| Konu: | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.07.2019 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında Mecliste bugün, 10 Temmuzda gerek grubumuz adına konuşmalarda gerek birçok vekil de özellikle Ali İsmail Korkmaz üzerinde konuşmalar yaptılar fakat nereden nereye geldiğimizi unutmamamız lazım. Ben turizmle ilgili konuşmadan önce...
"90'lar" denildiğinde "faili meçhul" cinayet denildiğinde aslında failler bellidir. Bütün bu sıralarda oturanlar biliyorlar, daha önce Mecliste bu konuda birçok araştırma önergesi ve inceleme komisyonu kuruldu, çalışmalar da yürütüldü.
10 Temmuz, Diyarbakır'da 1991 yılında Vedat Aydın'ın cenaze töreninde, Mardinkapı denilen bölgede, Hevsel Bahçeleri'ne yakın bölgede insanların taranmasıdır aynı zamanda. 5 Temmuzda evinden alınmıştı, 7 Temmuzda Maden'e yakın bir yerde cenazesi bulundu işkence edilmiş bir hâlde, 5 bin araçtan fazla bir konvoyla Diyarbakır'a getirildi; oradaki törende bu olay yaşandı.
JİTEM ve itirafçılar çeşitli söylemlerde bulundu, gazetelere düştü; hiçbir hesap sorulmadı. Bunu niçin söylüyorum? Hesap sormadığımız, peşine düşmediğimiz her şeyin aslında tekrarına neden oluyoruz ve ne oldu? 10 Temmuz, Ali İsmail Korkmaz, göz göre göre, sistematik bir şekilde tekrarı oldu. O gün ona karşı çıkmış olsaydık belki bunlar tekrarlanmayabilirdi.
Şimdi, turizmle ilgili, 5'inci maddeyle ilgili, bütçesiyle ilgili bir düzenleme yapılmış. Evet, ajans kuruluyor, ajans tanıtım amacıyla kuruluyor, ihtiyaç için kuruluyor ama siz şimdi Kültür Bakanlığının, Turizm Bakanlığının web sayfasını açsanız aslında orada Tanıtma Genel Müdürlüğünün bu amaç için yaptığı çalışmaların hepsi özetleniyor.
Bakın, arkadaşlar, kaynak yaratmak için, kaynağı daha sağlam oluşturmak için ve hızlı davranmak için böyle bir ajansa ihtiyaç duyuluyor ve bütçesini oluştururken nelere dikkat edilmiş? Denmiş ki: Bir, genel bütçeden -tekrar genel bütçeden pay alacak- bir ajans kuruluyor, "bağış" demiş, bağış ve yardımlardan. Biz Türkiye'de aslında son dönemde kamuda bağışın ne demek olduğunu biliyoruz, birçok yerde bağışın ne anlama geldiğini biliyoruz. Onunla da yetinmiyor, iştirak ettiği şirketlerin faaliyetlerinden gelir dile getiriliyor. Bir de ajansın faaliyetlerinden olabilecek kârdan söz ediliyor. Bununla beraber, yüzde 70'i tanıtıma düşünülüyor, yüzde 30'u diğer faaliyetlere.
Şimdi, bütün bunlar ele alınırken, genellikle üzerinde konuşulurken, turizmle ilgili bir düzenleme yapılırken nedense birçoğumuzun aklına kıyı geliyor, kıyı şeridi geliyor, turistik tesisler geliyor. Gerekçesi de yazılırken aslında "bölgeler arası eşitsizliğin giderilmesi" denilmiş fakat gerek icra kurulunun oluşturulmasında gerek yönetim kurulunun oluşturulmasında, bir, sivil toplum örgütleri yeterince yok, zaten görüş alınmamış. İki, yerel yönetimler yok. Üç, bölgeler arası eşitsizliği giderebilecek bir düzenleme yok. Yönetim kuruluna oluşturulacak direktifleri sunan icra kurulu 5 kişiden, 5 temsilciden oluşuyor, 5 temsilciden Türkiye'nin dezavantajlı ve turizm açısından çok çok zengin bölgelerinden hiç kimse yok. Ben sadece vekili olduğum Batman'ı söylesem hepinizin aklına Hasankeyf gelebilir ama ben Memikan Köprüsü'nü söyleyebilirim size, Malabadi Köprüsü'nü söyleyebilirim, Hızır Bey Camii'ni söyleyebilirim, Kozluk Kalesi'ni söyleyebilirim; Kandil Kalesi'ni, Rabat Kalesi'ni, Pertükan Kalesi'ni, Beksi Kalesi'ni söyleyebilirim. Bir yığın yer var. Benim doğduğum köy Bismil'e bağlı Salat köyünde milattan önce 5500'e ait höyük var. Diyarbakır'daki arkeoloji müzesine gitseniz bir katı ona ait ama höyük tümüyle bırakılmış. Turizm için bunlara zaman ayırmak lazım.
Bir diğeri, toplumsal barış açısından siz ortam yaratmazsanız, siz Türkiye'nin iç turizmini geliştirmezseniz insanlar birbirinden uzaklaşır. Normalde biz bölgeler arası eşitsizlikte özendirmemiz gerekirken, teşvik etmemiz gerekirken tümüyle kıyıya, tümüyle belli yerlere alan yaratmışız.
Sevgili arkadaşlar, düzenlenen tabloda da bir taraftan öyle bir hâle getirilmiş ki birçok şey denetimden yoksun bırakılıyor ve alınacak paralar tümüyle bir yetkiye bırakılıp denetimsiz, sorgusuz sualsiz bir şekle dönüştürülüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın İpekyüz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bu şekilde yapılan düzenlemelerle paranın nereye gideceğini, kime rant sağlanacağını, nasıl olacağını kimse bilemiyor ve hesap soramıyor ve bu Parlamento kendi yetkisini ortadan kaldırmış oluyor. Buna benzer oylamalarla, buna benzer çıkartılan yasalarla normalde bizim adımıza Sayıştayın yapması gereken düzenlemeler burada tümüyle çıkartılıyor ve keyfiyete bırakılıyor. Bakın, turizm alanında birçok sivil toplum örgütü var, hiçbir tanesi burada yer almadığı gibi ne icrada ne denetimde ne katkıda, hiçbirinde yok ve para onlardan kesildiği gibi tümüyle yine kendi kendilerine bir ortam yaratılacak.
Tekrar başa dönüyorum, kendi kendilerine yarattıkları ısmarlama bir sisteme dönüşüyor. Çünkü neden? Kriz var, kriz için paraya ihtiyaç var ve bir kısım insanların da gönlünü hoş etmek için kamufle etmeye ihtiyaç var. Bu ajans onun için düzenleniyor. Geri çekilmesini talep ediyoruz.
Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)