| Konu: | On Birinci Kalkınma Planı'nın (2019-2023) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 18.07.2019 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; On Birinci Kalkınma Planı hakkında şahsım adına söz aldım. Sözlerime başlarken muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
On Birinci Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk kalkınma planıdır. Ayrıca, cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023 yılını da kapsayan bir plandır.
Peki, bu kalkınma planlarına hangi gözle bakıyoruz, hangi gözle bakmamız gerekir veya hangi şuurla değerlendiriyoruz, hangi şuurla değerlendirmemiz gerekir sorularını sorduğumuzda, bu soruların cevabını en güzel aldığımız sözler, veciz ifadeler Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'nda kendini bulmaktadır değerli milletvekilleri.
Kısa alıntılar yapacak olursak; Aziz Atatürk Onuncu Yıl Nutku'nda şunları demiştir: "Az zamanda çok büyük işler yaptık fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi, en geniş, refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce, zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur çünkü Türk milletinin karakteri yüksektir, Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir; çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir." Bir kalkınma planı veya ülkemizin perspektifiyle ilgili bir durum olduğunda şahsen benim ilk aklıma gelen bu veciz ifadeler olmaktadır.
Değerli milletvekilleri, kalkınma planları, uzun vadeli bir perspektifle ülkemizin kalkınma vizyonunu ortaya koyan, milletimizin temel değerlerini ve beklentilerini karşılamayı, ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmeyi ve halkımızın refahını artırmayı amaçlayan temel bir yol haritası özelliği taşımaktadır. On Birinci Kalkınma Planı'nı, son bir yıldır yaşanan ekonomik sorunlar ve saldırılar nedeniyle kısa vadeli gelişmelere odaklandığımız bugünlerde tekrar uzun vadeli bir perspektife kavuşmayı yeni bir fırsat olarak görüyoruz. On Birinci Kalkınma Planı'nın vizyonuna baktığımızda, daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye amacıyla hazırlandığı bu kalkınma planında ifade edilmektedir.
Muhterem milletvekilleri, bugünkü dünya konjonktüründe uluslararası iş birliklerinin çeşitlenerek daha karmaşık bir hâle geldiğini, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından ekonomik ve siyasi güç dengelerinin hızlı bir biçimde değiştiğini, küresel düzeyde yeniden dengelenme sürecinin ve sancılarının devam ettiğini, siyasi ve ekonomik düzlemde yeni güç ve çekim merkezlerinin oluştuğunu görüyoruz. Küresel ekonomi ve ticaret savaşlarının yanı sıra, zorlu bölgesel sorunlar ve ekonomik saldırılar kıskacında hazırlanan bu planın Türkiye'nin önündeki döneme dair tutarlı, inandırıcı ve uygulanabilir bir hikâye ortaya koyabilmesi çok kritik bir öneme sahiptir. Planın istikrarlı ve güçlü ekonomi, rekabetçi üretim ve verimlilik, nitelikli insan, güçlü toplum, yaşanabilir şehirler, sürdürülebilir çevre, hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim eksenlerinde hazırlanmış olması ve özellikle bu vurguların yapılması isabetli olmuştur.
Kalkınma planındaki politika önceliklerini siyasi iradenin ve yürütme erkinin yeterince sahiplenmesi çok büyük önem arz etmektedir. Ayrıca planın topluma da mal olması lazımdır. Önemli olan planı uygulayıp gerçekleştirmektir. Plan yapmak nispeten kolay, plandan pilav yapmak zordur. Buna ilişkin hükümler Anayasa'mızın 166'ncı maddesinde ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 13'üncü maddesinde düzenlenmiştir ve ayrıca bir özel kanun da bulunmaktadır.
Kalkınma planına sahiplenme sağlandıktan sonra planın kamu politikaları üzerindeki belirleyiciliğini artırmak için üç yıllık orta vadeli program, yıllık plan, yatırım programları ve genel bütçe ile On Birinci Kalkınma Planı arasındaki bağlantıları kuvvetlendirmek gerekmektedir. On Birinci Kalkınma Planı, başta orta vadeli program olmak üzere, ulusal ve bölgesel plan ve programlar ile sektörel ve kurumsal strateji belgelerinin temel dayanağını oluşturacaktır. Yıllık programlar ve bütçe ne düzeyde kalkınma planıyla uyumlu biçimde hazırlanırsa plandaki politikaların gerçekleşme ihtimali de o nispette yüksek olur.
Planın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için etkin icra kabiliyetiyle birlikte, eş güdüm ve ahenk içinde çalışan bir Cumhurbaşkanlığı yönetimi büyük şanstır. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, uygulamadaki çelişkileri çözmek ve koordinasyonu güçlendirmek, kurumların politikalarının bir orkestranın parçaları gibi yönlendirilmesine imkân sağlayacaktır. 9 Temmuz 2018 tarihinde fiilen yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, kalkınma planlarının, orta vadeli programların, yıllık planların, yatırım programlarının ve bütçenin uyumlu ve güçlü bir orkestra hâlinde uygulanabilmesi için önemli imkânlar sunmaktadır. Öyle umuyoruz ki bu orkestradan büyük ve güzel besteler çıkacaktır, çıkmalıdır.
Kalkınma planının etkinliği, özellikle kamu kurumlarının faaliyetlerini ne ölçüde etkilediğiyle de yakinen ilgidir. Planın içindeki hikâyenin iddiası, inandırıcılığı ve bu iddiayı kamunun hayata geçirebilme kapasitesi, aynı zamanda özel yatırımlar için de cesaretlendirici olacaktır. On Birinci Kalkınma Planı'nı Türkiye'nin yüksek gelirli bir ekonomi hâline gelmesine ve yeni hükûmet sisteminin sağlam kurumsal temellere oturmasına katkı sunabilecek bir plan ve fırsat olarak düşünüyoruz.
Ancak, kalkınma planlarını sadece ekonomik hedefler manzumesi olarak görmek planlamanın gerçek manasını görmezden gelmek olur. Özellikle eğitim, aile, kadın, gençlik, çocuk, nitelikli insan ve toplum, tarım, ileri teknoloji, dış göç, çevre, kentsel dönüşüm, kırsal kalkınma, hukuk, iyi yönetişim, şeffaflık, hesap verilebilirlik konularında başlıklar açılması da önemlidir.
Önemli olan, kalkınma planı hedeflerinin Cumhurbaşkanı ve bakanlar başta olmak üzere, kamu ve tüm paydaşlar tarafından benimsenip içselleştirilerek koordinasyon ve eş güdüm içinde gerçekleştirilmesidir. Kurumlar arası ortak anlayış, hareket ve hedef birliği sağlanması gereken plan, plan-program-bütçe bağlantısının güçlendirilmesi suretiyle ülke potansiyelinin üst seviyede kullanılmasına katkı verecektir. Tüm paydaşlar, başta yürütme erki olmak üzere, uygulanan politikalar arasındaki koordinasyonu sürekli olarak On Birinci Kalkınma Planı hedefleri açısından gözden geçirmeli ve uyum sağlanması için uyarılarda bulunmalıdır.
Sözlerime son verirken On Birinci Kalkınma Planı'nda öngörülen hedeflerin Türk milletinin azim ve kararıyla gerçekleşmesini temenni ediyor, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin kurum ve kurallarıyla kökleşmesine, sağlıklı bir zeminde inşa ve ihyasına katkı sağlayacağına inandığımızı bir kez daha hatırlatıyorum.
On Birinci Kalkınma Planı'nın ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)