GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:15.10.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin, belediyelere yönelik ekonomik baskıların araştırılması ve Hamidiye suyuyla ilgili olarak verdiği grup önerisi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Öncelikle, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekâtı'nın 7'nci günündeyiz. Cenab-ı Allah'tan Türk Silahlı Kuvvetlerimize, dünyada yalnız kalmış güzel ülkemize yardımcı olmasını, bu toprakları bir an önce huzur ve güvene kavuşturmasını temenni ederim.

Değerli milletvekilleri, partili Sayın Cumhurbaşkanının bir sözünü hatırlatarak konuşmama başlamak istiyorum: "Sultan Abdülhamit Han kutuplaşmanın en büyük kurbanlarından birisidir. Birileri inatla bizi kadim değerlerimizden koparmaya gayret ediyor." Neden bu cümleyle sözüme başladım? Çünkü AK PARTİ'lilerin ağızlarından düşürmedikleri, kutuplaşmanın en büyük kurbanı olarak niteledikleri Sultan Abdülhamit Han'ın mirası Hamidiye suyunu kutuplaşmaya kurban etmeleri. Konunun özü bu. Sultan II. Abdülhamit'in emriyle İstanbul halkının su ihtiyacını karşılamak amacıyla 26 Mayıs 1902 tarihinde su verilmeye başlanmış olan Hamidiye kaynak suyu, bugün modern tesislerinde İstanbulluların yanı sıra 27 ülkede güvenle içilmektedir; hatta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirmeden önce de bütün kamu kurumlarının tercih ettiği yerli ve millî bir su markasıdır. Son yıllarımızda işitmeye başladığımız, AK PARTİ'nin demagojiye en açık cümlelerinden biri de "yerli ve millî" sözü. Söz ağızdan çıkar ama önemli olan gereğini yapmaktır. Hamidiye suyu Abdülhamit'in kendi adıyla anılan bir kurumdur yani yerli ve millîdir. Hâl böyle iken ve hâlâ AK PARTİ iktidardayken tüm resmî kurumların kullandığı yerli ve millî Hamidiye suyunun alımı bırakılmış Fransız menşeli bir su markası devlet kurumları tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. İktidar on yedi yıldır aynı ama Abdülhamit Han'ın mirasından yararlanma şekli oyun rengine göre değişiyor. Belediye AK PARTİ'nin elindeyse Hamidiye kaynak suyu yerli ve millî, belediye el değiştirince Hamidiye suyu tu kaka. Vatandaşın siyasi tercihi değişebilir ama sizin vatandaşın tercihine göre, arkasında durduğunuzu iddia ettiğiniz değerden, sözden vazgeçmeniz garabettir. Sultan Abdülhamit Han'ın hayratlarından olan suyu tercih etmeyip yabancı bir firmayla anlaşmanız sizin ne kadar millî olduğunuzun açık göstergesidir. Bu tercihiniz sizlerin Sultan Abdülhamit Han'dan bile vazgeçeceğinizin resmidir ve başka türlü izah edilemez. TRT televizyonunda izlediğimiz Payitaht filmine bile konu olmuş Hamidiye suyu için "Allah bu çeşmenin suyundan içenlere sağlık nasip etsin. Allah tüm milletimizi su gibi aziz eylesin." denilirken Abdülhamit Han ise "İnşallah hem bu sudan istifade ederler hem de sahip çıkarlar." deyip bir vasiyet niteliğinde temennide bulunmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Öztürk.

Buyurun.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sizler Sultanın mirasına böyle mi sahip çıkıyorsunuz?

Sayın milletvekilleri, İstanbul'un el değiştirmesi bütün kamu kurumlarının su alım tercihlerinin değiştirilmesine neden olurken Ankara'da Seğmenler suyun kaynakları da mühürlenmiştir. 31 Mart seçimlerinin hemen ardından Ankara Valiliği, Seğmenler suyunun üretiminin durdurulması için 6. İdare Mahkemesi vasıtasıyla 31 Mayıs 2019'da su kuyularını mühürlemiştir. Bir yandan İstanbul'da üretilen suyun satışını, öte yandan Ankara'da ise üretimini engelliyorsunuz. Yukarıda da söyledim, vatandaşın siyasi tercihi değişebilir ama devletin valisi iktidara göre şekil değiştiremez. Hezimetinizi tekraren yüzünüze vurmak istemeyiz ama vatandaşın çoğunluğunun desteği artık sizde değil, zihniyetiniz kirlenmiş olabilir lakin milletin suyunu kirletmeyin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)