| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 29'uncu maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüştüğümüz bu 29'uncu madde, ticari sır olduğu gerekçesiyle halktan gizlenen şehir hastaneleri sözleşmelerinde "sözleşme bedeli" ifadesinin yer almadığının, kamu-özel iş birliği çerçevesinde yapılan şehir hastanelerinin ve bu sözleşmelerinin kamuyu zarara uğrattığının ve dolar kuru başta olmak üzere belli parametrelerin hesaba katılmadığının, kamu-özel iş birliği yöntemiyle Türkiye genelinde yapılan şehir hastaneleriyle ilgili düzenlemede devletin milyarlarca lira zarar etmesine sebep olduğunun, dövizin aşırı yükselmesi üzerine şirketlere fazladan para ödemek zorunda kalındığının, sağlık yönetiminin öngörüsü zayıf ve liyakatsiz kişilerin elinde olduğunun bir göstergesidir. Teklif kabul edilirse, alelacele, belki bilerek ve isteyerek yapılan bu skandal sözleşmenin düzeltilmesiyle, artan döviz kurundan dolayı kamunun zarara uğratılmasının önüne geçilecektir.
Ayrıca, devletimizin şehir hastanelerinde Türk lirasıyla değil de neden dövizle kira bedeli ödediğini tüm vatandaşlarla birlikte biz de anlamış değiliz. Yerli ve millî olduğunu, enflasyonla mücadele ettiğini iddia eden ve Türk lirasını güçlendirmek isteyen bir iktidarın sağlık ödemelerini döviz bazında yapmasını, açıkçası, anlamakta güçlük çekiyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan "Türk lirası dururken hâlâ dolarla hareket edecek olursanız, kusura bakmayın, takkeleri değişiriz. Burası Türkiye, buranın parası Türk lirası. Dövizi, altını olan gitsin, bozdursun, Türk lirası alsın." demedi mi? Neden sözleşmeler yapılırken Sayın Cumhurbaşkanının bu talimatları dikkate alınmıyor? Bunu da Türk halkı adına sizlere sormak istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, şehir hastanelerinin kâr amacıyla işletilmesinden dolayı, şirketlerin daha fazla para kazanmak uğruna yersiz işlemler yaptığı konusunda vatandaşlardan şikâyetler almaktayız. Artık şehir hastanelerinin, yüksek kâr amacı gütmelerinden dolayı, amacın insan sağlığından çıkıp kâra odaklanan şirketler hâline geldiği bir gerçektir. Bu konunun bir an önce çözülmesi gerekmektedir.
Hükûmet, 2018 yılı içinde, garanti araç nedeniyle, vatandaşın geçmediği köprü ve otoyollar için 3,6 milyar TL ödeme yaptıysa, vatandaşın gitmediği hasta garantili şehir hastaneleri için 2,6 milyar TL ödeme yapmış ise bu paraların tamamı yine vatandaşın ödediği vergilerle karşılanacaktır yani yük gene vatandaşımızın omuzlarına binecektir.
Şehir hastanelerine giden vatandaşlarımızın yoğun şekildeki şikâyetleri ise: Şehir hastanelerinde bölümler arasındaki mesafelerin uzaklığı sağlık hizmetleri sunumunda önemli engeller çıkarmakta, yakın ilişki içinde olması gereken birimler arasında uzun koridorlar ve katedilmesi gereken uzun mesafeler var. Bu durum sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olmaktadır.
Tabii ki konumuz sağlık olunca, seçim bölgem güzel Aksaray'ımızda da yaşanan onlarca sağlık problemi var. İki yıl önce hizmete giren Eğitim ve Araştırma Hastanesine maalesef, bugüne kadar yeterli sayıda doktor ataması yapılmamıştır. Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bina ve fiziki şartlarındaki olumsuzluklar hâlâ giderilmemiştir. Daha önemlisi, burada insanlarımızın dertlerine deva olacak hekimler yoktur; çocuk doktoru, çocuk kardiyoloğu, çocuk psikoloğu, onkoloji uzmanı, kadın hastalıkları doktoru, nefroloji uzmanı, plastik cerrah, göğüs cerrahı gibi hayati önem taşıyan doktorlarımız maalesef, Aksaray'da yoktur. Zaten geçim sıkıntısı içerisinde bulunan, ekonomik yönden yeteri kadar kuvvetli olmayan Aksaray halkının özel hastanelerde tedavi olması mümkün değildir. Yine, ilçelerimizdeki hastanelerimizde de maalesef, uzman doktor bulunmamaktadır. Sultanhanı ilçemizde de hastane bulunmamaktadır.
Aksaray'da ve ülkemiz genelinde sağlıkta yaşanan sorunların son bulması dileğiyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)