| Konu: | 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 15.07.2019 |
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yakın tarihimizin en hainane kalkışması olan 15 Temmuz 2016 tarihinin 3'üncü yıl dönümü münasebetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu özel birleşiminde toplanmış bulunuyoruz. Sözlerime başlarken muhterem heyetinizi ve aziz Türk milletini, Milliyetçi Hareket Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
15 Temmuz alçak FETÖ tertibinde, Genelkurmay Karargâhı işgal edilmiş, köprüler tutulmuş, tanklar cadde ve sokaklara çıkmış, kamu kurumları ve askerî üs bölgeleri kurşunlanmış, bombalanmış, ele geçirilmeye çalışılmıştır. Millet malı olan uçak ve helikopterlerle vatandaşlarımız ve polislerimiz şerefsizce hedef alınmış, Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekât Başkanlığı bombalanarak 51 polisimiz şehit edilmiştir. Bu darbe girişimi; Cumhurbaşkanını, Hükûmeti, topyekûn devleti, Türk milletini, millî iradeyi ve siyaset kurumlarını hedef almıştır. Millî irade ve hukuk yok edilmek, ülkemiz kaosa sürüklenerek iç savaş çıkarılmak istenmiştir. 15 Temmuzda eli kanlı FETÖ'cü teröristler, Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmek, ülkemizi işgal etmek için darbe girişiminde bulunmuştur ancak Türk milleti canı pahasına tankların önünde durmuş, gözünü kırpmadan kurşunlara meydan okumuş, bombalara etten duvar örmüştür; şehit olmuş ancak devletimize diz çöktürmek isteyen hainlere geçit vermemiştir. Bu anlamda 15 Temmuz, Türk milletinin iradesine sahip çıktığı, yeniden diriliş destanını yazdığı gündür. 15 Temmuzda içinde bulunmakla iftihar ettiğimiz millî iradenin tecelligâhı Gazi Meclisimiz tarihinde ilk kez bombalanmış ve kurşunlanmıştır. Meclisimiz milletimizin şanına yaraşır bir şekilde şahlanan birlik ruhuyla FETÖ'cü hainlerin ve efendilerinin oyunlarını bozmuş, Meclisin işgalini önlenmiştir.
Hainler tarafından 251 kahramanımız şehit edilmiş, 2.734 vatandaşımız yaralanmıştır. Darbecilerin bombalarına, kurşunlarına göğsünü siper eden, tankların önüne çıkarak darbe girişimine direnen şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken kahraman gazilerimize, darbeye karşı ülkemize ve demokrasiye sahip çıkan aziz vatandaşlarımıza şükran ve saygılarımızı sunuyoruz.
FETÖ, asırlardır devam edegelen Anadolu'nun istila planlarının 21'inci yüzyıldaki adıdır. Yıllar boyunca din kisvesi ve cemaat maskesiyle topluma ve devlet kurumlarına sinsice sızan FETÖ terör örgütü, bir virüs gibi toplumu ve devlet kurumlarını felç etme girişiminde bulunmuştur. Devlet, onun bunun yuvalanacağı, informel yapıların sızıp gizli gündemini icra edeceği bir yer değildir, olmamalıdır. Devlet, Türk milletinin siyasi teşkilatlanması, egemenliğinin güvencesi, istikbalinin garantisidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15 Temmuz hadisesi bize göstermiştir ki anlamsız çekişmeler, sonuçsuz polemikler, demagojiler, sert kutuplaşmalar bitmelidir. Hepimiz temel millî meselelerde ve hedeflerde buluşabilmeliyiz. Ucuz siyaset bezirgânlarına fırsat verilmemelidir. Düşman bellidir. Canına kastedilen, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletidir. Bu düşmanlara karşı birleşemeyeceğiz de neye karşı, kime karşı birleşeceğiz? Ayrımız gayrımız yoktur. Müştereklerimiz farklılıklarımızdan daha çoktur. Anımız birdir, adımız birdir, ahdimiz birdir; biz Türk milletiyiz, 7 bölge, 4 mevsim, 81 vilayetle hep birlikte Türkiye'yiz. Emperyalist uşağı, kripto FETÖ'cüler ve demokrat kisveli PKK muhipleri ülkemizi kaosa sürüklemek için fırsat kollamaktadır. Bu nedenle siyasi görüşümüz ne olursa olsun hainlere karşı birlik olmak zorundayız.
