GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:11.07.2019

HDP GRUBU ADINA DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, Genel Kurulu selamlıyorum.

Yani gündemin hiç değişmeyen ve söz gelişi değil, gerçek anlamda can yakıcı ve can alıcı sorunlarından biri olan, kadınların her gün maruz kaldığı kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve şantaj olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddet, baskı artarak devam ediyor. Kadınlar her gün sokakta, alanlarda hatta Meclis kürsüsünde, kadınlara yönelik bu şiddeti görünür kılmaya ve mücadele ederek durdurmaya çalışıyor. Ama maalesef, kadınların bu çığlığı bir türlü AKP iktidarı tarafından duyulmuyor, duyulmamakta da ısrar ediliyor, duyulduğunda da ya bu politikalar meşrulaştırmaya çalışılıyor ya da bu politikalarla destekleniyor.

Değerli arkadaşlar, bu konuda sadece birkaç ayda yaşanan olaylar, durumun vahametini göstermek açısından yeterlidir. Her yaşta, her meslekte, her statüde kadınlar her gün sokak ortasında vahşice katledilmektedir. İçerisinde doktor, genç öğrenci kadınlar, yine ev kadınlarının da olduğu 40'a yakın kadın sadece haziran ayı içerisinde katledildi. Yine, bu vahim tablonun içerisinde bir vahamet daha yaşanmaktadır; o da özellikle kamu kurumlarında çalışan erkeklerin faili olduğu, aslında şebekeler ve çeteler şeklinde çalıştığı taciz, tecavüz ve şantaj olayları tek tek basına yansıyor. Fakat bunların üzerine gitmek, açığa çıkarmak ve cezalandırmak yerine sessiz kalındığını bizler izliyoruz, görüyoruz. Bu örneklerden biri, Mardin Belediyesine atanan kayyum tarafından belediyeye bağlı Kent AŞ'ye müdür olarak görevlendirilen bir polis memurunun belediyeye gelip iş başvurusunda bulunan bir genç kadına yönelik taciz iddialarıdır. Değerli arkadaşlar, genç kadını iş karşılığında cinsel ilişkiye zorladığına dair basına ses kayıtları yansıdı. Yine, kadın örgütlerinin mücadelesiyle bir dava açıldı. Bakın, bu, çok uç ve çok önemli bir noktadır; mahkeme bu ses kayıtlarına rağmen, bu açığa çıkan, açık ve net olduğu anlaşılan taciz olayına karşı ne yaptı? Takipsizlik kararı verdi. Biz, bu kararla aslında kadınlara bir mesaj verildiğini biliyoruz; kadınlara şu mesajı veriyorsunuz: "Evinizde oturun, dışarı çıkmayın, kamusal hayata, eğitime, çalışma hayatına katılmayın; katılırsanız buralarda başınıza geleceklerden biz sorumlu değiliz, sizi koruyacak herhangi bir hukuk mekanizması da yoktur." Diğer bir mesaj ise bu tacizci erkekleredir, onlara da "Yaptığınız yanınıza kâr kalıyor, bunları sürdürmeye devam edin." mesajı veriliyor.

Değerli arkadaşlar, yine benzer bir durum Bingöl'de yaşandı. "Son Çekim Operasyonu" adı verilen bir operasyonla gündeme gelen, para karşılığında yine cinsel ilişkiye zorlayan, çektikleri görüntülerle şantaj yapan bir suç şebekesi Bingöl'de açığa çıktı. Bir operasyon düzenlendi ama ne zaman? Üç yıl sonra. Bu sözü edilen eylemler 2016'da yaşandı, basına yansıdı. Aslında herkesin de bildiği, oradaki emniyet güçlerinin de yakından takip ettiği bu olaya üç yıl sonra bir müdahale, bir operasyon gerçekleşti. Aslında, işin en vahimi ise bu operasyonun içerisinde olan kişilerin kimlikleri.

Bakın, içerisinde uzman çavuş, korucu ve bir dönemin siyasetçileri yer alıyor ama maalesef, biz bunların kimler olduğunu bilmiyoruz çünkü mahkeme, yine failleri yani tacizcileri, tecavüzcüleri korumaya alarak bir gizlilik kararı getirmiştir.

Son olarak, Dersim Munzur Üniversitesinde Bilgi İşlem Dairesi Başkanı olan kişinin kadın öğrencilere yönelik cinsel saldırıda bulunduğu, öğrencileri tehdit ederek nüfuzlu kişilere para karşılığında cinsel ilişkiye zorladığına dair basına kimi haberler, kimi bilgiler sızdırıldı, sızdı ya da bu arada yansıdığını biliyoruz, oradan takip ettik.

Yine, bu kişinin iş insanlarıyla olan ilişkileri ve yaptığı alışverişlerden dolayı banka hesaplarında milyonluk transferin göründüğü, aslında yüklü bir hesabı olduğu açığa çıktı. Bu iddialara ilişkin herhangi bir soruşturmanın yapılmadığını, herhangi bir kovuşturmanın yapılmadığını bizler çok iyi biliyoruz.

Tabii ki bunun neden hesabı sorulmuyor, neden burada herhangi bir yaptırım olmuyor? Bizce bu politika, özel ve sistematik bir politikadır, özel olarak uygulanıyor. Bizler, kadınlar olarak elbette ki bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Başkan, sözümü bitireyim.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete karşı her alanda, her yerde bunun mücadelesini kadın örgütleriyle birlikte vereceğiz ve biz bu erkek şiddetini reddediyoruz, reddetmeye de devam edeceğiz. Ama bu konuda, her zaman yaptığınız gibi lütfen, savunmaya geçmeyin, izahat getirmeyin.

Özellikle bu sırada oturan kadın milletvekillerine sesleniyorum: Kadınların bu sesine, bu çığlığına kulak kabartın, bu araştırma komisyonuna "evet" deyin.

Diğer anlamda ise yine, her gün öldürülen -yıl içerisinde 300-400 kadın öldürüldü, haziran ayı içerisinde 40 kadın öldürüldü- kadınlara yönelik de hemen, Meclisin acilen toplanması gerekiyor, özel bir oturum gerçekleşmesi gerekiyor, bu anlamda da bir an önce bu kadınların sesine, çığlığına ses olunması gerekiyor.

Diğer bir noktaysa, arkadaşlar, bunlar yapısal sorunlardır, öyle kısa müdahalelerle, öyle dönemsel politikalarla çözülmez. Biz daha önce de çokça ifade ettik, bu kürsüde de ifade ettik, bir kadın bakanlığının artık kurulması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Bir an önce kadın bakanlığının kurulması için de girişimde bulunulmalıdır.

Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)