| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 34'üncü maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Kanun teklifinin -adı üstünde- maddelerinin çoğunluğu vergilerle ilgili. "Hasılat esaslı kazanç tespiti" diye başlayan 1'inci maddeden itibaren, varlıklarını serbestçe tasarruf etmelerine imkân sağlandığı sosuyla süslenen, yurt dışında parası olanlara varlık vergisi, yine yurt dışındaki vatandaşlarımıza emeklilik hakkı verildiği iddia edilen çok prim, az maaş gibi maddeler de teklife ayrı bir mana katıyor.
Tabii, en önemlisi de Merkez Bankası ihtiyat akçesinin Hazineye aktarılması. İhtiyat akçesi ne demektir? Doğabilecek riskler ve acil durumlarda kullanılmak üzere biriktirilen para. Halk arasında tabiri caizse kefen parası. Ülkemizi on yedi yıldır idare etmekle övünen ak partisine sormak lazım: Acil durumlarda kullanılmak üzere biriktirilen paraya el koyduğunuza göre ülkemiz nasıl bir çıkmaz içinde? Nasıl bir risk altındayız? Bunu bütün vatandaşların bilmesi lazım. Bilelim ki her şeye rağmen ülkemizi borç batağından kurtarmak için milletçe hep beraber size yardımcı olalım. Ancak, siz itiraf edemeseniz bile ekonomik krizi bu torba kanun ayna gibi yansıtıyor. "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gelince ekonomi düzelecek." dediniz, yanıldınız. "Bu işi düzeltecek kişi damat." dediniz, yanıldınız ve en önemlisi "Devleti tüccar mantığıyla yönetiriz, her şeyi satarız." dediniz, yine yanıldınız. Diğer yanıldığınız konulara girmiyorum bile.
Değerli milletvekilleri, şimdi biz neyi görüşüyoruz? Tüccar siyasetin devlet hazinesinde açtığı zararın nasıl kapatılacağını. En basit yöntem; zam yap, salma sal, vergiyi artır, yeni vergiler koy. Zamanın birinde padişahın biri, masraflar artıp hazinede para kalmayınca halka vergi salmış, sonra da damadı olan hazineden sorumlu vezire "Git bakalım, halkın nabzını yokla." demiş. Vezir gitmiş, gelmiş "Efendim, bir yandan işlerini yapıyorlar, bir yandan da söyleniyorlar." demiş. Padişah "İyi, iyi; alışırlar." demiş "Artırın vergileri." diye de emir vermiş. Bir süre sonra vezire yine "Git bakalım, tebaam ne yapıyor?" demiş. Vezir gitmiş, gelmiş "Çok kızıyorlar sultanım, bağırıyorlar." demiş. Padişah yine "Artırın vergileri." diye emrini tekrarlamış. Ardından vezire "Bu sefer tebdilikıyafet git, kontrol et bakalım." demiş. Dönüşte damat paşa korkuyla sultana "Sultanım, halk öfkeyle sokaklara döküldü; yanlış anlamazsanız, başta size, hepimize sövüyorlar." demiş. Sultan gülümsemiş "Vergileri 2 misli artırın." demiş. Vezir efendi yine sokaklarda, saraya dönünce gülümseyerek "Padişahım, halk işini gücünü bırakmış, gülüp kendi kendine oynuyor." deyince padişah "Tamam, kesin zamları, iş çığırından çıktı." demiş. Padişahın gülüp oynayan halktan çıkardığı neticeyi günümüz iktidarı anlayamıyorsa halk ne yapsın? Vatandaşın zamlardan kaynaklanan rahatsızlığını zil takıp oynayınca mı anlayacaksınız?
Değerli milletvekilleri, bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler icat ediyorsunuz, zam üstüne zam yapıyorsunuz ama esnaf iş yapamıyor ki vergisini nasıl ödeyecek? Vatandaş kredi kartıyla geçinmeye çalışıyor, kredi kartları patlamış durumda. Tüketici kredilerinde geri dönüş yok. Memur, bir bankadan aldığı maaşın daha sıcaklığını hissetmeden diğer bankadaki borcuna yatırıyor. Son üç yılda 17,8 milyon elektrik abonesinin borcunu ödeyemediği ortaya çıktı. Elektriği kesilen mesken sayısı 12 milyonu aştı. O zaman yapılması gereken, çözüm, elektrik üzerinden alınan vergi yükünü azaltıp faturaları ödenebilir hâle getirmek mi yoksa elektriğe yüzde 15 zam yapmak mı?
Bir elektrik faturasında neler ödüyoruz? Tüketime ek olarak Enerji Fonu, TRT payı, elektrik ve hava gazı tüketim vergisi, KDV ve dağıtım bedeli. Dağıtım bedeli neyi kapsamakta? EPDK, dağıtım bedelinin yalnızca faturanın dağıtımı veya sayacın okunması bedeli olmadığını, elektrik şebekesinin bakımı, yenilenmesi, iyileştirilmesi için kendi tarafından belirlenen ve sorumlu dağıtım şirketlerine aktarılan pay olduğunu açıkladı. Faturamızın neredeyse yüzde 25'i dağıtım bedeli olarak ödenmekte.
2009 yılında özelleştirme yapılırken hedef, elektrik kesintilerini yüzde 40 azaltmak ve yatırımlarda da aynı oranda düşüşün meydana gelmesi idi. Elektrik kesintileri azaldı ama yatırım miktarı; aksine, arttı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - En önemlisi de dağıtım şirketleri hat yatırımlarını ve modernizasyonlarını devletten birim fiyatlar üzerinden tahsil edip şişirilmiş gösterilen yatırımların bedelini de yine tüketiciye şişirilmiş olarak yansıtıyor ve bu sayede, şirketlerin kestikleri faturaların maliyetini ödemek de dağıtım bedeli altında vatandaşa düşüyor. Muhtemelen, eskiden kesilen kayıp kaçak bedelini de dağıtım bedeli altında vatandaştan gizleyerek tahsil ettiriyorsunuz. Hazır her kanunu çimdik çimdik didiklemişken keşke vatandaşın şişirilmiş dağıtım bedelleri yüzünden ödeyemediği elektrik faturalarına da bir el atsaydınız.
Teklifin 34'üncü maddesi yürürlük tarihini düzenliyor. Keşke, bütün maddelerini görüştüğümüz bu teklif, bataklığı kurutmak yerine sivrisinekle mücadele etmeyi içermeseydi, doğru teşhisin konulup tedavisi yapılabilseydi, kanser olmuş hastaya "Al sana bir aspirin, al sana bir morfin. Hadi geçmiş olsun!" diye bitmeseydi.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)