GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:16.07.2019

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime Sevgili Dengir Mir Mehmet Fırat'ı anarak ve değerli ailesine başsağlığı dileyerek başlamak isterim.

Bu torba kanunla "varlık barışı" adı altında, aslında bir kara para aklama kanunu olan bu teklifi 5'inci kez önümüze getiriyorsunuz. Bu kanunla, özel ve tüzel kişilere ait yurt dışındaki servetler kaynakları bile sorulmadan, üstüne üstlük söz konusu paradan hiçbir vergi de alınmadan Türkiye'ye getirilecek. Bu paralara neden "kara para" diyoruz? Çünkü bunların kaynağı belli değil. Yani yasa dışı yollarla edinilmiş, vergilendirmeden kaçırılmış, belki de rüşvet, uyuşturucu, silah ticareti gibi suç ekonomisinden kazanılmış paralardan söz ediyoruz. Ya da Türkiye'de kazanılmış olmasına rağmen vergi ödememek için yurt dışına kaçırılmış, vergi cennetlerinde gizli hesaplarda tutulan kayıt dışı servetler bunlar. Şimdi, tüm bu usulsüzlükleri yapan, suç işleyen kişiler için af çıkarıyorsunuz.

Bakın, öğrenim kredisini ödeyemeyen öğrenciler boğazına kadar borca batmış durumda. Türkiye'de 483 bin kişi kredi kartı borcunu ödeyemez durumda. Kredisini ödeyemeyen çiftçinin malı mülkü icrayla satılıyor. 16 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor. İşte, hâl böyleyken siz ne öğrenciyle ne yoksulla ne emekçiyle, yalnız ama yalnızca zenginle, üstelik vergisini ödemeyen, suça karışmış zenginle barışıyorsunuz. Türkiye zenginden yani sermaye sınıfından vergi alınmayan ama dolaylı vergilerle ve çalışanların maaşlarından kesilerek hep yoksuldan vergi alınan bir ülke.

Değerli arkadaşlar, Panama Papers ve Paradise Papers araştırmaları tüm dünyada vergi cennetlerinin kontrolünü sağlamak için adım atılmasına vesile oldu. Bu nedenle, buralarda paraları bulunan kişiler bu servetleri kayıt altına almanın yollarını aramaya başladılar. Varlık barışıyla yurt dışındaki vergi cennetlerinde tutulan işte bu servetler Türkiye'ye gelecek. Hatta başka ülke zenginlerinin kara paraları da Türkiye vatandaşları üzerinden aklanabilecek. Birçok Türkiyeli kişi ve firması paravanlık yaparak örneğin, Azeri, İranlı, Orta Doğu'lu servet sahiplerinin kara paralarını kendi parasıymış gibi yurda sokarak para aklayabilecek. Daha iki yıl önce ortaya çıkan Paradise Papers'da Türkiye'deki en üst düzey siyasetçilerin yakınlarının isimleri vardı. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın 2 oğlu, yeğeni, dayısı; Cumhurbaşkanının damadı ve aynı zamanda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve kardeşinin kendilerine ait şirketler yoluyla paralarını vergi cennetlerinde tuttuğu iddia ediliyordu. Soru önergesi verdik ama önergemiz bırakın yanıtlanmayı, kişilerin isimleri geçtiği için reddedildi.

Yine, Panama, Malta gibi vergi cenneti ülkelerdeki offshore bankalarda bulunan hesapların incelenmesini istedik, karşı çıktınız. Üstelik bu hesaplara ilişkin sızan belgeleri inceleyenlere dava açtınız. Araştırmacı gazetecilik çalışmalarına erişim engelleri koydunuz. Paradise Papers'da onlarca ülkeden yüzlerce siyasinin adı olmasına rağmen yalnızca Türkiye'de bir araştırmacı gazeteciye, Pelin Ülker'e dava açıldı.

Bakın, bu teklifi Meclise sunmadan önce yanıtlamanız gereken sorular var arkadaşlar. Usulsüz işlemlerle yurt dışına çıkarılan, özellikle de vergi kaçırmak maksadıyla offshore bankalarına yatırılan paralarla ilgili herhangi bir soruşturma var mı? Bu kişiler paralarını neden ve nereye götürmüş, bunu araştırmak çok mu zor?

Demokratik ülkeler birbiriyle bilgi paylaşıyor. Bilgi paylaşımı anlaşmasına biz de imzacıyız. Peki, neden bu anlaşmanın hükümlerini kullanmıyoruz, bunu devreye sokmuyoruz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Değerli Başkan, biraz daha süre alabilir miyim.

BAŞKAN - Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Bilgi alınca acaba karşılığında bilgi vermek zorunda olduğumuz için mi bu anlaşmayı devreye sokmuyoruz yoksa "Ülkeye yeterince kara para gelmez." diye mi?

Evet, bu soruların cevaplanması gerekiyor. Üstelik artık bir seferlik ve geçici bir aftan da bahsetmiyoruz; tam 5 kez varlık barışı uygulanıyor. Artık kuralsızlık kural hâline gelmiş durumda. Yasal, vergisini ödeyen kişiler Türkiye'de yatırım yapmadığı için artık sürekli illegal, kanunsuz paraları ülkeye davet ediyoruz. Niye Türkiye'ye yatırım yapılmıyor, para akışı yok? Çünkü artık Türkiye güvenli bir ülke olarak sayılmıyor yani sorun, demokrasi ve istikrar sorunu. Gerçek vergi barışı, arkadaşlar, zenginden çok, yoksuldan az vergi almaktır. Gelir adaletsizliğinin bu kadar keskin olduğu ve sürekli zenginden yana politikalarla, kara para aklayanlarla biz de asla barışmıyoruz diyoruz.

Saygılar sunarım hepinize.