| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.07.2019 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aslında daha önce de bu sorun hep gündeme geldiğinde torba yasayla ilgili insan neyi konuşacağını bilemiyor. Bir taraftan da burada birer dakikalık sorulara bile yanıt almamak, bu sistemin nereden nereye geldiğini gösteriyor.
Buradaki sorulara yanıt vermek direkt vekillere değil, Türkiye kamuoyuna yanıt vermektir. Sayın Garo Paylan sorduğunda sorunun asıl muhatabı burada yoktu; cevap vermesi gerekenlerin de Sayın Garo Paylan'a değil, Türkiye halklarına cevap vermesi lazımdı. Niçin insanlar kredi kartını ödeyemiyor, niçin çiftçi borcunu ödeyemiyor, niçin tüketici borcunu ödeyemiyor, niçin konut kredisi çekenler kredisini ödeyemiyor? Bir taraftan kriz var diyoruz, bir taraftan emekten, işçiden yana olması gereken bir sistemin gelmesine karşı çıkanlar hep sermayeyle ilgili düzenlemeler yapmakta, sermayeyle ilgili vergi düzenlemesi çıkarmakta; sorulara da yanıt verilmemektedir. Bu, sorunun ne kadar kötü ve acı olduğunun göstergesidir.
Sayın Başkan ve değerli vekiller; bu maddeyle "hasılat esaslı kazanç" diye bir sistem getirilmekte. Aslında torba yasayla beraber getirilen bu maddenin çok geniş hedefleri vardı, daha sonra halk otobüslerine indirgendi. Hasılattan esaslı kazanç demek, normal vergi sisteminden, modern dünyada verginin alınması gereken sistemlerden çok uzak bir sistem çünkü vergi dediğiniz şey, gelirden, net kârdan alınan bir şeydir. Nedir? Burada amaç, hasılatta giderler düşer, istisnalar, muafiyetler düşer, kalan net üzerinden vergi alınır. Siz bunların hepsine bakmadan sadece çıkan hasılattan vergi alırsanız adil olmaz. Neden adil olmaz? Bir cebre dönüşür ve insanlar bu sefer gayriresmî çeşitli yollardan sahteciliğe, belge kaçırmaya kalkışırlar ve vergi ödememeye kalkışırlar.
Biz biliyoruz ki AKP döneminde çıkarılan birçok düzenleme, en başta esnek, küçük ve anlamsız şekilde çıkarılan şeyler ileride büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır, büyük bir bela olarak karşımıza çıkmaktadır. Niçin? Bakın, daha geçen hafta burada konuştuğumuzda turizmle ilgili konuda ajanslar kurulacaktı, turizm ajanslarına bile vergi muafiyeti getiriliyordu. Orada bile bu ajansların vergi vermemesi için düzenleme yapılırken toplanan paradan da... Direkt hasılattan para toplanması hedefleniyordu. Orada bile niyet belliydi. Orada bile niyet, sadece hasılattan parayı almaktı. Böyle baktığımızda, aslında bu sistem Cumhurbaşkanına bir yetki tanıyor hem artırma hem indirme. Cumhurbaşkanı diyecek ki: "Gelin, ben sizinle pazarlık edeyim. Verginizi artırabilirim de affedebilirim de ama vergi değil bu, hasılatınıza el koyabilirim; hasılatınızın yarısını da tümünü de alabilirim, istediğim oranı belirlerim." Bu gidişat onu gösteriyor.
Biz, adil ve gerçekten toplumun her kesimine hizmet vermek istiyorsak emekten, işçiden, çiftçiden, mağdurdan, yoksuldan yana olmamız lazım. Biz bunu yapmadığımız sürece -orta sınıf, esnaf- bir şekilde geçimini sağlayan insanların hasılatına göz dikip ona yönelirsek giderek -nasıl ki bugünkü verilerde açıklandı- iş yerleri kapanır, işsizlik artar, insanlar perişan duruma düşerler.
Bir taraftan da bu düzenin eski düzen olduğunu söylediğimiz gibi aslında birçok düzenlemede biz eskiye gidiyoruz, birçok düzenlemede tekçi bir anlayışa gidiyoruz. Her şeyi bir tek kuruma bağlıyoruz, bütün sorularımızın yanıtını da, bu Parlamentoyu devre dışı bırakıyoruz. Parlamento devre dışı kaldığında bizim adımıza denetleme yapan, yasa çıkaran, birçok düzenlemeyi yapan şeyi biz sembolik bir duruma düşürüyoruz. Bizim asıl yapmamız gereken, gerçekten modern anlamda, vergiyi vermesi gerekenden vergi almamız lazım ve tabana daha çok kolaylık sağlamamız lazım, vergiyi hasılattan değil gerçek gelirlerden, çok kazanandan daha çok almamız lazım. Ama Türkiye'de az kazanandan daha çok vergi alıyoruz, çok kazanana daha çok kolaylık getiriyoruz. Bu sistem de bunun başlangıcına dönüşüyor, buna önlem almamız lazım; yapmadığımız takdirde toplumsal barışı, toplumsal huzuru bozup tümüyle emekçilerin, işçilerin, halkın, yoksulların aleyhine bir düzenlemeye dönüşmektedir.
Tümünüzü saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)