| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 11.07.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; İYİ PARTİ grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Uyuşturucu madde kullanımı, bireysel ve toplumsal hayatı tehdit eden, tüm insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerin başında gelmektedir. Uyuşturucu kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan zararlar sadece kullanıcıyla sınırlı sağlık sorunlarından ibaret değildir. Sağlık sorunlarının yanı sıra, çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve dolayısıyla toplumun tamamına yansıyan adli, sosyal ve ekonomik problemleri de beraberinde getirmektedir.
Ülkemiz, coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Türkiye, gerek Asya'da üretilen ve Avrupa'ya transfer edilen eroin kaçakçılığında gerekse Avrupa'da üretilen ve Asya'ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu kaçakçılığında transit geçiş konumundadır ve hedef bir ülkedir. Eroin, Avrupa'ya 4 ana kaçakçılık rotası üzerinden gitmektedir. Ülkemiz bu kapsamda son derece önemli bir güzergâh olan Balkan rotası üzerinde yer almakla birlikte bu rotanın Suriye ve Irak'ı da kapsayan bir yan rotası daha ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni de Türkiye'nin izlediği göç politikasının acı bir yansımasıdır.
Uyuşturucu ticareti özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren menfaat şebekesi için rant, terörizm için finans kaynağı, uluslararası ilişkilerde ideolojik ve politik araç ve hedeftir. Konunun uzmanlarınca hazırlanan raporlarda bilhassa terör örgütlerinin uyuşturucu suçlarından elde ettiği bu geliri silah, barınma, beslenme, iletişim ve propaganda gibi ihtiyaçlarını organize etmek için finans kaynağı olarak kullandığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili suçlarda, hırsızlık, gasp, cinayet, fuhuş, eş cinsel ilişki gibi suçlarda da artış olduğu bilinen bir gerçektir. Uyuşturucu sorunu bu bağlamda bileşik suçları da etkilemektedir.
Ülkemizde uyuşturucuyla mücadele, Anayasa'mızın 58'inci maddesinde yer alan "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." hükmüne dayanılarak yapılmaktadır ve ne yazık ki özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması, bireysel yalnızlaşma en çok da gençleri etkilemekte, madde kullanım yaşı ve bağımlılık ilkokul seviyelerine kadar inebilmektedir. Bu konuda hem uluslararası veriler hem de Emniyet Genel Müdürlüğünün kendi verileri tehlikenin boyutunun ne kadar büyük olduğunu en acı gerçeğiyle ortaya koymaktadır. 11-12, hatta 10 yaşında bile madde bağımlılığı için hastaneye getirilen çocuklarımız var. Sadece 2017 yılında maddeye bağlı ölüm nedeniyle 14 yaşında 3 evladımız hayatını kaybetmiştir. İşin en kötüsü ne biliyor musunuz? Birleşmiş Milletler verilerine göre sentetik uyuşturucu kullanımı sonucunda yaşanan ölümlerde Avrupa ülkeleri arasında 1'inci sıradayız. Sentetik uyuşturucunun bu kadar yaygınlaşmasının nedeni ise diğerlerinden ucuz olması. Uyuşturucu tacirleri artık zengin ailelere değil, fakir fukaraya da göz dikmiş durumda. Bu çok ciddi bir sorun. Gençlerimiz tehdit altında, ülkemizin geleceği tehdit altında.
Ceza mevzuatımızda gerek uyuşturucu madde kullanımı gerek bu maddelerin imal ve ticareti gerekse uyuşturucu madde kullanımının kolaylaştırılması ve özendirilmesi gibi bağlantılı eylemler ceza yaptırımına bağlanmış. Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanmak ve kullanmak için bulundurmak eylemleriyle ilgili mevzuatımızda, cezalandırmaya alternatif olacak şekilde kişi hakkında erteleme kararı verilmesi, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanması imkânı getirilmiştir. Kişi, erteleme süresi içinde kendisine yüklenen yükümlülüklerini ihlal ettiğinde ya da tekrar uyuşturucu kullandığında hapis cezası istemiyle hakkında kamu davası açılmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde uyuşturucu bağımlılarının -kanun ve uygulamalarında- tedaviye gönderildiği, ancak mevcut sistemle bağımlılığından kurtulmadığı, uyuşturucuyla mücadelenin genel itibarıyla önleme çalışmalarıyla kısıtlı kaldığı ve bu yapıyla cezai yaptırımların ve tedavinin yetersiz olduğu da ortadadır.
Uyuşturucuyla mücadele, arzıyla mücadele "önleme ve eğitim" ve "tedavi ve rehabilitasyon" başlıklarında etkin bir şekilde eş zamanlı mücadeleyi gerektiren bir konudur. Bu kapsamda yürütülen çalışmaların başarıya ulaşmasında tüm kurum ve kuruluşların ortak hareket etmesi zorunludur. Bu nedenle, uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılarının, bu bağımlılıktan kurtulmalarını sağlamak amacıyla ilgili mevzuatta acil ve köklü değişikliklere ihtiyaç vardır. Her şeyden önce, bağımlılıkla mücadele için müstakil bir kurumun oluşturulması ve bu kurumun, diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte koordineli çalışması çok önemli bir adım olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın sözlerinizi lütfen.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Tedavi merkezlerinin kurulması ve tedavi sürecinin zorunlu tutularak süresinin uzatılması, tedavi süresi içinde bireylere kültürel ve mesleki eğitimler verilerek tedavi bitiminde iş imkânının sağlanması, sosyal hayata adaptasyonunun yapılarak topluma kazandırılması önem arz etmektedir. 26'ncı Dönemde de bu konuyla ilgili oluşturulan komisyon tarafından 422 sayfalık bir rapor hazırlanıp Genel Kurulun gündemine getirilmişti. Ama ne yazık ki bir senedir somut hiçbir adım atılmamıştır.
Bu gerekçelerle, uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığıyla ilgili yaşanan sorunların nedenlerini araştırmak, uyuşturucuyla mücadelede alınacak önlemleri belirlemek amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ettik.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)