| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İktidar partisinin kısa bir süre sonra hata yaptığını fark ederek geri döneceği, "Aldanmışız, hata yapmışız, keşke yapmasaydık." diyeceği yeni bir kanun teklifi için daha toplanmış bulunuyoruz.
Bugünkü konumuz ihtiyat akçesinin Hazineye aktarılması. Bizler, her zaman olduğu gibi, dilimizin döndüğü, elimizden geldiği kadar sizlere bunun yanlış olduğunu anlatacağız; yapmayın, etmeyin, 1930 yılından bu yana dokunulmayan bu bütçeye dokunmayın diyeceğiz. Ama siz, bundan önce olduğu gibi, bizi duymayacaksınız, hata yaptığınızı görmek istemeyeceksiniz. Hatta bizleri suçlayacak, ekonomiden anlamadığımızı, devlet yönetimini bilmediğimizi söyleyeceksiniz. Tıpkı Suriye meselesinde olduğu gibi, tıpkı açılım sürecinde olduğu gibi, tıpkı FETÖ meselesinde olduğu gibi, tıpkı fabrikalarımızın satılmasında olduğu gibi, tıpkı orman arazilerinin, tarım arazilerinin imara açılmasında olduğu gibi, tıpkı tek adam rejimine geçişimiz gibi ve tıpkı on yedi yıldan beri olduğu gibi kulaklarınızı tıkayacak, bildiğinizi okuyacaksınız; sonra da pişman olacak, geri adım atacaksınız, kendinizden başka herkesi suçlayacaksınız. Bu, artık, bizim ülkemizin bir rutini hâline gelmiş olacak.
Çok değerli milletvekilleri, malum, çocuklar düşe düşe yürümesini öğrenir, insanlar hata yapa yapa hatalarından ders çıkarır ama sizler, on yedi yılda ne yürümesini öğrendiniz ne de hatalarınızdan ders çıkarmayı. Sizler hata yaptınız, bedelini millet ödedi; yanlış yaptınız, fatura millete çıktı. Hatalarınızın zararı her zaman millete dokundu ve dokunmaya da devam ediyor.
Bakınız, bugünlerde şehir hastanelerinin garanti ücretlerinin döviz kurundan Türk lirasına çevrilmesini konuşuyoruz. Bu konuda zamanında uyarıldınız. "Hasta dövizle mi muayene oluyor da siz dövizle ödeme yapıyorsunuz." dedik, "Hasta garantisi mi olur?" dedik ama anlatamadık. Artık kronikleşen duymama hastalığınız yüzünden bizi duymadınız. Döviz kurlarının 7-8 liraya geldiği dönemlerde köprüleri, havalimanlarını, yolları ve şehir hastanelerini yaptırdığınız yandaş müteahhitlere milyarları aktardınız. Şimdi geri adım atıyorsunuz.
Bu süre içinde yaşananların bedelini ise kim ödedi? Tabii ki milletimiz. Siz bu hataları yaparken milletimizin sorunları da katlanarak arttı. Artık her 4 gencimizden 1'i işsiz. Millet pazara gitmektense mezara gitmeyi tercih eder hâle geldi bu ülkede. Hazine tam takır, kuru bakır. İşsizlik can almaya devam ediyor, intiharlar sıradan bir olay hâline geldi. Her gün binlerce esnaf kepenk kapatıyor bu ülkede.
Tarımda dibe vurmuş, buğdayı bile ithal eder duruma gelmişiz. Toprak Mahsulleri Ofisi silolarında fareler olimpiyat düzenler hâle gelmiş. Asgari ücretli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor bu ülkede. Emeklilerin nasıl yaşadığını ise inanın ekonomistler ve matematikçiler bile anlamıyorlar. Emeklinin nasıl hayatta kaldığı meselesi öyle bir muamma hâline geldi ki bir süre sonra bu konu üzerinde belgeseller çekilecek. Sizde duyma sorunu olduğu için ben onlar adına bir kez daha buradan söyleyeyim: Emeklilerimiz yaşam mücadelesi veriyor, feryatlarını sağır sultan bile duydu ama sizler bir türlü duymaktan alıkoyuyorsunuz kendinizi.
Çok sevgili Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri, bu ülke hepimizin; gelin, birlikte Türkiye'yi daha güzel bir ülke yapmak için çalışalım. Milletimizin ihtiyat akçesine el atacağımıza şehir vergilerini konuşalım. Tüm dünyada turistlerden alınan bu vergileri biz de alalım. Dış ticaretimizi artıralım. Dışa bağımlı bir ülke olmak yerine ihraç eden ülke olmak için çalışalım.
İyice zıvanadan çıktık. Ahlak, vicdanlarımızla beraber çürüdü gitti maalesef bu ülkede. Her şeyin başı adalet. Hukuku hep birlikte ayağa kaldıralım. Gelin, birkaç ay sonra yanlış yapmışız diyeceğimiz bir kanunu bu yüce Mecliste geçirmeyelim diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkürler. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)