| Konu: | 23 Eylülde konutunda yaşanan olaya ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 10.10.2019 |
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef iki hafta önce konutumuzda tatsız bir olay yaşandı. Sözlerimin başında merhumeye Allah'tan rahmet diliyorum.
O kızcağız ocak ayından beri, yirmi senedir hasta olan, MS hastası olan ve şu anda yatalak durumundaki eşime bakan 2 yardımcıdan biriydi. Son iki üç aydır psikolojik yapısındaki bozulmaları fark edince ikinci elemanı aldık, onu gönderemeden kendisini gönderdi, Allah rahmet eylesin.
Olayın 5'inci dakikasında polisimiz, ambulansımız ve itfaiyemiz geldi. Biz, onlar gelene kadar beş dakika içerisinde, küçük kızımla beraber, kendisini kilitleyip intihar ettiği odanın kapısını kırmaya çalıştık -omzum hâlâ ağrıyor- ama başarılı olamadık maalesef. 3-4 polisimiz oda kapısına yüklenip kapıyı açtılar, hemen sedyeye koyup hastaneye kaldırdılar. Yarım saat sonra Ankara Emniyet Müdürümüz yanımızdaydı, birkaç dakika sonra da nöbetçi savcımız yanımızdaydı. Ben her ikisine de ne gerekiyorsa elimden gelen bütün kolaylığı göstereceğimi söyledim. Dolayısıyla tüm aile fertlerimiz, yatalak olan eşim dâhil, ikinci çalışan kızcağız dâhil o gece, gece yarısına kadar polislerimize ifadelerimizi verdik. Savcımıza on beş dakika süreyle olayı baştan sona, size anlattığım gibi anlattım. Ondan sonra, savcımız hastaneye geçti hastanedeki işlemleri takip etmek üzere. Yani ondan sonraki bütün işlemler emniyetin ve savcılığın talimatları doğrultusunda devam etti. Hatta o gece ben milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak bu "swab" işlemleri denilen -ben de bu kelimeyi yeni öğrendim, iki hafta önce- parmak izleri falan filan, işte, barut izi var mı falan, bunların tamamını verdim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Dolayısıyla, değerli kardeşlerim, değerli arkadaşlarım; ben milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak polisimize ve savcımıza bu olayla ilgili tüm bildiklerimi, gördüklerimi anlatmaya çalıştım, anlattım.
Allah hiçbirimizin başına böyle tatsız bir olayı vermesin, sizlere de vermesin, bana da vermesin. Tabii, bazı çevreler, benim geçmişte Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olanlar, huzursuz olanlar bunu fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine kadar soktular. Allah bu duruma hiçbirinizi düşürmesin.
Şu anda savcılığımızın soruşturması devam ediyor. Bana düşen her türlü görevi ben yaparım, ne lazımsa yaparım diyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum.