| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 102 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 26'ncı maddesinde değişiklik önergemize istinaden söz aldım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Arkadaşlar, yine bir torba kanunla karşı karşıyayız. Bunu ısrarla vurgulayarak torba kanun tekliflerine karşı Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve kamuoyu nezdinde bir bilinç oluşturmalıyız.
Değerli milletvekilleri, bu arada Kuzey Irak'ın şehri olan Erbil'de Türk konsolosluk görevlilerine alçak bir saldırı cereyan etmiştir. Bu saldırıda bir diplomatımızın şehit olduğu bilgisi intikal etmiştir. Şehidimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tabii, bunun faillerinin yakalanarak cezalandırılması da beklentimizdir.
Değerli milletvekilleri, konuya tekrar dönersek 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Sosyal Güvenlikleri Hakkında Kanun, 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Hakkında Kanun, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, 5502 sayılı SGK'ye İlişkin Düzenlemeler Hakkında Kanun, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 5597 sayılı Kanun, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve bitmiyor, devamı var, 5809 sayılı Kanun, 6361 sayılı Kanun, 6362 sayılı Kanun, 6428 sayılı Kanun ve 6446 sayılı Kanun. Bütün bu kanunlarda bu torba kanunla -ne yapılıyor- değişiklik yapılıyor. Torba kanun, saydığım bu yasalarda değişiklik ve ilaveler getiriyor. Bu yasama tarzı aslında hukuk devleti ve devlet erki için bir handikap oluşturuyor.
Değerli arkadaşlar, ekonomik ve mali istikrar bir ülke için, geleceği için bir zorunluluktur ancak ekonomik istikrar tek başına sağlanamaz. Buna ek olarak ulusal güvenlik ve etkin dış politika hem makro hem de mikro düzeyde ekonomiye doğrudan etki eder.
Eğer bir ülkede demokrasi gerçek anlamda işletilmiyor, hukuk devletinin gerekleri yerleştirilemiyorsa orada sağlıklı bir ekonomiden bahsedilemez. Eğer bir ülkede parti devleti tüm cesametiyle kendini hissettiriyor, can ve mal güvenliği konusunda subjektif alana kayıyorsa, yargı güvencesi yoksa orada sağlıklı bir ekonomiden bahsedilemez. Eğer bir ülkede dış politikada komşularla kavgalı, dışarıda çatışan gruplara karşı taraf, ahdî hukukun dış politika yönünü savsaklamış, yanlış uluslararası ilişkilerden dolayı itibar kaybetmiş bir durum hasıl olmuşsa orada yine sağlıklı bir ekonomiden bahsedilemez.
Değerli arkadaşlar, küresel piyasalarda tüm bu sebeplerle esamemizin okunmaması acınacak bir durumdur. Zira dış borç yükümüz 450 milyar dolar düzeyindedir. Deniyor ki: "Bu borcun kabaca 300 milyar doları özel sektör borcudur." Doğrudur ama Hazine garantisini dikkatinize sunmak isterim. Potansiyel batık kredilerin bankacılık sistemini zorlamasına izin vermemek gerekir. Burada düzenleme yapmak doğru bir adımdır ama üretim yapan sektörleri öncelemek gerektiği de ortadadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son yıllarda kamu hizmet ve yatırımları piyasa parametreleri açısından 2 ila 5 kat arasında pahalıya mal olmaktadır. Belediyeler böyle çalışmaktadır, yatırımcı kamu kurum ve kuruluşları böyle çalışmaktadır. Bu yolla bazı kişi ve zümrelere transferler olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Bunun adı kentsel klientalizmdir ya da daha açık bir ifadesiyle yolsuzluktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Çelik.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Şehir hastaneleri de bunun bariz bir misalidir. Sayın Tatlıoğlu, Sayın Durmuş Yılmaz şehir hastanesiyle ilgili, tamamlandığında 30,9 milyar TL'ye yükselecek bir yük bindireceğini ifade ediyor. İki nesil şimdiden borçlandırılmaktadır. Buna hiçbir hükûmetin hakkı olmasa gerektir.
Evet, torba yasa krizi tarif etmektedir. Otokrasi iflas etmiştir, devlete samimi ve fedakâr, akıllı bir kadro elini dokundurmalıdır. Hukuk, adalet, demokrasiye ihtiyaç olduğu bir gerçektir.
Bu duygularla önergemizin kabulünü diler, yüce heyetinize tekrar saygılar sunarım.
Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)