| Konu: | TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu tarafından Sincan, Silivri ve Bakırköy Cezaevlerine yapılan ziyaretlere yönelik değerlendirmelerine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 10.10.2019 |
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Gerçekten, partimiz, Hükûmetimiz, insan hakları konusunda "İnsanı yaşat ki insanlık yaşasın." diyen ve "Fırat'ın kenarında bir kurt kuzuyu kapsa hesabını bizden sorar." anlayışıyla "İnsan hakkı, insanlık hakkı" diyerek bu konuda sessiz devrim gerçekleştirmiş bir partidir. Biz İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyelerimizle 17 Ocakta önce Sincan Cezaevine, 5 ve 6 Eylülde de yine Silivri ve Bakırköy Cezaevlerine ziyaretlerde bulunduk. Bu ziyaretlere ilişkin fikirlerimi ifade etmeden önce, bir gün önce başlayan Barış Pınarı Harekâtı'yla ilgili birkaç hususu ifade etmek isterim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten Türkiye uzun zamandır kendisini tehdit eden ve bir varoluşsal sorun hâline gelen bu meseleyle artık yüzleşmeye başladı. Orta Doğu'da uzun zamandır vekâlet savaşları vardı. Bu vekâlet savaşlarının bir parçası olarak sınırımız boyunca ülkemizi tehdit eden DAEŞ başta olmak üzere, PKK ve onun türevi olan YPG terör örgütlerine karşı Türk Silahlı Kuvvetlerimiz büyük bir operasyon başlatmış durumda. Burada ısrarla ifade edildiği gibi, gerçekten bu operasyon Türkiye'nin güvenliğini sağlamak bakımından düzenlenmiştir, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü garanti altına almak bakımından düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Hükûmetimizin değişmez dış politika şiarı "yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışıdır ve bu bağlamda artık Urfa'mızı, Hatay'ı, Kilis'i ve mücavir illeri tehdit etmeye başlayan bu vekâlet savaşının taşeronluğuna soyunan terör örgütlerine karşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin kararlı bir tutumu söz konusudur. Burada hedef, terörü önlemektir; burada hedef, bir insanlık suçu işleyen DAEŞ'i ve onun asimetrisi olarak diğer terör örgütlerini ortadan kaldırmaktır ve aynı şekilde ülkemize karşı hunharca eylemler düzenleyen PKK ve YPG'yi de ortadan kaldırmaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu olarak çok değerli Komisyon üyelerimizle, bütün partilerimizin katılımıyla önce Sincan Cezaevine 17 Ocakta bir ziyaret düzenledik. Bu ziyarette bir rapor hazırladık ve bu raporu biz yüce Meclisin de takdirine sunduk. Yine, aynı şekilde, 5 ve 6 Eylülde de önce Silivri, daha sonra Bakırköy Kadın Cezaevine ziyarette bulunduk. Bu ziyaretlere ilişkin raporlarımızı da en kısa zamanda hazırlayıp sizlerin takdirine sunacağız.
Burada, bütün partilerimizin temsilcilerinin katılımıyla yaptığımız ziyarette dikkat çeken birkaç hususu yüce heyetinize ifade etmek isterim. Öncelikle, cezaevlerimizde çok şükür ki taammüden, organize bir biçimde bir işkence, bir insan hakları ihlalinin olmadığı tutanak altına alınmıştır ve yine burada kaba şiddet, insanın onurunu zedeleyen ve insanın varlığına yönelik olarak bir insanlık suçunun da işlenmediği hüküm altına alınmıştır. Fakat bununla birlikte, cezaevlerimizde mahkûmlarımızın, tutuklu ve hükümlülerimizin özellikle kütüphanede daha fazla kitap talebinin olduğu ve özellikle Sincan Cezaevinde ısınmaya ilişkin problemlerin olduğu, yine Silivri ve Bakırköy Cezaevlerinde ise görüşme sürelerinin uzatılmasına dair taleplerin olduğu dikkate alınmıştır. Biz, Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu olarak, inşallah önümüzdeki dönemde de yine Elâzığ Cezaevine, Diyarbakır Cezaevine, Tarsus Cezaevine bize belirtilen dilekçelere bağlı olarak ziyaretlerimize devam edeceğiz çünkü biz inanıyoruz ki gerçekten insan onuru her şeyin üstündedir, insanlık onuru her şeyin üstündedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, toparlayın.
HÜSEYİN YAYMAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
İnsanlar suçlu da olabilirler, tutuklu da hükümlü de olabilirler ama devletimiz ama Hükûmetimiz ve Bakanlığımız bu insanların yaşama hakkını ve yaşama standardını aşağı düşürmeden muhafaza etmek zorunda.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle, tekrar yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)