FETÖ'cü hainler Türkiye'nin varlığını, millî birliği ve bütünlüğünü, demokrasiyi hedef alırken bazı siyasi şahsiyetler 15 Temmuz darbe girişimi hakkında "tiyatro" "kontrollü darbe" gibi söylemlerle FETÖ'cü hainlerin propagandasına varan konuşmalar yapabilmişlerdir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) 15 Temmuz kalkışmasına "tiyatro" "kontrollü darbe" diyenlerin bizatihi kendileri kontrollü siyasetçilerdir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) 15 Temmuza "tiyatro" "kontrollü darbe" diyerek FETÖ ağzıyla konuşanlar, 251 şehide, 2 binden fazla, 2.700 gazimize ne diyecektir? Hatta bunların bazıları FETÖ'yle mücadele sürecinin basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu bile söylemiş, FETÖ kuruluşlarına sahip çıkmış, FETÖ'cü tutukluları meydanlarda alkışlatmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ihanetin özgürlüğü olmaz, millete karşı suçun özgürlüğü olmaz, cinayetin özgürlüğü olmaz, işgal heveslerinin özgürlüğü olmaz, darbeye teşebbüsün özgürlüğü olmaz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'yle acil, etkin mücadele edilsin, Türkiye tekrar darbe tehdidiyle karşı karşıya kalmasın diye OHAL yasası çıkarılmıştı. OHAL, millete pusu kuran hainlere karşı alınmış, anayasal ve acil bir tedbirdir. OHAL yasasıyla kamu kurum ve kuruluşlarında, bürokraside, sosyal hayatta, ekonomide, üniversitelerde FETÖ'yle topyekûn ve süratle mücadele edilmiştir, edilmektedir ve edilmeye de devam edilmelidir.
ABD'nin ve bir kısım Batılı devletlerin 15 Temmuz hadisesi ve terör örgütleriyle ilgili ikiyüzlü tavırları tehlikenin geçmediğini, tehditlerin devam ettiğini göstermektedir. FETÖ'cü hainler, PKK'lılardan sonra, ABD ve Avrupa'nın ikinci gözdesi hâline gelmiştir. ABD ve Avrupa FETÖ'nün avukatlığına soyunmuştur çünkü suç ortaklığı gün gibi ortaya çıkmıştır; çünkü FETÖ bunların ucuz maliyetli maşasıdır, Truva Atı'dır. 15 Temmuzda darbe ve işgal girişiminde hedefine ulaşamayan hainler ve efendileri ekonomik operasyonlara da girişmişlerdir. Ekonomik dengelerle oynanarak, kur üzerinde baskı kurularak, sıcak para kozu kullanılarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmiştir.
Sayın milletvekilleri, daha önce de değişik vesilelerle dile getirdiğimiz bazı hususları yeniden ve özetle dile getirmek istiyorum. FETÖ'yle mücadelede devlet aklı topyekûn devrede olmalıdır. Sınırlı sayıda kişinin, kısıtlı sayıda devlet ve siyaset adamının gayret ve çabasıyla FETÖ'yle mücadele etmek imkânsızdır. FETÖ'yle mücadelenin bir stratejisi olmalı, siyasi ve hukuki eylem planı hazırlanmalıdır; fikrî temelleri, millî hedefleri, hukuki sınırları belirlenmelidir. FETÖ'cülüğün standart bir tanım ve tasviri yapılarak bu terör örgütüyle mücadelenin öncelikleri belirlenmelidir. Biriken sosyal maliyetler, devlete karşı yükselen ön yargılar ve toplumsal tabana yayılan mağduriyetler giderilmelidir. 15 Temmuz darbesinin her türlü elemanları, her alanda siyasi elemanları ve FETÖ'nün bütün bağlantıları tespit edilip yargı önüne çıkarılmalıdır. Tabii ki bunlar önemli ölçüde yargı önüne çıkarılmış, önemli bir kısmı da mahkûmiyetlerini almışlardır. FETÖ'nün en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilinceye kadar FETÖ'yle mücadeleye devam edilmeli, Pensilvanya'daki teröristbaşı ülkemize getirilerek yargılanmalıdır.
Türk milleti dün olduğu gibi bugün de devletimizin kudretiyle hiçbir hain güce boyun eğmeyecek, yenilmeyecektir ancak unutulmamalıdır ki tarih, geçmişten ders çıkarmayanların hezimetleriyle doludur. Milliyetçi Hareket Partisi meseleye siyaset dışı bakmakta, tarih penceresinden millî şuur ve ruhla yaklaşmaktadır. Hiçbir ayrım yapmadan, bayrak, vatan ve millet ortak paydasında buluşmanın zamanı çoktan gelmiştir ve dileyelim ki bu zaman geçmemelidir.
Sözlerime son verirken, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'müzün yeni bir dirilişe vesile olmasını diliyor, bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum, gazilerimize de minnetlerimizi sunuyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)