat bir çözüme ulaşamadılar yani bu hastalığın kaynaklarıyla ilgili çözüme ulaştılar, hastalıkla ilgili bir çözüm bulunamadı.

Sevgili arkadaşlar, burada bu teklif, sadece benim verdiğim bir teklif olarak değil, bütün Genel Kurulun sahiplenmesi gereken bir teklif çünkü Türkiye'nin önemli bir değeri yok olmak üzere. Hep beraber bütüncül bir çözüm için araştırma enstitüsünün kurulması şarttır.

Hepinize, Kozak Yaylası çiftçileri adına, şimdiden verdiğiniz oylar için teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)