| Konu: | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 11.07.2019 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidar bu düzenlemeyle, mevcut kurumların yıkılması ve yerlerine gecekondu kurumların oluşturulması geleneğini sürdürmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama totaliter yönetimlerin alametifarikalarından biridir. Gerçek dışı, gerçeküstü bir turizm tanıtma ve geliştirme ajansı kurulmaktadır.
Teklif üzerinde Komisyonda yapılan görüşmelerde ve Genel Kurulda şu ana kadar yapılan konuşmalarda da defalarca dile getirildiği gibi, bu kurumun oluşturulması sürecinde sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar sürece layıkıyla dâhil edilmediği için maalesef teklif yetersiz, aksak ve kuruluş amaçları şüphe uyandıran yeni bir garabetin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Sektör temsilcilerine layıkıyla danışılmadığı gibi, sektörü haraca bağlayan bir uygulama getirilmektedir. Çok söylendi, kâr etmeyen firmalardan bile kâr payı alınması öngörülmektedir. Bunun da adı açıkça haraçtır. Bu düzenleme, günü kurtarma çabasıyla girişilmiş bir kaynak yaratma çabasıdır.
Teklifin geçici 1'inci maddesinde, altı ay içinde yapılması planlanan yönetim kurulu üyelerinin seçimleri tamamlanana kadar yönetim kurulu üyelerinin geçici olarak Sayın Bakan tarafından seçilmesi öngörülmektedir. Bakana doğrudan ve tam yetki verilmektedir. Dolayısıyla ajansın ilk bütçesinin hazırlanması ve kullanılması da tamamen bakanın inisiyatifine bırakılmaktadır. Yaklaşık 150 milyon dolar olması beklenen ilk yıl bütçesi, bakan tarafından seçilecek olan kurul üyelerinin yetkisinde, inhisarında olacaktır. Yönetim kurulu gerçek üyeleri seçilene kadar, bakan tarafından seçilmiş kişilerin ajansın bütçesini yönetmesi sakıncalıdır. İlk altı aylık süreçte tüm yetki bakanda olacağı için ajansın kurulmasının asıl amacı olan özel sektör katılımı da bu süreçte kadük kalacaktır. Dolayısıyla ajans 2019 yılında sektöre herhangi bir katkı sağlayamayacağı gibi, şüphe uyandıran yapılanması nedeniyle turizm sektöründe aktörlerin birbirlerine ve devlete güvenini de zedeleyebilecektir.
Tüm bu özellikleri nedeniyle kurulacak olan ajans, kamu varlık ve kaynaklarını yandaş vakıf ve benzeri kuruluşlara yönlendirme geleneğinin turizm sektöründe daha derine indirileceği izlenimi yaratmaktadır. Ajansın Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulması bu yöndeki algıyı güçlendiren hususlar arasındadır. Turizm açısından Türkiye'nin ne denli elverişli bir ülke olduğunu izaha gerek yok. Ancak son yıllarda turizm gelirimizin çok gerilediği de açık. 2015 yılında yaklaşık 42 milyon turistle dünyada 6'ncı sırada yer alıyorken 2017 yılında 37 milyon turistle 8'inci sıraya düşülmüştür. İktidarın her hamlesi turizm sektöründe işlerin daha da kötüye gitmesine neden olmaktadır. Turizm, peşkeş çekme ve rant yaratma çabalarının temel kaynaklarından biri hâline gelmiştir, zihniyet kötüdür, zihniyet.
2003 yılında 850 dolar olan kişi başı harcamanın 2018'de 647 dolara düştüğü görülmektedir. Turizm gelirlerinin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise 2003'te yüzde 4,4 iken 2018'de yüzde 3,8'e gerilemiştir. "Her şey dâhil konsepti" adı altında 5 yıldızlı tesislerde 3 yıldızlı, 3 yıldızlı tesislerde ise 1 yıldızlı hizmet sunulduğu için elit turistlere de kapılar âdeta kapatılmıştır.
Ülkemizin potansiyeli göz önünde tutulduğunda, turizm sektöründe büyük bir başarısızlık söz konusudur. Bu başarısızlığın nedenlerinden biri yanlış turizm politikaları ise diğeri de ülkemizin uluslararası imaj ve itibarındaki kötüye gidiştir. İktidarın özellikle son dönemde etkinlikten uzak, hoyrat dış politika tutumu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularındaki geriye gidiş nedeniyle yüksek ve orta gelir grubundaki turistler ülkemize gelmeyi eskisi kadar tercih etmemektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Sezgin.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Daha çok tanıtım, daha çok reklam Türkiye'nin genel ekonomik, sosyal ve politik çıkmazları ortada dururken fazla bir işe yaramayacaktır. Bu çıkmazlardan kurtulmanın yolu, önce karanlık zihniyet sarsıntılarından kurtulmuş, kendisine layık görüntüye kavuşmuş bir Türkiye yaratmaktan geçmektedir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)